Şiir Tutkusu

Menü

Dönmeli Dolap

Yaklaşık bir on yıl kadar evvel yapılıp hizmete açılan, Bavyera eyaletinin de gözdesi Münih uluslararası Josef Strauss Havalimanı'na giderken, şehrin doğusunda bir yarım saat kadar dümdüz yol çeken bu uzaklığın ara noktasında, sağda, otoban kıyısı bir yerdir Dachau.
İnsanlar ölürken, bari bitten; dabazdan, uyuzdan derisi kemiğine yapışmış; dili damağına kilitli, cansız kütükler gibi kurumuş değneğe dönmüş iliklerinde bir dirhem sivtinmelik yağ kalmışsa, onu da bir işe yarasın diye eğri oturup çiyan hesaplar yaparak yüksek teknolojili labaratuarlarında damıtarak sabun yapacak kadar kesintisiz mesai çalıştıran namı pençeli (K) Gamalı haç karargahlarından bir yerdi Dachau.
Akşam sabah altından cehennem ateşi eksiltilmeyen ocaklarda günboyu diri diri yediden yetmişe insanların fırınlandığı ve yetmeyen kapasiteye sürekli yenileri eklenen..
O da yetmediği yerde, kampın dört bir yanınna deşilmiş infaz çukurlarının başına insanları kıtalar boyu hizaya geçirerek zahmetsizce çukura devrilecekleri biçimde yakın mesafeli tek atışlara manga mıntıka kurşuna dizip temizleyen..
O da yetmediği yerde, sizi duşa götürüyoruz diye durumdan habersizleri tek odalık kapanlara üstüste yığıştırıp, yarım kilo gazı yukardan püskürtüp iki dakikalık çırpınışla binbeşyüz kişinin birden işini bitiren...
O da yetmediği yerde elektro şok... ölümcül şırıngalı beton iğneleri ...ve.. .veya.. vesaireler...
Dachau;
Meydanda adam sallandırma yahut zeytin ağaçlarında çantadaki kekliğini çarmıha germe fikirbabalığından işi sisteme bağlayıp, rütüel sapkınlığını dur durak bilmeyen işgallerinin, işgal edilenin aç sefil ve yoklsulluk payından hissesini kotardıkca kansızlaşıp azan Engizisyon ayrımcısı ve Roma gladyatör oyunlu kısadan köşeleri dönme şifresidir.
Üstü kalın çizgilerle kodlanmış bura, kendi dışında başkasına hayatı haram ettirmenin çok kapsamlı Giyotini icat edenin günün birinde kendi boynunu vuracak kadar gözü dönmüş vahşetlere ahmaklaşmasıyla, ilk önceleri rejim karşıtları ve ağır vakalık suçlular için düşünülüp, daha sonraları etnik ayrımcılık; sakat , kötürüm ve hemen hemen hazırkıta izana düzene uymayan herkese yaygınlaştırılarak ...
Savaş bittiğinde sadece başlı ayaklı bir tabutluk barakalarda kışın ayazına, yazın bunaltıcı baygınlık veren leş devrimli havasızlığına git öte demeden, yatıp kalkılan kıckaçta otuz bin kişinin yarı ceset halinde ölü gibi bulunduğu insanlığın yüz karası kayıtlarından ilk durağıdır ..Dacahau...
Ve Dachau' ya vagonlarla, cemselerle, oluk oluk akıtılan canına kıyımlık insanların ana nizamiyede giriş kayıtları yapılırken...Üstünde nesi var nesi yoklardan hesabı birdaha sorulmamak üzere cepler dışarı ediliyor...Ola ki binde biri kimbilir hangi muhbirlik işine iplere bağlı kalmak şartıyla salıverilirse, içerde geçen yıllarına hiçbir tazminat hakkı olamayacağına dair peşin peşine imza çaktırılıyordu..Ölenlerinse ölüme götürülmeden evvel altın dişleri kerpetenlettiriliyordu bağıra bağıttıra....
Thilo Sarrazin... (Alman Merkez Bankası Yüksek Eşbaşkanlarından) ...
Aynı kendinden başka kimselere dünyayı yar erttirmemenin cana kıyan ve istediği düzende kolay kolay hizaya gelmeyenleri sahibolduğu papel, pangınot, hassas ayarlı teknoloji sayesinde lince kalkışan eski tas eski hamamın yesyenice tellal(ğ)ı...
Efendisinin yağma böreğine tıkır tıkır işleyen Birleşmiş Milletler adlı dükkanın bile savaş sonrasından buyanaki tarihinde hiç görülmediği kadar yabancı düşmanlığının arttığını rapor etmekten elini alamadığı Avrupada...
Sol gösrterip sağ çakan YEŞİLLER markalı toplumu uysal ve kuzu kuzuya kurbanlık etmelere paralel bağlantılı olarak, işsiz güçsüz sosyal sürünmelerin kenar köşelediklerinden ürettikleri "skinhead" dazlakları istenilen randımanı veremeyince...Asıl kukla yontucuları bizzat kendileri devreye giriyorlar zaman zaman ve...Mesela para-piyasa merkezli bizzat Sarrazin...
" Oturdum hesabı kitaba döktüm. Kara kök asal sayı pitagorastan piramit...Baktım gördüm ki bu özellikle Müslüman kökenli işe güce yaramazlar, çıkıp geldikleri ülkelere uyumsuzlukta önde gidenin kendisi oldukları gibi, sundukları katkıdan ziyade; yemiş; içmiş yan gelip yatmış (bizdeki kimi sarı liralar seven ireceplerin ağız kalabalığına aynısından tıpkısı) , zararımıza soluk yarıştırmışlar.." zırzıvanalamış..
İsmini GLOBAL SERMAYEDARLIK SERBEST ATIŞ PİYASASI koyan bu iblisin ne dediğine hiç şaşırmayıp, yorum gereği bile görmeden ben.....
Yarım yüzyılı geçkindir aynı Dachau yolculuklarını andırır tıklım tıkış vagon, tır, dağbaşı sefil turist diyar kaçaklıklarıyla insanını başından defeden köle pazarlarına sürülüşün bu yerlerde günübirlik terbiye edildiğidir ki...
Gene ustasının elinden yontularak, duruma tek laf da olsa tık etmeyen (çıtı çıkmayan ) korsan gemilerin pek sever boy göstericisi yalan yüklü kartoncuktan filistin milistin sıfıra doğru geri sayımlı meydanlarda mikrofon bağıttırma meraklısı kahramancıkların ve ağlaya sızlaya dünyaya türkçe öğreteceğim diyerek...
En has adamının ifadesiyle "evlenmek işi sıradanlıktır .Ben öyle sıradan biri miyim ?" sapkınlığını hak bilip, yeni yetme papaz-mulla karışımı peygamberlik taslayacak kadar işi büyüttüğü şirket-i tarikatına kendi bile (diğer adamları arasında kapış kapış olmuşluğa ) hakim olmayan..
Memleketi özel dersane kıyağına kapaklayıp, tüm derslerini ingilizce ağırlıklı yuro-amerikancılığa kurgulamış ölüsünden medet uman ve dünya yıkılsa umrunda değilli kanunu kitabına uyduruğa kaptırmış götüren mezarlık kumarcılarına ve dönmeli dolaplara...
Doğrusu hiç mi hiç şaşırmadım...


Seyfi Karaca......Ağustos / 10
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
5.00/5 Toplam verilen oy : 1
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca