Şiir Tutkusu

Menü

Dilli Dagarcıklı Türkce Sevgililigi 2

Duymak ve duyumsamaktir cünkü Dil…..

Kurdugu düsü; diledigi arzuyu;hissettigi öngörüyü, kurguladigi tasarimi, yasadigi olayi, yasayacagi bilinmezi, henüz tanimlayamadigi yabancililigi veya coktan taniyip hayatina bir bir kazandirmis oldugu tanimliligi kendince tesis ettigi izlenimlere göre herseyiyle baglanmak istedigi bag bahcey bahar veya evim barkim huyum suyum diyen gözlemlerine adini koyup tarifler tanimlayarak koydugu tanimlara göre eksilir veya cogalir insan. Ola ki adeta kendinden bir an evvel kurtulmayi dileyen bikkinlik, darlik, yokluk kisir kitlikkiranlarina konusup yazdigi dili külüstürlestirerek, daha ziyade anlayip dinlemek zenginligine aracilik etsin ve kurulacak olan iliskilere kolaylik saglasin diye maksada mahsus olmasi gerekirken Dil, her türlü kavganin, bagirtinin, nefretin, dalaverenin, soygunun, talanin, sömürünün, savasin, zulmün, yikimin, catismanin, bölünmenin, parcalanmanin cözülüslerine arabuluculuk ve taniklik ediyorsa, ici disi kapisi bacasi kabuslarla imgelenmis ve bütün köprüleri, m,eydanlari, carsilari, eylenceleri, dernekleri, dügünleri, duraklari, trenleri, kurumlari, birimleri egri bügrü dolayli tümlec levha döküntüleriyle carmihlanmis ve agzi linc kalabali kuru gürültülerle imlasi ünlemi düpdüzgün zarfli zamirligin `Film Icabi ` yapilmis ille günün birinde insanligin öldügü dizi furyasina karaktersizlik arzeden HAYALET SEHRINE mezarlasmistir cok konusup, ama hicbir anlamli icerige ilgi ve iliski kuramadan ölüp giden Dil.
Eki Yunanca gibi…Latince gibi..Osmanlica gibi…Klasik Arapca gibi…Eski Izlandaca gibi…eski Sanskritce gibi…Insan ile duydugu duyacagi yasam baglntisi arasin a anlasilmaz SOYUT, SiLiK, SUSKUN, SAHTELIK ve KALPAZANLIKLAR koyarak, kendine imtiyazli bir üst sinif veya zümre yaratmanin TALAN dayanakli ganimet ve servet avciligina korunakli `Film Setleri `kurup günün birinde mutlak surette suretini hayat gercekliginden yoksun ve sokakta hayati OYNAYARAK YAKINLIK KURUP ÖGRENEN cocugun dünyasiyla uzaktan yakindan alakasi olmayan gayri ciddi, monoton, muglak, köksüz, temelsiz, geleceksiz, kopuk, karmasik, uyduruk, müsvedde, zibil, igreti, ölüyü canli tutan süs satma sanatindan baska hicbir ne anlami vardir, ne insan yürekli sahibi, ne bagim topragim dedigi hayat iliskisi ne de insan hayatina cikaak kadar gözle görülür kalple duyulur eli, yüzü , emegi veya cesareti…
Her ögrendigi seye kelime üretip ürettigi herseye kendini benimsetir insan. Birseye aklinin ermesi meselesi buradan yani ürettigi her seyi adlandirip onu hayatla yogurup özdestirmesi kültürüdür. Biri bir söz söyledigine eger bir digeri kavgaya cinnete mahal vermeden yakinlik duyoyor ve söz ekliyorsa INSAN hassasiyeti üzerinden ve kelimelerin hayata kazandirdigi yasam zenginligi paylasimindan konusup ANLASIYOR demektir insan. Olmadigi tersi hallerdeyse kapana kisilip üretemedigi ve adlandirip anlamlandiramadigi degersizliklerle tikanip kalan halde kitlik kiyametlerin cagrisina uyup; düsünemedigi, danisamadigi, tanisamadigi, izleyemedigi, tartisamadigi, bilemedigi, göremedigi, duyamadigi, bulamadigi, kaak yapili imgeler isaretler sekiller dekorlar lehalar ve sayisiz hurdaya dönüsmüs muntazam süs satma heceler harfler virgüller girdapli acip kapanan parantezlerle kan ter icinde kalmanin insan diliyle anlatamama huzursuzluk , ( depozitesi serbest Pazar piyasa sanal seyyar pesinatli )dehset ve cinnetine terketmistir cok konusup, perperisaninda hic birsey anlatamayan Ilgisiz ilatisim dilsizligi..
Dünyayi kendinden ibaret sanmanin iliski özürlüsü tarafina haciz olmus `devlet benim, dünya benim mülküm, insanlik benden tekvucut, ben kimi neyi nasil nereye diler ve istersem hersey ona göre sekil alip hizaya gelmek zorundadir, varligindan hoslanmadigim durumunu dilemedigim ve vaziyetini arzetmedigim hicbir ülke , insan, memeket veya cumhuryiet benim keyfimin huzurunu bozma hakkina sahip degildir ve yipranip yikilmak zorundadir `……tutum ve davranis bozuklugunun sahibi, elbette ki her kimse ve neredeyse kendi keyfiyetine göre dillendirip dokundugu bütün her toplumsal hassasiyeti üretemedigi yoksunluklar karsiligindaki kupkuru gürültülerle, catismalarla, kurakliklarla, sefaletle, talanla, haramla, hirsizlikla, sürgünle, zorbalikla, baskiyla, korkuyla, zindanla, siddetle, nefretle, zorla, ayrismayla, cözülmeyle, bölünmeyle, tepkisizlikle, kayitsizlikla, duyarsizlikla takas edip ( yasanilmazlari yasanilir kilan cok ortakli ve cok diyaloglu kiblesizlikle ) izi yolu takipsiz ve kimsenin kimseyi anlayip dinlemeye tahammülsüzlügün zivanadan ciktigi kopukluga takas edip, dogal yasantisini coktan küresel kiyim cellatligina anormallestirmeye ve kendi canindan bezgin iliski kesigi küslüge cehennem olmalari karman corman edecektir.
Yani insan yasadigi günlük hayat gercekligini ve ona ait hali, yolu, hassasiyeti, dili, davranisi ve tutumu terkedip SOYUT-SANAL ölü diller mezarligindan yokluk ve sefalet diriltip yasamdan kovulmus bir yere hayat varligini terkederek kusursuz uyusum uyusmalarina ( halini yolunu hususunu ve hassasiyetini duyup duyumsadigi duyarliligi nispetince anlatip dillendirmeyecek ki..) tepeden tirnaga tamamen hayal alemi sersefili olarak teslim olacaktir ki…buna dair tezgahini kuran bütün talansürgün sömürü zulüm ve yagmalar, kurduklari sarayvilla sürsaltanatliligina kurulup kendilerini sirasi geldikce bogup devreden cikardiklari ve `benden baska buranin ilahi yoktur …` patrontanrilasma yolsuz yollarinda harcadiklari oyuncak alemlerinde, kendilerini rakipsiz sayabilsin…
Kullanilmayan bir sehir veya semtinden gecilmeyen bir köprü veya bagina varilmayan hozan bir iklim veya insanligindan bozulmus bikmis usanmis derdini anlatamama cinneti mahkumu dil, `devlet benim insanlik benden ibaret ben kimi nereye nasil dilersem onu oraya dilersem sökerim, dilersem yikarim, dilersem dilemedigim kadar keyif gladyatörü ederim`….yaklasimli özel zümrelerin kulu kölesi olsuna hususi hazirlanmis ölüm siringasina hancerlenmis salginlara kurban gitmeyip de …nasil yasam canlisi hayatini kazanip insanini cesarete, ilgiye, sevgiye, güzel sohbete, bilinmezi bildirmeye, gidilmez sanilana götürmeye, anlasilmaz sanilani anlasilir kilmaya sevkedip, nasi dipdiri ayakta tutacakti ki…???!!!??
Buradan dile gelen bahisle…otobüste durakta issiz dagda kalabalik vapurda yagmur deyince yagmuru ekmek deyince ekmegi kiremit deyince kiremiti musuk deyince muslugu söyleyip anlayan simitciden doktora herkesin heryerde yani hayatin en meydan yerinde en basit ve en kolay anlatilip anlasilan iletisim yollu ifade halidir Dil…Tarih boyunca her dil, bir digerinden zenginlik kazanarak insanligin birbirine hal yol ve gönül kattigi kazanimlarin birbiriyle bereketlenip biriktigi ve eger SANAL SÜS ve HiCLiK SOYUTLULUGU FiLM ICABINDAN insani zorunlu sus payina uyduruk evrilip cevrilmemisse( Eski Yunanca Latince..Osmanlica…vs..) hicbirzaman üstünlük yarisina girmedigi iliski ve iletisim araci olmustur. Toplam sayisi ücbine yakin oldugu sanilmakla birlikte dünya insani bunun yalnizca onbes- yirmi kadariyla etkin yazip konusmaktadir. Cogu diller temel yapi tarziyla birbirinin yakin akrabasidir. Mesela Avrupa dillerinin cogu Iran ve Hint dilleriyle Hint-Avrupa dil ailesindendir. Fransiz, Portekiz, Ispanyol, Rumen dilleri Latin kirintilardan kalma ortakliga sahiptir. Ingiliz, Norvec, Hollanda, Almanca, Isvec gibi dillerse Germen aile öbegindendir.Ve yine Cin, Tay, Tibet gibi diller Birman dil aile grubuna, Fin,Eston, Macar, Lapon dilleri Fin-Ugor aile öbegine, Afrika dilleri Bantu ailesine Türkce ise Ural-Altay dil aile grubuna aittir. Göcler, sürgünler, zorunlu mesken ve mekan degisiklikleri sürekli toplumsal hareketliligin ic iceligini beraberinde getirdiginden yerlesik düzende konusulan diller ister istemez insan iletisiminin gerekliligi nispetinde degisime ugrarlar. Dillerin Fonetiginde, yani ses uyumunda daha cok görülen bu durum, cümle kurmalara da haliyle etki eder. Göc halinden dolayi hem gelenler hem yerlesik olanlar birbirini karsilikli etkileyip dildeki degisimi en basta gelen sebebine kaynaklik ederler. Hayatta yer bulmayan nesneler ve iliskiler tanimligindaki sözcükler kayba ugrar. Üretimine kaynaklik edilmeyen esya ve olaylaraysahassasiyeti ve zemini yetersiz kalan dil, zamanla dagarcigi kifayetsizlikten dolayi (siyasi, felsefi, dini, iktisadi, ticati, ilmi, fenni..vs. vs ) amansizca boyun egip ve asimilasyona ugrar.
Dili hayata kavusturan ara yapici ve yakinlik saglayici Iletisim…..
Borularla, dumanlarla, davullarla, sirenlerle, izlerle, isaretlerle insani duymak ve duyurulmak acliginin ihtiyacini karsilamak icin ilk ve celimsiz adimlardan yola cikarak bugün hem muhbir hem ihbarci DOGA KATLIAMCISI ve INSANLIK avcisi durumuna dünyayi ve dünyada yasayanlarin hayatini KIMYASAL gardiyanli zehir zikkim denetleme ve gözetleme evine cevirdigi maaleseefte….
Aslinda herseyden evvelevveli vwe hicbir alet adavata ihtiyavc duymadan beyazi karadan ayirm,a noktasina varmasa bile hayatin nesini neresini kendi zihin, bilinc, ikrar, yakinlik, israr, davet, bilgi, beceri, paylasim, sorumluluk ve tüm kalp duyarliigindan taniyor ve biliyor olmasi gerekirdi insan. Bilmiyorduysa elbetteki en kolay dürtü dokunuslarina dahi mhtac ve mahsurluga varincaya kadar hem kendini hem dünyayi hem etrafindaki olup bitenlere saklayip kac-göc zindanlarina kapatarak bütün bir hayati kendinden ibaret oldugu kitlikiranina silip süpürecek; ve ardindan da cöktükce cürüyen bela, salgin, sürünme illetlerine eksilip ziyan gidecek, caresiz ve belasina kusatildigi ihmalller sarmaliyla ezilip bozuldukca da gelenin gidenin derman dileyen ve derdini kimseye dillendirip anlatamayan büyük bir ihtimain ancak ilaclarla, ahmaklik avuntulariyla ve hep kötünün kötüsünden kendini iyi görmeye calisan ( yillik bütce acigini yüksek bekleyip de bir iki milim altta kapattigi iflasi kazanc saydiran hesap kitap gibi ) kendini bogup öldüren körkötürümlerine kalacaktir.
Ille ve illakiye Iletisim dediydik….
Hem duymaya hem duyrulmaya dair pulunu zarfini sesini cigligini yolunu hanini emegini zahmetini esirgemeksizin kendinden gönderdigi BILMEK istegi dönmüs dolasmis yankilarla yeniden kendine gelmesini arzeden insan halini bilmedigi yabancililigi kendine daha tanidik, güvenli, samimiyete ciksin gelsin umuduyla saldigi haberi ulaklarla, postalarla matbaya verip, telgraflara cekip, sesli veya sessiz sinyallerle Mors`layip, Graham Bel ve sonrasina telli telsiz okyanusun dibi uzayin ucsuz uzak ötesi demeden, artik her türlü herseyin bankaasip serbestce borsalastirilarak KIRLI BIR ENDÜSTRI carkina dönüstürülen bütün yasam bilgilerini ve iletisimlerini bankalastirip Bilgisayar bunagi formati ve cep telefonu zilzivana tutsagi formatiyla depozite eden yasam iliskilerini özel uyandiran, veya gerekli halde uyutan dürtülerle yapip yöneten harabe ürünü olmamak her ne kadar günümüzün küresel kiyim kiyametinde zor ve müshgül bir hal ise de…inatla kendini cagirmali hayatina insan ve inatla INSANLIGININ devamliligina sorumluluk sahiplendigi ilgileri kendisiyle diri tutup sorumluluklar alarak YASAMA sevincini kimseye siparis etmemelerin duyup anlayan ve konusup bildiren halinde yolunda ve DiLiNE israr etmeli. Eger edemez de elindeki oyuncak sandigi bagimlilik maddesi küresel köleleme son model cihazinin kelepcesinde ezilir bozulur dagilir cöker ve cürürse, bunun böyle olmasina en basta gelen sebep vereni, kendini daha cocuklugundan beri oynayarak yakinlik kurdurup dünya yakinina( ekine, ekmege, eve, kurda, kuzuya, anneye, hukuka, sevgiye, vicdana ..) horanta sahibi yapan yasam ortakligini sgünlük yasam hassasiyetlerinden silip süpürerek SOYUT –SiLiK ve günübirlik yasamda hicbir anlam ifade etmeyen kullanim disi harcanmisligin icat olmus hallerini yollarini dillerini harabina hurdasina algisiz ilgisizlerle ( BOP azap azadinda ve küresel isgaller asimilasyoncusu kacak yapilanmalar carkinda ) ören-veran ettigi icindir….


Dipnot : Hic kuskusuz kendi bildigi ve inandigi kutsal yoldan hic durmaksizin bütün gücüyle insanina varmak icin cirpinan bir sevda kusudur Türkce. Kuvveti ve gücü, Türkiye nabizli bir yerden dogup dirilerek, dipsiz derinlere ve ucsuz uzaklara hr an her kosulda kendini hayata baglayip yüregini aklini veyüregini bagladigi hayatta kendini duydukca, Insan; Bir insan daha olacaktir herzaman ve daima, ki…yasamin bütün anlayip dinleyen güclülügüne sahip, kusursuz hak, hürriyet, inanc, güven vesair, her halde her hususuyla Hayat, her yudumladigi kirinti damlasindan katreleserek insan güzelligi dalga deryalarda yasam ve yasamak sevinci bulsun. Toplam alti yazi devamliligiyla yüreklenen bu duyarlilik icerigiyle; Sevgili Ülkemize, Emegi gecenlere ve güzel Türkce`mize sonsuz ve tükenmez sevgilerimle

Seyfi Karaca……………..Subat / 15
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca