Ne bileyim ben
Onu mu saydım, hangi gün hangi yer,
Nerden nereye, nezaman, sebebi kim ve ne.... ?
Belki ..
Çoktan söndü
Tarihinde kandilleri tükenmiş takvimler beni
Belki yapıştı kaldı bir yara çarem olandan
Belki de kına çiçeklerini, keklik dağlarını gezerken
Çavdım gittim akıldan ziyandan keneler ısırdı,
Çiyanlara zehirlendim
Akrep azap çektiğim sancılarla ecel
Ölümlere susamışken
Ben ille gülünü bostan edeceğim diyerek hayatın
Bilmem
Nere yarım, fazla nere ?
Şu yaşadığım sonsuzluktur belki günü yok
Zamandan kelepcesiz kordonsuz
Hangi düşüm hangi hozan dallarında kırılır
Hangi suyum hangi tasta
Sus dudaklarına değen damla
Uzağım...veya hepten sürgün.
Belki kalbimi mektup götüren kimbilir hangi ?
Harami avcının yol kestiği postalarda
Vuruldum belki de yükünü tuttuğuma
Haberim bile yok bakın..!
Göçmüşüm de size, aşktan hallice sizinle böyle
Bilirmiyim ki nasıl ..?
Muhabbetlerden
Makaralar sarmışım...

Seyfi Karaca........Temmuz / 10

2.5/5 Toplam verilen oy :