Şiir Tutkusu

Menü

Halet-i Ruhiye

Yokluk ruhsatında yer yer
Haberci kuşlar gibi susmak bilmeyen zamanı aşkın cemreci
Konar birden yeryüzü gövdesi çıplak ve yalvan toprağa
Ellerinin tersinde ayazın azap sillesi, çala çırpa toprağa
Asvalt boyası durumdan duruma siyaha soğurken katran
Durumdan duruma karanlığa zincirlenmiş ucu daralan
Kımıltısız pirizmalar içinde kıvranarak
Vadesinin sonuna gelir mum cılız yüklü azuıktan
Kasaba bir feryadi eşiktir
Kent gündüzün kıvrımlı yorgunluklarında bitkin ve uzak
Biri bu arada sonsuzluğa seyyahtır belki
Aceleci rüzgarlar peşinde takılıdır halet-i ruhiyesi
Kendinden çıldırmış gibi biri
Yaklaşmakta olan toz pembelere ağarınca alaşafak..
Çocukluğun elinde başı göğe eren uçurtmadır..
Yağmurlarca gözyaşı serpeneğinde bir çardakçı biri..
Sesli güzergahlar üzerinde insanlığına üsteleyen
Nedir ki
Ne istanbul..
Ne izmir ne bir başka yer...
İnsanı kendi gurbetinde yollara düşüren yüklemleriyle
Kalıbı yaşamkıyısına atılmış abideliklerdir ki
İnsana uzak kalmaların hasıdır...
Ve yitik gurbetlerin gözuğrundaki kesif talihsizliği
Kazanmaya giderim sanır insan,
Kaybeder oysa kendini etten tırnaktan artarak
Tükenmekte olan renginde zehri-zambağın bir devrandır hani
Bir de taşı tükenmektedir ışığa muhtar olan çakmağın
Dahayı diyemem..
Yolu yordamı eski bir han yolcusudur sonraya giden
Sabahına sönmüşken yıldızlara baka baka baygın düşen geceyle
ve baharına çığlık çığlığa uyanmışken serüven...
Uzak kıraçlardır diğer taraftaki araf..
Arada vebali boynuna kalansa
Kimseler gözükmezdeki sarmaşık çiçeği

Seyfi Karaca........Aralık / 2006
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca