Şiir Tutkusu

Menü

Dünyasina Rezilreklam Olan

Hersey bu kadar kafa dagitip, göz karartip, gönül usandirip, yasama duyarli uyanmis olanca heveslenmeleri biiiiir bir ezip bozan bikkinligin en doygun zirzibilligine bataklayanlarla boydanaya boskümelestirildigi hicihicine bir yerde, yasami dengeleyen herseyin karsiligi koskocaman bir yoksulluk zengini harcanip gittigidelerin ölü yekunudur.
Varsilla yoksul arasindaki derinligi kapanmaz depremsel fay hattiyla actigi keskin makas agizlarini kapamak icin, sabahtan aksama herkesin kan ter yorgunluklarindan dirhem dirhem biraraya getirdikleri ortak paydasi ve birlikte biraraya gelerek dünya topragi denen yerkürenin sundugu her bir bereketliligi insan akli ve vicdaniyla harmanlayarak en verimli ve kullanisli hale getirmis olan hasat-harmanlasmalarin degrler bütünü olmasi gereken devlet; olmasi gerekip de hic olmamasi gereken yalnizca varsil bir avuc gözü dönmüs ve gönlü doymaz kanli bicakliligin milyarzedelerine tüm yetki ve yönetimini `özellestirerek` ipsiz sapsizlasirsa; yalan-yanlislar acantasi durumuna kapi bekciligi kimligiyle ezim ezim ezdigi yoksul hayatlarin canina okuyarak varligini ispata calisan fiyaka satmaktan baska ne ise yarayacaktir ? ? Ve buna demokratik secim kilifi giydirilerek memur tayin edilmis `üc ye ` sinema salonculugu, donsuz gömleksiz degisimleri dönüsmekten baska ne…?
Evreka Amerika-evreka-yuro-dolaro-amerikan-yuroyrop…kirtasiye yazilimindan katsayili her türlü yabancilasma kölesi carpik yapilasmalarla hormonel siskinlik verici kirlesmenin ayiklanip yikandigi üfürükten ibaret santralar merkezidir bugünkü tekkanalli irin akintilar gidalanarak soykasini cenazelesmis olan insanlik. Ve bu yüzden; insanlik tarihinin hicbir evresinde görülmedik -alismis kudurmustan beterdir -sözünü ille sinayip ölümsüz kilmak istercesine boynuna cabalarda cirpinarak; `sana herbir nesneden daha cok yakisiyor` denilircesi süslü –cilali ölüm urganlarini özgürlesip demekratiklestiginin yanilsamasina agulu bugdaylar nietiyle yedirip sehpaya görüren yalan -yanlislara hic bile farkinda olmayan; bilincalti bitkiselleciligini gürül gürül gümbürdeyen gürültülerle güdüleniyor insanlik.
Asagilanip korkutuldukca kendini hicbir ise yaramayan ve hicbir kosulda ice sindirilebilir dolu dolu doygunluklarla ömür sürebilecegi yasamlari akil dahi edemeyen ac-bi ilac caresizligine mahrum kalarak….kendini hicbirzaman icin varisi mümkün olmayan düs ve düsünceleri kurup kurgulayip hayata mümkünürlügünü daima kendinden uzak ütopyalar olarak gören ve zincirleri kirilmaz basmakalipliliga kilitleyen…
Bitmez tükenmez dünya zenginlikleri arasinda harmanini ekip bicip eleyip savuran yediden yetmise insan kalabaliklarina sadece derlenip toparlanan güzellik sofralarindan agulu bugday tanesinin öldürücü hayatta tutuculugunu ve aci cignemli agitlasmalarini reva görerek, bu kalabaliklarin derleyip toparladigi yorgunluklari üc-bes düzenbozan zalimine kendini de yedekten kadrolayan olarak circirkeflik kiyagina kolladigi firsatlari mal-mülklenen `üc ye `ci global esbaskanlik tefeciligi….her haliyle sürekli yapim asamasinda yikilarak yükselen kaba suratli iskelet gibidir.
Kaba insaatli bir iskelet gibidir cünkü…ucu ucuna ancak bile getiremeyen yoksun ve yoksulluklarin zaten yasayamadiklari hayatinin son kursak kirintisina dakizilca kiyametlerle göz diken ve bu ugurda hicbir siddetli ölümcüllügü kili bile kipirdamadan tepesine üsüstügü tutsaklarinin üstüne kusmakta hic cekinmeksizin vurgun-yangin salginlar salyalar. Sanattan siyasete hususi terbiyelestirdigi besili ve marka suratli kapikullari sayesinde ` haydin ey avanaklar; sizinki de yasamak mi böyle alis verisi olmayan carsibazarsizlikta, herkes kendine göre acaip sahanelikler kapis kapis edip kacarken, siz daha hala teknik teknolojiginden mahrum böyle uyuz uyuza oturup durmak neyin nesidir, kalkin baskin verin kendinize, elinize nereniz gecerse kirin dökün, ac kalin acikta kalin ama sizi özgürlestirip havalara ucuran alisveris uyumlu uyusmanizdan eksik kalarak zamana ters dalmayin.. ` cigirtkanliklariyla insanlarin tutuklanip tutsak edilmedik hicbir akil ve vicdan serbestisini birakmayan tepetakla kaba bir insaat..
Neresine dokunsan orasindan catiiiiiiir catir iniltilerle insanligin sonunu getiren hortlakligi bina ettiginin devasa yikilislarini dünyanin izi bulasmadik hicbir saglikli ve temiz halini koymaksizin calcamurlastiran, korkulu rüyasalligin merdiven basi biriken uzun kuyruklar sersefillik sultasiyla ic ice yayilip yayginlasan soguklasmalarca birbirine sirt veren odalarini hücrelesen zindan sarayliligi iskeletlesmis kaba insaat….. Badanasi boyasi daima cirkeflesip giden cirkinligin iki dünyada diye adlandirilan söylemlere tam da denk düsüp dengesizligini tartismaya, alistik bildik suratsizliklari dayaya döseye gözüne yüzüne kafasina ve kalbine, bastanaya sefil-gafil terasisi yamukkeyfekeder kefelerin sonu gelmez talih oyunculugunda sans-kader deneyen kumarcisi konumuyla sartlandirip kosulsuz konuslandiran cokkarisimli kacak malzemelerden kurulu konu-komsusuzluktur bu yapilirken cöken yikim.
Artik istifcisi, yamali yakisiksizlik bohcacisi, sacma sapanli cok gürültülügün eder degerliligi daima sifiri isaret eden pusulasizinda türlü türlüsüne estek kösteklerle izini yolunu insandan öteye kaybetmis ucurumsal bir yetiskin yerleskeligin yoksulunu varsilina pazar piyasasi ürünü diye vasiflandirip mülkiyetinin sahibi olunan devletciligin konusuz komsulugu…
Yenisini tedarik edinceye kadar eskisine kullanim süresi tayin eden bir anlayisla, bütün radyo dalgalandirdigi ilgi, iletisil ve iliski aglarinin dörtbiryandan imdat cigliklariyla dolup tasan dünyaya sigamaz sigicliligini alabildigince akildan; fikirden,ahlaktan, inanctan, üretimden, kültürden, zihinden, bellekten ve bilincten noksan edip, dipten dibe oyuklastirdigi ortancasiz karanliklarin mülkiyetine hariclesmis ve sirtinda fiyatiyla beraber viranelesen etiketlesmis envanter künyeciligi; hickimseye sesini duyuramayan ve kendi dösbagrini yumruklayarak dünyanin bir ucundan bir ucunu veryansina veren calintili dümbelek gibidir…
Ismarlanmis daimi kadrolulugun ölüm merasimlerine refakatcilik etmekle hayatini kendi varligindan heba etmis yoksul, tüm saz arkadasligi ve solo solistligi siradaki felaketi duyurmakla efendisinin cigirtkanligindan baska hic bir hükmü olmayan ve hizkesmeksizin seytaninin bacagini kirmakli büyük sans denemelerininin en büyük soytariciligini numaralanan; agzi –dili kumbaralasmis; yüzü –surati hizmet ettigi kara-borsacilik serbest piyasasinin esbaskanlik ekip-takimciligi formasindan renklenmis boyalasmis….sagi soluna aglanmis oltalanmis mikrofon homurtulu pusuk bulanik darmadaginikliga dolasik bulasik…cok karmakarisikliklar nesnesi; devri daim gümbür-zimbirdakca dümbelek…
Bu yüzden hayatin her yeri; agaclarin cöllesmis yangin yeri yikim gövdeleri; yeraltilasmis hal ve davranislariyla toplumsal kacaklardan mallanan malzemesiyle agzi, burnu, yüzü, vurula kirila keskin usturalar ölcüsüne düzeltilerek bozulan maskarasina maymundur. O bakimdan dehliz dehlize afislesmis gidis hattindaki insanin kndinden uzaklasarak gitmelere yol alisi, bügün bütün hayatin ara sokaklarindan sürüklenerek kapkaranlik yapili hickimsesizlige acizlesmis; korkak köhnesi, sinin-sinnek verandaya cikiyorsa, sebebi, hayati kökünden kazinarak herkesin herkese kanli-bicaklilikli öfke kusumunu paramparca ettigi yerlebirligin ucurum dibine, yasamsiz yerleskesini haciz verdiginden dolayidir.
Orada insan, zor ve zorbaligin öldürücü gücüne kurban giderek dagini, bagini, köyünü, obasini, gelmisini, gecmisini ve gelecegini hepsine bir karmas dolas cikaryolsuzluga kanunsuz kitapsizliliktan dünyanin bütün enini boyuna paragraflayip, alim ve satimhanelediginden, dipten zirveye hersey posterlemis pozlarla afis afise fislenmistir.
Orada insan, en son teknolojik ürünle birlikte kendini akil-vicdan yetmeyen yarislarin bittigi yerde daha azgin disiplineli gazaplasmanin yarisip kapistirildigi tükenislerin birincisi olmakla yükümlü ahmak mahkumudur. Tek sansi ölerek kurtulmaktir. Cünkü bu bir türlü doygunluk ve huzur vermeyen yarisin en temizi, ancak kisa kestirmeden ölümle kurtulmayi adeta vazgecilmesiz olarak kisiyi kendinden sogutan yabancililiklar paramparcaliligina mahkum kilmaktadir.
Bu sebepledir ki Global yagmacilik,; düzeninde dirliksizlestirerek kölelestirdigi insani eskiyince ille adi bir daha anilmayacak seri tüketimciligin birinin digerine hicbir ayricalikli özellik göstermedigi fiyati ve kullanim süresi evvelevvelinden etiketlenmis olan damga vurumlariyla tespitlenir. Piyasa degeri ne kadar ölüme dayanikliligi üzerinden belirlenen böylesi tezgah, sadece maliyetini düstükten sonrakiyle herseyin anlam kazanan hukukunu ve yasam süresini belirleyip, insani hic de bundan ayri tutmaksizin varlik dünyasinin ürettiginden cok fazlasini tüketmek mecburiyeti olan oburlasmalar besilisi gibiye sayilmaktadir. Bunun icindir ki de Global ciyan, hayatin bütün el ve ayak degen alanlarini alinir yahut satilir otokontrolüne telörgüler. Ölüsünün basina yine siradaki ölecek olanlari tabutlayarak cakilmis civi gibi buyruklayisi bu yüzden her kulladigi kölesine hic de ne garip gelir, ne tuhaf..!
Sanat, sinema, salon, santiye derken, herseyi sabikali bir moratoryum haline koyan Global yagma, olabildigince yasam degerlisi dolulugu azaltarak bunaklastirip, ne vakit neyle huzur bulacagini bir türlü bilmeyen doyumsuz ve tiklim tiklima birbirinin cikmaziyla kalabaliklasmis sürülesmeleri mümkün mertebe ilgisiz iliskisizlige halcaresiz koyarak, yalnizca kavgalastigi grültülerle konusuz konuskansizligin dibten dibe birbirini ölse birakmayan yapiskani, tüketici piyasasinin tav ve taliplilige susuk ayni mekanlardan yalnizlasmis kafasi kalbiyle birolup camlara yapisarak buzlasan; ve sancilarina agitlasarak sustugu dert deryacisi uyusumun bozuk-bulasik seyriyle oracikta binbir ziyana donakaldigi engellenmislligiyle, kimden ne artiklanirsa onun yüzdeligine yetinen, ölüsünün hakiki sahibi gibidir…
Bu bakimdan gecesi gündüzü reklam bunagi mide kusuntusu rezil rüsvaliklar furyasiyla donatilmis acik artirimsiz pesin listeler yudumlayip yutkunmakla yükümlüdür gecesini; hem de gündüzünü…Bu yüzden beyni bellegine ilk evvelden kodlanmis birbirinden kopuk evsiz barksizligin badanasi fosforuyla cilali binbir kacak malzemeler karisimi ( hiddet, siddet, hirs, hirsizlik, gerilim, gecimsizlik, güvensizlik, hile, haksizlik, dubara, desise,,,vs,vs….) dededen toruna aileleserek breysellesmis herkes herkesten azatliligin ayri-gayri dünyasi, elden düsürmedigi global dünyanin kim nasil neyi ne miktar ne süreligine afyonluga yalayyip yutacagi yalas bulas furya-fuhus cirkinliklerin yönetip denetlendidi salaklandiran sanal sanayi kumandalari adeta bütün fertler birbirinden kapisircasina kendilerini tuslarlar…ve o kanal bu kablo gözlerini poörtlete pörtlete bütün hayatin geri kalan dikkatini seyredecek baska birsey bulamayaip, reklamlarin üstüne cekerek, oluk oluga o batakhanenin sekerlendirip serbetlendirdigi tatlikafaliliktan tikinmaktan baska cikaryollu care; ölse kurtulsalar bile bulamazlar… ve nitekim de tercihlerini reklamlardan yana, ölerek kurtulurlar.
Bu durum tipki kahrolsun yuro-amerikan, sen cok cok yasa yuro-amerikan sapur supuru mili muhafazakar filistin mücahitlisi tarikat takim ve tertipciliginin Yuro-amerikan arac-gerecleriyle `sakin dünyanin malina müküne tapmayin, hersey Allahindir ` diyerek insanlari sinek niyetine cami-cemiyetlerde müthis milliyetci-ülkücü ve sosyalist solcu-özerklik bagnazcisi yerel kürt –laz yahut digerleri asiretciligiyle soygun-vurgun tertipli takimliliga düzenlicetakviyelenen….nasil da kendi kanunsuz kitabina, herkesin kendine göre cikari miktarinca yuro-amerikan karnesinden noterlendigi vazifelere isbirlikciligini üstlendigi, kendilerinden baskayi seceneksiz kilan yuro-amerikan kurgusu teksesli demokrasicilige nasil da hani, benzeyip birebir örtüsmektedir…
Burdan devamla gitmis herkes kendine göre bir is kurmus. Insanlarini satarak övünclesen demokrasi ve özgürlesmeler tekelci meclisi kiyak maasli kulüpte herkes, kimi hükümet, kimi hüküm edene yedekten hükümet ortagi muhalefet, oturup hepbirlikte `Türkiye Cumhuriyeti nasil tepetaklak edilir`in ortak paydasindan padisahlasan anayasal parcali-bölüsüklügü tanzim ve tedarik etmektedirler.
Ve iki sayfa dokuz made serüvenciligi yollarla nasil, neyin bedeline ve ne pahaya babalar gibi sattiklarini tüm bir toplumun yüzüne tükürürcesine samarlayan `Üc ye `ci hainlik, Türkiye Cumhuriyeti`nden cok Yuro-amerikan savas –silah-para –borsa-petrol-makina-kimya-teknoloji-mal ve her türlü dünya serveti yagmaciligi cellat sebekeliginin hercesit kiyim projelerine koltuk cikacaginin, aciktan aciga hainlik niteligi tasiyan alim-satim ofis duyurusunu yapan esbaskancilik….
Gitmis Urfa`ya….Kendini Türk insaninin tepesine giydiren Yuro-amerikan`gilleri sanat-siyaset-mafya-medya fethul-metal tertip ve ekipmanciligin ilimli islam protokolüyle karmakarisik sanallasmalar salakliligi üzerinden diyaloglayan villalanip gemiciklenme karsiligi hükümsüzlük bildiren delikten süprülmeme borc ve bilancosuyla vazifelendirildiginin üstünü karartircasina, yeni tezgahlar tertip düzeninde Suriye`li Muhalif arap baharcisinin elini havaya kaldiriyor….`Bizim yolumuza hep comak dürttüler amma, siz ugrumuzu acan oldunuz ey millet..! Cünkü halka hizmet hakka hizmettiiiiiiiiir…! Zulum ile abad olunmaz eeeeeey Esed…! Ey eded senin baban da böyleydi ve güme gitti, in ordan asagi in yoksa gelir suriyeye kazik cakar villa yaparim…! gibiye gelen bos bulunmus minsanlik meydanini baaaar bar bagirttiarak…sordan surdan ve ordan burdan potporileyen, kafasi kiyaga uygunuyusuk arabeskcesine…
Ve yilbasi dedi bu arada karanlik geceye huzur yüzü göstermeyerek gökyüzünün elini yüzünü barut bulasigi havayi fiseklesmelerle olmayan bir yamacin kale kulelerini yikarcasina tüm dünya insanligi hepbirden buyruga uyarak, hic yokyere kuru gürültüler kopardi.
Birbirini kopmaz zincirlerle baglayarak tamamlayan bu alti üstü cizik benzesme, Global küresellesmenin ol dedigine olunan, öl dedigine ölünen buyruk takipciligiyle tipki sanal kundaklarda dogduguyla birlikte okendi yalnizligina terk; ve hic olmayan düsmanligi durmadan en acimasiz hinc; kin, zehirlesme ve öfkelerle gidalanarak; kendikendini helak edercesine büyüyüp giden; ve öldürdükce daha da azan bozulan puan kapmacaligin kendi yalniziyla basbasa kalan seceneksizligi…..Almis basibozukluguna gidiyor dünya. Bütün bu acimasizlik düzenegi üzerine kurulu yakilmis yikilmisligin yalnizca reklam yiyen ve yalnizca kendinden baska herseyi kabule zorlanan saheserlestirilmis fiyakalilikta, almis basini, ardi arkasi gelmesiz tavir ve tip degisiklikleri bozgunculugunda, yalnizca ölüme kafasi ve kalbi kurulu robotlasmani bilgisayar ürünü anasiz babasiz cocuklariyla evlenip yuvasizlasiyor.
Global sanayinin heryeri mahkumiyetine duvarlastirip ve her para getiren herseyi hic birbirinden ayirmaksizin seleften sermayesine korkunc derecede daim kildigi kan, gönlü kin basdöndürücülügünün zora dayali böylesi zorbaciligi, kimyasinda mevcutlu her hal ve yolsuzlugun bozuklugunu firsatini kolladigi bütün iliskisiz ilgisiz ve sahipsizlige de, almis basina her türlü belasini haddinden fazlasiyla kendine bunatip bulasiklayip, alasagilik ayarsizindan dirliksiz düzensizlige bozuyor.



Seyfi Karaca.........Ocak / 13
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca