Şiir Tutkusu

Menü

Götürü Fiyata, Dengesiz Tek Düze

Bir garip
zamandır şu içinde yaşadığımız.Gerçi kaç fitil yandığına bakmaksızın, kaç
okkada kaç dirhem çeker demeden; düştüğü her bir darda gözü hiç birşey görmeyen
kaçkınlarla yerinden tamamen terkedip sökülmeler veya yerine hepten yerleşip
sığınmalar insanlık tarihi boyunca hezaman olmuştur olmasına da..

Bu denli heran ve
hergün, en hayati var edenlerinden kıymık kıymık, hem de acısı duyumsuz
dozlarda yontulup kendinden; yani insanı onun kendi  hayatını tutan köklerinden amansızca
koparılıdığı denge bizim yüzyılımızın akılalmaz çürük tezatlı tanıklığıdır
maalesef.

Herşeyi tekleştiren
ve tektaraflayan ağman; karman , çoğ-çorman bir denge...Hal vaziyetiniz nasılsa
işte, bildiğiniz üzere.

Yüzmilyonlarca
insanın ve bir okadarda canlı türünün, koy körfez; çalı çiçek, yapı yapıt ne
varsa dişi tırnağıyla dünyanın döndüğü taraflara hayatı dengelemek için, varını
yoğunu "kerpiç kerpiç üstüne " koyup, sürükleyip gidilen zamana bina
eylenmişleri bir dokunuşta kızılca kıyametlere çeviren dünya savaşlarından
sonra..

Azgınlık dozu
iyiden iyiye azan "Bir dahasına ne gücüm var, ne de çarelerim"
sindirilmiş ve korkutulmuşluğunun adamı mum gibi yapan giyotin sahneli tepede
fırdönen kabusluğu..

Resmen insan ve
insan eksenli bütün yaşamların katlini sevap gören tetikçiliği günü gününe donatıp besleyerek, gözü alacağı düşkün ganimetlerine çevrili seri numarası
bellisiz; diğeri olmazsa bir diğer haçlı seferleri ya da topu tüfeği sırtında
ölüm saçan yeni devirli Roma lejyonerciliğine pür heves..

Başka mirası
yokmuş gibi sadece çalım..Sadece şaşa..Şadece "Ölsün..Ölmediyse birdahaki
sefere ölsün !" parmak işaretiyle, yukarıyı aşağı indiren tek taraflı  hükümdarlığın kahpeliği doymak bilmeyen bir
üst numaralarına hipodrum çöküntüleyen soysuz soytarıcılığı..

Bir dahakine..En
sonuncusundan bin kat felaketleri bir sonraki zamana, daha da zahmetsiz,daha da
acımasız ve mümkün olduğunca masrafsız,  sıfır paraya çengi çalgı  hergün; duyan; düşünen, danışan ve bilişen
damarlarını cımbız ciyak canı bogazında gezen insanından binbir hurda ve paslı
neşterlerle kökünden kurutmaktan hayatını kazanan

Başka mirası
yokmuş gibi, geçmişi fazlasıyla devralan geleceksiz..Bir garip zamandır şu içinde
yaşadığımız..

Fişeklerle hançer
kama oynatarak şafağında uyanmadığı güne büyüyen, kendi hayatına gücü ve
dengesi yetemez er yahut -kadınca denen güzelliği hergün, kendinden
tiksinircesine çirkin; yetersiz, iktidarsız ve değersiz bulan insan beynine sıkılmış
lekelerle

..Felsefeyi;
sanatı, zenaatı, inancı, güvenci...Sazı, sözü ve kimseye diyemediklerini şiirin
kulağına "Aşk" diye fısıldayan kalbi hor-hoyratta koya kıya
"Atomla başına belan olurum..Aklını alırım aklınııııı !" diyip bir
üst numaraya dayılanarak..

İşte aşağı kafkas
bölgesidir..Yok..ortalama doğusudur diye bağıttıra sızlata gündelik
provalarıyla aklının ucunu, hayalinin peşini, geçmişinin
insanlığını..Geleceğninse aday adayı yeminini çiğneye tüküre sakızlaştıran,
gününden habersiz; dününden uzak, cesetleşmeleri oyuncakalıp toptan güdümlü,
hepten yakından kontrollü esirliğe kımıldayacak halini bırakmadan .. hergün koz
bölüşüp , boy ölçüsünü pozlayan günümüz..

Yerli efendi-
yerel kukla, veya büyük;  daha  dipsiz açılımlara; yabancı sermaye- yerli
uşak tek bilinenli denk ve denklemini temize çekip, sağlama sadeleştirip keşfin.....

Hemen her yerinde
dünyanın kapılarını kendine altmışaltıya bağlayacak ve dünya yetmezse Merih'e
ya da MARS'a giden denekler türeterek..Tavlı tavlalı..

Bizde de hissedarları
kendince üstüne düşenleri işlemekte hiç kusurda bulunmaksızın..

Yeşil-sarı, rengi
ne olursa olsun sermayedarı 
farketmeksizince birbirinin topuklarına basarcasına yarışıp, kırışıp,
tepişerek..

Araya aydın
-avara, din-dan-dinili ilahi karma korolardan bir yığın gürültü koparanı
seslendirerek.. 

Tek tarafa
eğmenletmenin harcı harçlığı götürüsü fiyatta günümüz....Açık ve net
tespitimdir ki..:

Aydın –avaraları,
"gelirse belanın isterse büyüğü olsun, ama batıdan gelsin ne
gelecekse" türü aşağılık ve alçaklaşmalara tepeden tırnağa tek yöne
diplenerek..

Din-ilahili
tavernalarsa bu modaya tam ve onu kıskandırırcasına ılımlı greçimli uygun
.."Batının gözüne girmedikce, neye inanırsan inan, kime güvenirsen
güven  sıfırsın.." emrolunmuşluğunu
ihmale koymayıp yine teke ve tek yöne..

Kendi hayatımızın
yetmez, yetişmez ve yönünü bulamaz..Kendi 
sorumluluklarımızın ve sahibi olduklarımızın gününü deremez, kurgusunu
yönetemez..Bir garip zamandır  zamanı
ilerledikce mikrop mikrop doğuyu batıya-batıyı doğuya uçurup batağına çoğalarak
çöktüğümüz..

 Korku, ürkü ve acizliğe hergün ; en sonuncu
kopup yiten yıkılan halleriyle hayatını ruhsatsız insanlayan resminden bir bir
soluklaşıp ismimizin cismimizin....Adeta hiçliğe  pusulu kaldığımız.

Oysa söz;
düşünce, zenaat ve sanat..Hele hele okulu sadece sunulmuş aşkı kendince duyan
her yüreğin sesi kalemi olan şiirin..Kim kimin beklentisine nakışlılık etmek
için okka altlığı ederse..Büyüsü bozulmuştur işte orda zaten bütün hayatı deste
demetlere sevgilileyen güzelliklerin..

Ve herşeyin
sadece emrevaki olunan bu kenar süslülüğünü geçmeyen hükümsüzlüğünde, kendi
tedavülünü el-aleme bir olup imamın kayığına bindiren böylesi yıkım.. Bizzat
insanlığına sahip çıkılmayanın özünde can taşıyan teeeek tek her bireyidir..Ne
dir ki, siparişine yaşanır ve bundan dolayı da sanat, hüner, söz biterse eğer
..Hayatın büsbütün canına çoktan okunduğunun..Farkına bile varamayacağı..

Bu yüzden
kim?  Nasıl ? Nerde ve Nezaman  ne yapar; ne söyler, ne çalar, neyi çığırır ,
neyi çizer yahut yazarsa yazsın..Ama yüreğine kimseyi dokundurtmadan olsun her
bir emek ve ama ille kendincelerden olsun, tüm bir hayatı varedenleri
kucaklayan o sırılsıklam aşkı dengine alan gaye.. Hele hele de şimdi, hele de
şu zaman..

 

Seyfi
Karaca..........Mayıs /10
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca