Şiir Tutkusu

Menü

Güzayları Göçende

Gelip geçen güzayları ıssızın bir vakit
Kendi duvarları dibine devrilmiş soğuk bir oda gibiydi kerpiçlerin sokağı
Arada ne çanak çömlek kırıkları vardı
Ne palamut kozalarından şapkalı insancıklar giydiren kardelen masalı
Bozulmuş bir happan oyunundan kalma burgun sessizlik tortusu pınara yakın
Kendi içine kapanmış hayli yaraydı ahhhh içinde çağlasız çekirdek
İlhan' a rastladım ikindiyi geçkinlikte ansızın
Göğsü kabarmış gökgürültülerin sağnağından hüyükler boşandı
Sanırım sevinçten ne yaman, ah ne yaman
Dallarına sarılmış üzüm salkımları gibiydi bizi bağrımıza basan bağlar
Tiril tiril bahçeler güzden betere solgun
Delirmişcesine çocuklaştı çelikten çomaktan herşey,
Dün sağıldı navruzleyin dar vakit
Sarı dağları esmiş yayla çiçekleri tüttü sarıldığımız sineden kuzaylı
Sittiyi sordu ilhan
Bildim dedim...
Ebişi sordu
Bildim dedim
Dayıyı...
Şahanderi
Haccalıyı
Guleseri
Hamza dayıyı
Ceddini
Gocümeri
Hacimeri
Ortapınarı...Bildim dedim...Hepsini bildim...
Ya bu yanmış duvarı
Yıkılmış öreni
Kırık kapıyı
Tütmez bacayı....
Ya dedi...İlhan...
Herkes gidip de en sonuncuya diyar-ı sılada yapayalnızlığa köşk kuran
Sevgili İlhan dedi ki....
Ya bu uçsuz bucaksız kimsesizliğin
Yerinde yeller esenini bildin mi...? dedi...
Durdu nutkum...
Düğümlendi dilim, damağım damağıma yapıştı...
Çöl bir ağrıydı içimde kavrulup yanan genzim...
Ve benzi soluk bir gül idi sokağına halsiz düşen solgun Menteşe...
Bilemedim dedim...
Bilemedim....

Seyfi Karaca............Ocak / 12
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca