Mıhlanıp kaldım, kaybettim şuuru
Mevsimler geçti, bağlarım kuru
Ağzımda belirsiz, hummalı bir soru
Küfrümü şanına, gömdüm gömeli

Şöhretine tükettim, ağdalı sözleri
Şimalin rüzgarına, verdim gazeli
Candan vazgeçtim,cananı göreli
Yıldızları geceden, söktüm sökeli

Demledim rakıyı, içtim geceyi
Yırttım karanlıktan, tülü peçeyi
Ayırdım adındaki, her bir heceyi
Efkarın köküne, düştüm düşeli

Sıratın ezberini, attım ırmağa
Söz verdim nefsi, tende kırmaya
Abdal oldum, düştüm yollara
Erenlerin dilini, çözdüm çözeli

Her doğruda bir yanlış buldum
Onulmaz yaralara, boşuna kondum
Bacasız ocakta, tutuşan kordum
Cehennemine yol, oldum olalı

Yalnızlığın duvarına, astım aynamı
Fakir sarayına, kurdum soframı
Usulsüz bir gecede, kestim saçlarımı
Kadehe mey’i, döktüm dökeli

Bir hiçtim yaban ellerin dilinde
Yüzüm gördüm, heybesini yitirmiş delide
Kayboldum tenhada, akşam yelinde
Bendimi nadasa, koydum koyalı

Sakladım ay ışığını ceplerimde
Kendimden bir pay, buldum gözlerinde
Pusulaya yön çizdim, ayak izlerinde
Şiiri mısraya, ektim ekeli

Nerede softanın zemzemi
Bozuldu sarrafın terazisi
Hani namusunun şerefi
Yoksulun sırtına, çöktün çökeli

Taştan taşa, vurdum tenimi
Belalı başıma, sürmedin merhemi
Yürek yanarken, dondum üşüdüm
Alevi mumdan, aldım alalı

Ne aç kaldım, ne susuz
Ne toktum, ne çulsuz
Dağ başlarına, kovdum eceli
Hırkayı asaya, taktım takalı

Çok aradım, ahir zamanı
Dik tuttum serimi, ömrümün her anı
Haneye doldurdum, zararı ziyanı
Arsıza sırrımı, verdim vereli

Avuçlarımda çürüttüm, göğün sihrini
Göğsümde dokudum, ellerin kinini
Kopardım maviyi, dibinden denizin
Bardağı masada, kırdım kıralı

Saltanat bahçesinde, hareli goncaydım
Üst üste döküldü, açmadan gülüm
Erken kurudu dalım, yeşil yaprağım
Aşkın harını, geçtim geçeli

Lokman hekim gelmez oldu
Yollara atım gitmez oldu
Dervişin dili susmaz oldu
Cennetin kapısını, örttüm örteli

Birer birer saydım, çırağın cehlini
Dergahta öğrendim, ustanın ehlini
Soyka feleğe, yazdım derdimi
Kağıttan kalemi, attım atalı

Islandı urbam, fırsat vermedim zalime
Bazı ağladım, bazı güldüm halime
Bir nefesle destan, ekledim ney’ime
Dört kitabı, ahire kattım katalı

İnsanı kamili, kenara koyana
Sövdüm sözümü, kendine yorana
Yüzüne bakmadım, adını sorana
Kalbime umudu, gömdüm gömeli

Nice güzellerden, sende buldum huyumu
Bir soysuza kaptırdım, ince ruhumu
Erteledim bölük pörçük uykumu
Acıyı döşüme, sardım saralı

Çok çektim, cihanın nazını
Kim tuttu, martıların yasını
Yardan düştüm, düşe koydum sesini
Aşkın kahrını, yudum yudum içeli

Derbeder bir hal, aldı kırık sazım
Kefenime destursuz, bir hiçti’ yazın
Mezarımı derin bir, türküyle kazın
Sevmedim aynaları, saçımı yoldum yolalı

Böylemi olacaktı, kara kaplı defterim
Bir şey kalmadı yarına, hak kerim
Arşa çıkınca, ekmeği yavan da yerim
Murada erdim, güçlüyü ezdim ezeli

Fikir akla, fazla gelir bazen
Kapına gelmeye, görsün hazan
Sönmedi içimde, gözlerinin ateşi
Bedavaya bu canı, sattım satalı

Haydar Şahinbay

2.5/5 Toplam verilen oy :