Şiir Tutkusu

Menü

Dik-dört- Yön

Yuvayı dişi kuşlar yapar elbet.Tabi ki de onlar yapacak, tabiki de ellerinden öpmelere doyamadığım sevgili annem elbette onlar.
Ama şu "çömel –doğrul" vaziyetlerinden konuşacak mevzusu kalmamış gibi sallama dallamalara bakınca insan...İster istemez kendini doğru dürüst yetiştirememiş ve kendi binası kendi üstünde sürekli oynayan hayatta yer tutamamanın depremlerine kapılandırıyor sebebini soranı.
Hani, o hayatını doğu doğmaz bıkmış usanmış ve ömrü boyunca niye yaşadığını omzuna yüklü çöplükler olarak algılayan can bezginliğinin taşıyıcı salgınları haline getirilirse her kendine doğanlar; en kısadan varacağı yerdir, pürlü alıp pürsüz satmaları ticaret diye yutturma erbaplığı. Dükkanın adı da "çömel-doğrul" dan polemiktir.
Çünkü bir türlü kendi başına dik durmasını öğrenenemiştir.
Bu yazıyı çok uzun tutmak istemiyorum sevgili anacığım(En azından elden geldiğince).
Galiba kalbinize 'kim dert ortağınım' diye dokunursa gördüğünüz o yakınlığa hemen oracıkta ılıyıp çabucak kanmanızdandır bu hata..
Çünkü ellerinizde büyüyen çocuklar da bu yalanlarda çekirdekten kanıp, çekirdekten kandırılmalara sivrileştirilerek.."Devletin malı deniz, yemeyen keriz"' lere suyu ondan verili bıçaklar gibi hınzır hırsız yetiştiriliyorlar..İşin yek"unuysa herdaim kolon direkleri ev sahiplerine zahmetsiz söktürülerek haraplara giden bir ülke oluyor ve yeri gelince kızılca kıyametlerde ödeşiyor bu sakatı . (Çilli, çillerli iç içe matruşkalanan ve birinin talanını bir başkaşıyla ilişkilendirip AK-layan bu allahsızlık silip süpüren serilerin çarkında, senin anlayacağın gelen ağam, giden paşam)
Çünkü sevgili anam; insanlar Gazalisiz kendi hayatını imam, yahut Rosso' suz mussosuz kendi hayatının cümlesini kuran kişilik ve kimlikleri.."Benim canım elma yemek istiyor..yaşamak istiyorum ben yaşamaaaaaak..!" fiilleriyle kurup kurulamıyorlar.
Öbür tarafta, her bulduğu fırsatta kitap okuduğu inancı yaygın bilinen ve uzak doğu temsilcilik büroları da (Çin-Japon vs.) bulunan yuro-amerikan toplumu, daha kendi aralarında hiçbir birlik ve bütünlük oluşturamadığı "kaliteli- okkalı daha nasıl sülükleniriz ?" hayat sefilliğinin acımasızlık dozajında, kıran kırana gün geçirirlerken..
Sözde buralarda çokca olduğu idda edilen demokrasiler kitabından, bolca kriminolojik kostak okuyan o İnsanlar, yönetimlerini gittikce yoksullaşan hallerine çare olsunlar diye seçmelerine rağmen..Ama gel gör ki..Gelen gidene zıkkımın büyüğü fark atarak bu çok örgütlü; çok okuyan, çok gezgin, çok eğitimli vs.vs.' lere kazzığın büyüğünü atıyorlar. İşin sonundaysa büyük bir pes...Çünkü o demokrasilerde, 'parayı basan düdüğü çalar' kabusu; ilk uygulamasını bu toplumlar üstünden denekler, ondan sonra da tüm dünyaya yayar.
Sebebiyse, kimi seçersen seç...Özel Amerikan Cia icatlı YEŞİL meşillere (Bizde de şu aralar sermayesi çil çiller, yeşiller filanlar moda olduğu gibi) takışıp çakılı kalır bütün adı var aslı yok insanı karın tokluğu ucuzlara satınalınmış özgürlükler..
Hani Diyorum anacığım..Eğer dişi kuş..Yuvayı sevgilice ve güzel ellerden yapsaydı..Hitler gibi allahsızları dünya hükümet edebilir miydi.? Hiç sanmam.! Çünkü Almanya gibi bir ülkede, söz ; çok iyi biliyorum ki kadından dinlenir.
Bugünse bizzat başı çeken bir kadın eliyle, aynı Almanya ; " Birleşmiş Milletlerin Daimi Temsilciliği' nden biri de ben olacağım" diye durmadan adam ayarlamakta..
Niye mi ..? Niye olacak..O sülükce sömürü meselesine.
Sanki hani, ona göre daha dün başında patlayan kıyamet savaşları hala bitmedi de, 'İlle ben de atom bomlatacağım' diyor...Açlıktan nefesini kestirip, kıtlıktan kan kusturdukları dünyanın üstüne..
Selam eder..Hayatın boyunca yüreğini yolup yolup bana feda ettiğin ellerinden öper, öper koklarım.
Benim çatal yürekleri insan toprağı.... sevgili anacığım.

Sümüklü oğlun.

Seyfi Karaca......Temmuz / 10
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca