Şiir Tutkusu

Menü

Darısı Aşkın Başına

İnmiş pancurlar arkasında sessizliğe soyunmuş ve karanlığı çırıl çıplak giyinmiş gece, sırtından kızgın ütüler geçmiş cilet düzgünlüğünü debelenip kıvranıyordu.Uzakta bir yerdeyse harıl hurul insanlarını uyuyordu şehir ..saat bir, meydan bir, mekan bir, maksat bir..
.................
Bütün hayatını bir çift kundura, bir kat elbise, bir bavul dolusu anılara sığdıran bir adam; ömrünün ordan başka hiçbir yerde biteceğini aklının ucundan bile geçirmediği sokağın alel usül bahçeli ve tek numaralı yıllarca yaşadığı evi kapıya koyarak vardı gitti sabahın körünü...El bir, ayak bir, adım bir....
.........................
Sessizliğin gücü tükendikce, karanlık da çözülmeye başladı siyah rengini. Pancurların tırnak arası kısılmış gözelerinden gri çalımı ağartılar belirdi. Caddelerde tek tük kimliği meçhul şehre yerleşmeler duyulur gibi oldu. Doğum sancıları çekiyordu gün..Işık,bir, beşik bir, eşik bir....
..............
Giderken bari gözüm arkada kalmasın titizliğini hiç elden bırakmamış bir kadınsa; herzaman bütün ömrünce birlikte uyandıkları sabahın ilk ışıklarını iyce göz nuru ve gönlünün neşesi bahçe çiçeklerine sakin ederek, ekmeği- suyu tamam mı kaygılarına tüy kadar yer bırakmaksızın temin edip, kapıyı; bacayı, sokağı.. koydu gitti kilidi paspasın altına........l"al bir, sus bir, es bir...
...................
Derken ipleri birer birer askısına çekildi dış dünyaya dört duvarlanan pencerelerin. Ağarmış yüzüyle günün karşışına çıkan camların arka yüzüne dörtbiryan delirmişcesine konuklanacak dünya arayan ışık püskürmeleri değdikce, sese soluğa geldi sokaklar. Evler ötelere geldi. Öteler daha ötelere sokuldu, çığlık çığlığa gün doğdu öldüm sandığından ve can gelerek hayatın eşiğine beşiğine.........Soran bir, söyleyen bir, susan bir...
...................
Ve nihayet adam ve kadın; hergün kendilerine ışıyıp doğan bir güne birgün, biri bir yerden; öbürü bir yerden bariyerleri inmiş yolları yerlerinden kaldırdılar; köprüleri geçtiler, tünellerden savıştılar, aktarmalı tarifelerden indiler...Bindikleri yolculuklara dönüp baktılar ki..Ne görseler beğenirler..?
Hikayesi tükenmeye yüz tutmuş eskice dolmuş durağında, adem ve havva kadar, hem ikiler hem tek...!Eee koskocaman o kalp...Üstelik de bütün otobüslerden, trenlerden, tarifeli tarifesiz vapur uçak ve diğer seferilerden kıyaslanamayacak sonsuzlukta büyük..
Bakıştılar..gülüştüler.....darısı üç elmanın başınaya ...
....................Hal bir, havadis bir, dil bir, gönül bir, yol, sır, söz.... ....

Seyfi Karaca.............Temmuz / 10
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca