Şiir Tutkusu

Menü

Ekşi Üzümlerinizi Bal Katık

Ne tarafa dönerse başım
Kendi ardına düşmüş gün gölgelerini akşama erim vaktine yakın etmekte
En dışardaki halkaları itekleyen çakıl taşının suya düştüğü
Yerini bulmaya çalışan peş peşe koşuşlarına ateşler gibi
Çok su verilsmiş bir bıçağın alnını kırıştırmaksızın keskin sızısıyla
Gerilere
Daha gerilere
Çooook gerilere sürüklenip giden kuş sürülerinin
Bilmem bu kaçtı..
Daha kaç olacak onu da bilmem
Kara yazgısı boynuna vebaliyle beraber ilmek ilmek
Nereyi yoklasam
Döşüm…
İnanın sizi sancıyor,
Akşamın bu vaktinde manastırın arkalarındaki
Bağrı buz kaplamış tarlalarda tiril tiril hayaliyle çağlasını
Ve eski kağnı izlerini araya araya bir oluyorum
Hele hele çığrışlarımla
Kendi kendimin azadında sıvası tazelenmiş kundura atölyesinin
Güneye bakan duvarına yetim boynunu bağlamış bir asma çubuğuna
Öyle uzak kalmış bir hasreti açar gibi döşüme sığmadığı kucaklardan
Nasıl sarılıyorum
Nasıl kokluyorum
Nasıl öpüyorum..
"ahhhh…be gülüm memleket" der gibi
Ne çiçeği var halbuki
Ne yaprağı, bahar gibi
Ne de salkım salkıma sizi şeker şerbet diye kandıran
Kara mı kara fermanını tersten okuyan
Tıpkı gözlerinizden alınmış ödüncün ince sazıyla
Hem bakar hem gider suyunda çarkı dönmez dolapta
Bağ bozumunu mührelenmişim
Sizden habersiz bal yerine
Katığıma saydığım
Ekşi üzümlerinizin..

Seyfi Karaca........Aralık / 09
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
5.00/5 Toplam verilen oy : 1
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca