Şiir Tutkusu

Menü

Haddi Hukukuna Sarpık Sarkıntı

Herseyin kendince bir haddi hududu ve hukuku vardir. Herseyin ve herseyin kendi katlanabilir tabiatinca akil-vicdan süzgecinden kendini kesfedip buldugu sevgiye, saygiya, özleme, adalete, cesarete, cömertlige, yigitlige, paylasmaya, ilgiye, ilime, bilgiye, bulguya, algiya, duyuma, bellege, bilince, kültüre, sadakate, sorumluluga, kurguya, düsünceye, duyguya dair yorulup emekleyen zahmetlerden beslenip büyüyerek olgunluguna vardigi karakterlesmis kisiligiyle ictigi suyun yagmur- kar olup yagan bulutlardan olup bittigini farketmek hususuna hakkin, hududun, haddin ve hukukun dahili olup, eksik kalanlarini tamamlar insan.
Cocuk olurkenki tüm hayati gereksinimleri anne-baba yakin sicakliligindan hem kaynaklanip hem de karsilanan insan, sorumluluk sirasi kendine geldiginde tüm yasamin diger canlilari gibi hayatin yeme icme koruma kollama bakma barindirma ana gereksinimlerini ögretilenden ögrendigi üzere yerine getirirken, günün ve cagin getirisi hassasiyetine yönelik olarak da akli, tedbiri, ihtiyati, cesareti, bilgiyi, beceriyi, yönü, yolu, kurali, kaideyi, saygiyi, sevgiyi, paylasimi, sorumlulugu, toplumsallasmayi, dili, kültürü tüm anlam ve degerleriyle birlikte hayata yetistirdigi cocuga bakip büyütme sirasinda aktarip iletmek zorundadir. Tüm dogumlarin ezici zahmetliligini ve sancili oldugunu hic elden düsürmeksizin, kisilik ve karakter arayisi sirasinda türlü yenidogumlarlarini yasayacak olan cocugunu her türlü kovmusluga bedel tahribatlara meydan verecek olan ihtiyati takinarak her anne ve baba; ürkütmeden, biktirmadan, bunaltmadan, bogmadan, yildirmadan, ezmeden, üzmeden, bozmadan, sogultmadan, köreltmeden yabancilastirmadan en katlanilabilir hassasiyetleri gözeten mümkünlülügün elverdigi yasam ortakliginda zerafet, incelik, dirlik ve birliktelikleri haddini hududunu hukukunu bilen olgunluga eristirmekle yükümlüdür.
Eger ki, safakla birlikte agaran günün günesi kucaklayan kalbinden hayata serpilip yayilan dünya ile gezip dolasarak, alacakaranliklarla ayli yildizli geceyi huzura ve dinlenmeye davet cagiran devri-daimliligin ilmini, bilimini, aklini, yolunu, kültürünü, bilincini, bellegini, kaidesini, kuralini, haddiyle hukukuyla, hududuyla kisiligine ve karakterinev büyütüp olgunlastirmissa…Ana babaliligin ondan ötesine takinacagi tavir, tipki kendine hak olan akli, duygu, düsünce, beceri, bilgi, yol, yöntem, kiyas, denge, fikir, özgürlük ve özgüvenliligin kendine tayin oldugu yetkin yeterlilik kadar, cocuguna yönelik olrak da ilgileyen yasamanin üstesinden gelmelere yetiskinliliginin bilincine varip haddini, hududunu, hakkini ve hukukunu bilmek zorundadir.
Eger ki bu sayginlik, akla fikre adalete sevgiye saygiya sorumluluga paylasima yetiskinlik caglari sirasinda coktan ana ve babalarin ekmek-su ihtiyaci titizligiyle cocuga yolu yordami ilimi bilimiyle verildiyse, yetiskinlik cagi sonrasindaki eriskin insani güle güle hayatina varip gitmesi gereken yetkin yolcu olarak ugurlamakla mükelleftir. Yapamiyorsa cocugunda hak, diyet ve miras iddacisi zehirleyip bogup öldüren ciyan gibidir cocugunu kendi yetiskinlgine rahat birakamayan anne-babalik. Ondan sonraki her yönetme ve yönlendirme resmen sevdigini sandigi varligin intihar carmihgahini kurup bozan yüksek siddetli tecavüz ve kiyimdir. Bu kiyim, sermayesi devamli ezilmislik caresizlik yenilmislik ve hiclik duygusu yaratarak neredeyse gerek sosyal gerek siyasi hayatin hicbir yerinde söz sahibi olmayan ilgisiz iletisimsizligin iradesiz iktidarliligina sacilip savrulan kosulsuz itaatkarligini besleyip barindirir. Her kavram kargasasinin hicbir tanimlayan belirginligi bulunmayan hadsiz hukuksuz güdümlü algi yönetimine tüme tüm bagimlilikla, haramilerin haydutlarin yolsuzlarin hirsizlarin noterciligini ve ana bayiligini üstlendigi talan düzenekli isgallere hakki hukuku kusu ormani dagi topragi onuru özgürlügü yurdu yuvayi ve büsbütün insan degerliligine ait tüm varlik zenginligini topyekün teslimiyetten ileri gelen bir tükenistir bu aklin vicdanin yoksunlugunda kosulsuz itaatkarligin düzen patrontanrilarina kulkurbanlastigi bataklik. Buradan her türlü yikimi elverisli hale getirtilen `Demokrasi Araciligiyla Bop Esabaskanlik Saltanati Sectirtme` zorunlu zorbaligi, kasasi, kabortasi, doyumsuzlugu, neshebi ve cinfikirliligi genis mi genis hicbir muhalif tutum ve tavira yasama hakki tanimayan; ve hatta bütün muhalif olasiliklara göre devletin ulasim, iletisim, güvenlik, ekonomik, inanc, ahlaki, ticari, zirai, egitimsel, bilimsel, askeri, imkanlarini sinirsiz-sorgusuz ülke parcalama bölme hesabina kullanarak BOP isgalleri kapsaminda kendi cikar paydasi önde tutup dokunulmazligini kutsayan `babalar gibi satma ` cürümüslügünü diktalastirir. Zaten siyasetin el kaldirip el indirerek dört yillik kiyak yövmiye figuranligiyla toplumun tüm sesini, solugunu, tepkisini, katilimciligini suskunluga cökerttigi `takavite ayrilma` etkisizlestirmesiyle yetinmeyerek, sanatin modanin inancin medyanin mafyanin sivil toplum örgütlülügü plakasiyla koltuk deynekliligini yapilandigi bütün bozukluga silahsörlenip, ülke onur toprak özgürlük hak hukuk akil vicdan ve tüm insanlik kavramlarinin karsiligi yasamsal ortakligi hice sayip, kendi kendini kutsayan parti iktidarliligina küresel katkili Bop hükmü giydirir. Cünkü varligi yoklugu bu kumanda merkezininin tayin ve tale pettigi kanli kargasali takvimlerden ölü hayatlar yirtip atan emir-komutasina baglidir. Bu yüzden de günlük hayatin bütün yasam verimliligi kavramlar ölcüsünce akil-vicdan yoklugunun insani haddini hududunu sasirmislarin kul kurbani etmeye bakip büyüttügü kapatma kusatmasinda, kisiligini ve karakterini sorumluluk; düsünce, fikir, bilinc, birikim, paylasim, sevgi, ilgi gibi pusulalardan tartip yasamina dengeleyememis olan ve daima kurulu sahneleri ve yazilmis hikayeleri sevgisizligin cöllestiren topragindan üzülüp ölüp dirilip oynamak zorunda kalan dayatilmis SECENEKSiZLiK; temelli sessizlik ve suskunluk mahkumunu itibarlastiran ambarlasmayi evcillesip toplumsallasir. Bu temelli kökten insanligina kesat tutuklulugunsa, günden güne eriyip tükene diriliginden, dincliginden, bugününden ve yarininki hayatindan soguyup batan, biten, bikan; ve batarak biterek daraldigi cöküntü sarmalinda insani tüm degerleriyle kendisini bulusturup özümseyen sakinlik ve huzur; asla ve hic mi hic sözkonusu degildir.
Diger taraftan ve yine, icerigi ne olursa olsun okunan her yazi yahut kitap yazili sözlerin izleyen ve gözleyen bilince öne konulmus olanlari aktardiginin farkinda olmak neyse, kibritin bile kendi gerekliligini ve anlamliligini ortaya koyan akil, bilgi, bellek, kayit, tanim ve tarifini belirleyen hakki, hududu, haddi ve hukkuku vardir. Yani bir insan, ates lalazlamak icin kullanacagi fikriyle edinmis oldugu kibriti binanin kiris kolonu olarak kullanmaya kalkarsa, oradaki haddi hududu hakki ve hukuku tayin eden akil-vicdan yetismisligi dengesinde ihmal yahut sorun vardir. Ya niyet arizalidir yahut da akilda fikirde kendi kisiligini karsilayamayan karakter yitikligi sözkonusudur veya insanligini kisiligiyle özdestiren topyekun esaslar noksandir. Tipki Türkiye Cumhuriyeti ülkesine milli iradeyle iktidar oldugunu bagirip cagiran meydanlardan saltanatlayip sultalarken, BOP diyeti esbaskanlik yikim ve tarumar ortakliligina yönü yüzü ve kiblesi egik bükük, akibeti niyetinden baska, baska baska bambaskalar gibisi..

Seyfi Karaca……………….Temmuz / 14
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca