Hayli bir zamandır
İnsan halından dillenip yollanırdı sinemalar ve radyolar
Çok taranmış dünya güzellikleri arasında ibreleri gönüldalgasını bulandan
Hoş hasbihaller vaktiydi hali vakti yerindeyken buluşana
Görüşene
Paylaşana
Hayata....
Her aldığı yaşam hissesinden çok,
Kendi ömür seyrini fazlasıyla yaşadıklarının varına yoğuna katarak
Yaşam gitgelleri yürek atışlarından okunmuş nabız atışlarıyla
Dünü gününe duyarlı
Hayli bir zamandır meydanı kolayca bulunan
Hayatından haberli telgrafcıydı radyolar ve sinemalar
Al işte şimdi ceza evli cep-herkülük
Bir kullandığını binkere daha aşındırıp çürüten
Canına tükrülmüş telekominikasyon merkezli kablo tünellerinden toplayıp
Toparlıyor çal-çabutunu yama...
Kalıba vurulmuş kalbinin köhnesinde bozguna uğratılmış tıklım tıkalı damardan
Mahluktan beter çağıl çuğullara ağı-l-laşmak için oburca
Onursuzluğun bin türlüsünden sofralar kurtarıyor televizyon
Telgrafsız tel
Radyo ve sinema...
Kısacası zehiri zıkkım şeyler yiyip yalayıp yutmalara bir türlü doymuyor
Şimdi ipini ibresini şaşırmış avilleşmenin çökertmesidir
İnsanı açıktan avlayan
Sinevizyon adlı
Şimdilerde radyo ve sinema...

Seyfi Karaca...........Aralık / 11

2.5/5 Toplam verilen oy :