Önü alinmasiz cöküntülere has ve hasmane yikim ustaligini ciraklanip kalfalanarak sürekli oynaklik gösteren sagi solu bellisizligin Izini, yolunu, huyunu, karakterini, hususunu, niyetini, cihetini, isini, gücünü, özgünlügünü, özelligini ,hicbir kosul ve konumda akilvicdan ededemeyip de asla ve asla kazanamamis hazirkalipliligin zügürtül tipikligindendir; bir dedigi bir dedigini tutmayan tasarim, tanitim ve donatim. Eger öyleyse insan, orali vatansizligin yeryüzünde ne yurt vardir ne yuva, gökyüzünde hele ne ay vardir ne yildiz.
Eline ayagina dolastirip ve agzina yüzüne bulastirdigi herbir kavram kargasasinda, taaa kundaktaki kol-kucak sarilimli bebekliginden beri hiddet ve siddete tenefüslenerek kendi köleligini kendine prangalayip büyüyenlerin ölümcül ömürsüzlügüne furya fuhus ne varsa onu haddinden fazlasiyla kendini bitiren katil mikroplari olarak hayatlarina yigan ve yosan suni solunumluktur bu rehin. Soyut-sanal bir dünyada gözlerini acan, gerekli gereksiz ne varsalarla temelden gaspedilmis haksiz yasamligin kiyamet kopuslarini özenle koruyup kollayan korkunc zavallilastirilmisligin sürgün sürekkliligi hanesine durmadan dünyasindan habersiz –ilgisiz nufus yiginlasmalarini yazip bozan kusatilmisliginin her yanindan kir ve kan yagdiran ve ancak yikarak yapan tekil; bir o kadar da bozuk parametrik makinadir bu cirakligindan beri kalfalanarak buna dair her hususunda bir dedigi bir dedigi tutmayan tutarsizliklara kesilmis bicilmis budanmis ulanmis ve özele özellikle hirgürcülük keskin devletsizligini diklenip diktalastirilmis yamali yalakali cilali boyali bilenik ustalasim. Sosyolojide, biyolojide, fizyolojide, pisikolojide, fende, matematikte, tipta, hakta, hukukta tabi ki de luzumundan fazlasiyla tarifi ve tanimi vardir böylesi mayasi bozuklugun ne anlam ifade edip eger ki insandan insana bulasmasi halinde kime, nereye, nasil, ne büyüklükte yagma yikinti ve cöllestiren cöplesmeleri tahrip tahrip bozguna ugratan kaliplilikta geri dönüssüz ve tamiri hic de öyle hah diyince hemene kolay olmayacak olan hasarlara mahsur birakacagi. Günesi dogmayan bir dünyanin insan kafasina cagrisan kargasaliklar bozgunundan her neyseyi bir o kadar ve öylesine sapak, yanlis, yalan , yagma büyüklügünde saglam ve saglikli bir yikimdir bu bozularak yapilan hasar. Eger, hicbir gerekcesi olmayan dayanaksizlikla insan, kör kaliplasmalarin kendini devreden teslimatindan yapilan kann –kir-köhneleri yüklendigi hinciyla herhangi bir olguya, olusuma, esyaya, diger canlilara, topluluklara yahut diger insanlara kin kusup öfke bileniyorsa, lafi hic ikilemeksizin tek kelimeyle kiliflandigi kalip körükörüne Bagnazcilik veya diger deyimle Irkcilkktir. Esas olarak kendi daraltilmis doruksal zirvesinde tüm aciz yoksul yetim yeteneksizlikler zaafi üzerinden koruyucu zirh ve duvarlarini ören yasam hareketliligini tepeden gözetip kontrol etmek arzusuyla canini ve kanini bütün bu ölüsümlele emziren bir acgözlülügün herseyi ve heryeri heran hükümranligina bogup bataklamak dileyen zeban zivanaliginin ismi cismidir ki, Irkcilik…
Bir dedigi bir dedigini tutmayan tutarsizliklarin temelden kurulumlu kücük cikar kapi ve bozukdüzen bekciligi kapsam alanindan dünyasini derme catmalananlarin özel hizmetleriyle hayatin geneline öldürücü konumunu saglamlastirip zulumlanir Irkcilik. Yani, bitkilerin günes sütemzirmeli gidasina, denizlerin bulutlari süzüp sagiltarak deryalasmasina, bugday tanelerinin topragin yedirip doyurdugu anacligina duydugu temel ihtiyac nispeti herseyin herseyin herseye varolus sebebini sonuca bagladigi gibi, en temel dayanak ve yakit tankidir, sefile, siddete, fuhusa , nefrete, kine, acgözlülüge, furyaya…iclerinden en yatkin adam-kadin-col-cocuk-genc ve ihtiyarlarini secerek bir dedigi bir dedigini tutmayanlardan karmakarisik ordugahini kitalanip cografyalandigi. Misal nasil ki, Yuro-amerikan küresel yagma devletine kafadan gerekcesiz her türlü keyfibilir karsitlilik boguk bagnaz kindarligin pasli kilitli Irkciligiysa, tüm haddini asan gerekceleriyle insanligin ve insanligin barindigi yer ve göküzünün bütün yasam alanlarini kendi azgin sömürgen kiyamet kopariciligi disinda hic kimseye reva göstermeyen degismez karakterliligiyle durmaksizin hayatin canina okuyorsa Küresel Yuro-amerikan devleti denilen azman, buna karsi tüm siyasi varligini temelleyen karsi cikim sonradan `Bop Esbaskanligi`rüsveti bedeline en seckin kapi kullugu silahsörü olarak kendini zirhlanip sovalyeleniyorsa…Siparisi veren ve bu baglamda dünyayi tüm insanligin basina bozgun bozguna yikan para-borsa vahseti Ikciligin genel merkez karakol karargahidir…buna usaklik eden bir dedigi bir dedigini tutmaz tutarsiz itaatse, kisiligi temelinden bozuk ve beklentiye göre laf atilganligi yaparak her kesimin adamligina kimya bozan yamali ve yalakali en secme usakliktir..
Kan durdurma sirincemeli kendi bozup kendi yazmalik tiyatrallerle yikan yapanlarin hususi secmeceli mikrofon megafonisliginin hakkini yeterince ödestirmeye meydan yirtan ciglik bagris; bam tellelini sürekli yildirip korkuttugu beyin ve bilinc yikamali köreltimlerin uyusturulmus uyusuklu uykusuna tir tir titrestiren derdi hicbirzamanin iylesmez irinlerini gürültüleyenleriyle akitip yigarak; trafik, gida, güvenlik, egitim, yapilasma, yolsuzlasma, haksizlasma, hukuksuzlasma gibi insani en temel hayati ihtiyaclarindan kovup, koparip, kovalayan bela yagimi yetersizliklerle iyiden iyiye dert sahibi yapan mülkiyeti kir yigini kilitlere kelepceleyen icraat tetikciligidir; bir dedigi bir dedigini tutmayanlari yol klavuzu secerek nereye sürüklenisini soramayan dayanikli tükenim.
Yetmeyen ve yetismeyen yerlerine, darbe, muhtira, rapor, yargi pakedi, anayasal dayanak, türkce olimpiyatlri, kermes, kutlu dogum günleri, sov, sinevizyon, top, pop, hap , ilac…türü, sayisiz ezen, korkutan, kovalayan, sindiren, baglayan, silen, süpüren, uyduran, uyusturanlarla cogaltilmis ölüm ve hastaliklasmalari üretip yayip yaygaralayan kalici tahribatliligi devreye sokarak yöresiyle töresiyle harcanmaya hali hazir yakim yikimliligi daim devrelerce yasaklar, yolsuzlar, yönlendirir, yönetir ve yedekler. Bütün tarihin akisini, kültürlerini, bereketini, birikimini, kurulu hayalini, bilindik yollarini, bilinecek kesfini, izini, pusulasini, yerleskeli dünyasini, ismarlanmis müjdelerini, kutsallasmis sevgi dagarciklarini, topraga kurulu yuvasini, topraga dayali dünyasini bilip belleyen düsüncelerini…sirf zehirlenerek artik coktandir kendi insan bile olmayan kimyasal basmakalipliligina ezip bozan azgin…azip kudurdukca heryeri felaketiyle bulasan bilinci ve bellegi olmayan kendi kendinin de otamatik taramali tetikcisidir. Bir türlü durmayan kan bile onun dün bir türlü bugün bir türlüye kurulu hazir giyim, kusanim, yiyim, icimlik kisirdöngülüklü kanindan dahi karpayi temin edilen dönersermayesidir. Onun dert cözme diye bir derdi olmadigi gibi , bilakis dert yapma ve yiginaklama istifciligidir asil isidir. Dolayisiyla üzerinden türlü dolaplar cevrilen yaz-bozcu insanlik ölüsüne bedel kan; bilerek birbirine sivriltilip bilenmis sefilliklerin bilgisayar ölüm oyunlariyla Yuro-amerikan modern demokrasisi buyrugunca tedavi gören hastalikliligin kafasi ve kalbi siddet egilimliligine bataklastirilmis milyarderlerinin vurgun kumbarasindadir. Cözüm ise eger, buraya bakilip cüzdanindaki ölü hayatlarin tutsaklastirildigi insan haklarina en acimasiz bitirisleri vitrinleyerek sivil diktalasmis yerli ve yabanci küresel soyanlarin insanlik vatan hainliliginden hesap sorulacagina, bizzat bütün yagmaliklarini kolay sindirilir tatli lokmaciklar olarak suc silen seanslar olarak zikkimlarsa…süecin ismini elbetteki tüm varligini hayati özel hirsizlik fenerleriyle karartilmis soyut beklentilere kurgun , kann durdurmak`diye avanaklayacaktir. Dün hizli keskin kiliclanmanin soyut sark tüccarci AB karsiti, bugün en kesif kiyametci AB süperaktivitesi olarak borcsenetlniyorsa…ve dün Arap petrokumya yöresel baharina genelde ortak ama özelde birbirini hirlasan Isral-Amerikan sirket ortakligina yapay karsitlik bugün onlarin arasinda gidip gelen zaman ve mekan ayarlayici yatakliga serüvencilik ediyorsa…Türkiye topraklarini sefaletiyle sulayan durmasiz kann, burali gelgit akilli usakliga tabidir.
Kendi durusu, duyarliligi, düsüncesi, izi, inanci, bilgisi, azmi, emegi olmayanlarin hic cekinmeden kiyacaklari sifiri tüketmekti elbet babalar gibi satanligin el usakligina hizmeti onursayan delikten süprülmeme pahasinin yabanci kisiliklerle hayati tutunmaya calistigi tutarsizlik. Algisi, bilgisi, ilgisi olmayanlar nasil olacakti ki de, ne, neyin, hangi emek-zahmetler karsiligi biraraya getiren birlikteligini yorulup düyasini yapmis olacagini bileydi. Bu yüzden her türlü yikim ve parcalanarak elden avuctan cikarim ona kapilarda kullanildigi miktarindan bile cok fazlasina ödevlenmis kacari yok buyruktu. Dalkavukluk padisahligina ikinci elden ve cok kullanimli projelerin herhangi saltanatinda zügürtlügü icin ayarli zamanlarin pili bitip tükenildiginde ona ait kalibi hazir kimyasal cöp sepetine atilacak olan sonu bastan belli buyruk..tabi ki de bölen parcalayan `bizzat` kendi eliyle babalar gibi sattigi vatansizligin en son isgal seklini `Patriyot `Cekic Güyle kazziklayip taclandiracakti.
Artik Kürtlerin bile istese de geri dönüslü birlesimini mümkün kilmayacak olan, `biz emrettik ve sizi param parcaladik , yerinden kimillildayani mihlarim…!` teslimiyetini tepeden tirnaga devr alan bu mrakali kazzik, bir yandan bugüne kadarki bütün Türkiye `yi ve Türkiye etkisiyle batakhanelesen Bop cografyasinin ezgin, bozgun, sürgün, soygunluguna dair kim, ne büyüklükte sus isleyip zikkim yedirdigi talaninin üstünü örten Türbanlasarak isin icinden siyrilma modelli modaciligini yayip salginlarken, öbür taraftan küresel haydutlarla birlikte yerlisi ayni domuzluk deyyuslugunun hesabina tereyagidan kil ceker gibi Bop bölgesinin tüm kiymetlerini gayri-mesru kiymetsizlerine menkullestirmektedirler. Insanin kendi öz evladi dahi olsa kim kiminle ne gramda ne agircekimli ne hizlandirilmis deviminiyle nasil heycanli kanli canli iliski kuracagi düzenegini evlilik dahil hic bir surette iliski kopran artirimlarla depolanan yagmaliga yerlestirme zorbaligi hakki olmadigi hayat gercegiyle, eger ki bundan yola cikip yolunu izini kacaktan yapilasirsa insan , orada katiksiz zulüm, haram, tarafgirlik, gruplasma, kin, ayrisim, bölüsüm, solum, solgunlasimlarin soyut yüklemleri herdurum anahtarciligin kelepceleyen ve kilitleyenler hakimidir. Buradan imdadini fisekleyen isaretle, kafasi yikandikca bozuk düzen boyali dönekliginden dolap- dümen dolanan cakrkinda insan kirlendiren calcabut yamali camasir makinalasmalari, insanin bir yönüne sol, bir yanina sag, bir yöresine tarikat, bir töresine milli, bir yarasina manevi, bir kafasina etnik, bir köhnesine evrensellik kibarlasmasini beklentilerin sanal talebini uyan memnuniyetligi karsilayan arz ekonomlu hesap kitabindan bir dedigi bir dedigini tutmayan yazbozlarini küreselleyip kundaklar. Matematik, fen, ilim, kültür, felsefe, siyaset, sanat, ürertim, tüketim, toprak, su ve insan, herseyiyle birbirini bu yagmada rehinalan kiraliklarin hemkiralik katilidir, hem de ömrü felce ugratilmis Globalkolik Yayilmaciligin felaketler tutsagi.
Zihni bulandikca laf degistiren…kalbi darlandikca ucak, vapur, gemicik, belediyecik, banka, kasa, kürre ve zerre ziplayan…nefeskesici gaddarliklarin bazan cöl kumsallayan Dubayicisi, bazan Davos kar kizakci Alpinacisi, bazan Somyakut sefil Somali kumbaracisi, bazan Filistin marmarasinda Yuro-amrikan Israil catismalar kirbac ve tetikcisi ve bazan ve en cok Kafkas, Cecen, Afganistan, Irak, Libya, Tunus, Misir, Suriye …diyip devam eden dün öyle bugünü böyleli ceribasi sosyetik - sistematik sovalyelesmelerin en modern modelli dinlerarasi diyalogla hesabi pesin yatirilmis siparislerin efendi yüzzügünü özel `Cesarat Madalyasiyla` halef-seleflenmis yeniosmaninecek…hep bir dedigi bir dedigini tutmayan ekol ve semboller tabiyatsizi tebaatlesmeler elde kalanlarindandir. Biri gider, gidenin yerine bir öteki parca makinaya takilir, teknik hatalara mahsus hususilenmis tasdigi takdik düzeneginden…
Matematik-fen hesabi siddetli boylasmalarin uzandigi kadarina heryerde herdurumluk ayar bozan özel üretilmis hastaliklariyla basa cikamazligin, olan derdine daha hic görülmedik dertler acanlarla kontrollü bir cildirisi insanligin ölüsü bedelinden kaynaklar aktararak lehimleyen percin, pratikde daha ucuz ve kolay kullanilsin akil-fikirsizligine kisiliksizlestiren müsemmahasiz ve tahammülsüz talanidir. Iliklerine kadar titreyerek salindigi korkulardan kacisi mümkün olmayan tek tarafli agman; kendi hayatina yasantin bundan ibarettir komutundan ortaklasmis cok genli ve cok sancili ve cok agrili didik desiklemelerinin yagma meydanini omuzlanir yüklenir. Yani kisinin kendi hayatinda ne bir söz, ne bir ses, ne bir haz, ne bir duyum, ne bir haber, ne bir ilgi, ne bir iletisim, ne bir yognluk, ne bir yönetim, ne bir irade, ne bir birikim, ne bir secim…hakki yoktur ve hep kendini ezip sömürenlere dayali döseli carsilik bazarliktir. Burada nezaman ölecegi yahut kalacaginin hükmü bu carsibazar bezirganlarinin; yani avukatlarin, eczanelerin, süpermarketlerin, arazicilerin, hastanelerin, magazacilarin, bankalarin, borsacilarin….nice nice haydut tenezülüne zülziyandir. Burada insanlar dipdibe birbirinden kovulmus kacirtilmis kac- göcler kölesi ve herkes kendi paramparcali ayristirilmislar odaciginda hesabi ölüme kesili huzursuz mutsuz cigliklara gömük kendi dünyasinin ebediyete yitirilmis daragacli sanik sandalyasidir. Düzenin yapisi geregi kodlanan insan, dedi-koducu, hirs düskünü, birbirini ezen, birbirine üstünlük saglamalara harcanan tepesine binmeler starlasmalariyla birbirine ayrigayriliklarin bitiren tüketen yagma yikimliligini örülüp donanir. Yani herkes birbirinin benzeri ayni raflasmalar kimyasindan kiyasiya tetikleyenleri mikroplasip silahlasir. Sonsuz bir acimasizlikla sonuclanan bu hal daima kin, kan, hüzün ve ölümü kamcilayan rekor kirimli kuraklasmalarin götüren getirisini birbirine yerlesip yuvalanir. Nereyi ne kadar istenirse ora o kadar cercevelere sigmayan perdelere yirtinarak kocamanlastirilir ve nere ne kadar kücülen ölceklere desen ve boy ufaltmasi gerekiyorsa ora o kadarina hayati ortadan kaldirilir, insanliktan cikana zezil malamatlandirilir.
Burasi ciyan cinneti tek vurusta binlerce yasam yikan bir mahser manevrasidir. Evveli sömürücüleri kendileri gidip yakip bizzat kendilerini seferber eden `Hacli Seferci `suretinde dünyayi devirip dökerlerdi. Simdi adamlar-kadinlar-collar-cocuklar ve ihtiyar genclerini yakip yikacaklari yerlerin yerlilerinden ulanip usaklanmaktalar…Bop adli etrafina yayilarak bitiren paramparcalamalara..Cazip örnektir Hitler, Sibirya yeralti cevherlerine ulasmak icin ilerde dünya sömürgesi olacak olan Almanya` ya tüm sömürge zamanlari adina robot atlilar ciritledigi kiyamette saplanip kaldiktan sonra, edindikleri ders ile gittiler, matematigi, fenni, bilimi, teknolojiyi hepberaber olup Küresel kapti kactiligin ortak kese ve kafa yoranina kirbacladilar uluslararasi talancilar. Hitlerin bugünkü ülkesinde kimi tüm kendincelerini kücük cikarlara pazarlayan en seckinlerinin siyasetten sanata `bakin eger kendinizi unutup bize bozulursaniz aferininiz en az bu kadar olacaktir ` mandallasmasi yanisira, insanlar yanip yikilip duman olduklarinin varligi ancak duyulan aci cigliklari yükseliyordur bazankilerin arada siradalarindan….Küresel yagmaciligin karakterine has demogojikli bin türlü ayristirma, öteleme, yasaklama, horlama, dislama, kücük görme ve ezim ezik hiclestirmelerden asimileye zorbaladigi boyunegmeli parametrik diktasinda.
Ve sürec denilen sey, Türkiye Cumhuriyeti`ni yikmakla üstüne bir dedigi bir dedigini tutmayan kisiliksizligin nereye sürüklendigi `Patriyot`isgal kuvvetliligiyle sabit ve tespitli cürümlü cümbüstür. Son rütüsu ezelden buyana coktan bitik, bir taraftan her kesime beklentileri üzerinden sanal salaklsmalar yagdirip yikarken, öbür tarafindan yikim faaliyetini devamlilasacak olma ihtimali kesin, hic dinmesiz kanli bicaklasmalara gerginlesen gerilimler yirtan derin boyutlu yaralar acarak, bütün sucortakligi vebalinin üstünde kalacagi kirli el izlerini yoketmektedir, faili belli fiillerle her havaya yanar dönerek..


Seyfi Karaca..............Mart / 13

2.5/5 Toplam verilen oy :