Zurna gibi poz takinip, fakat kamyon kornasi sirenliligiyle fren yuvasi nereye cildirirsa cildirsin bittigi batakligin hangi hadsiz hudutsuzluktan ne büyüklükte atom baslikli ölü istatistik egrileriyle darmadaginik gümbürtülü gösterisliligin tenekelerini davullayan, siskin avurtlu ve corak nefesli balonlasmalarini kendi yerine koyarak her calintiya ayaz ören sergiler süslenip, kovulmus hayat azatligini ölü gününün kurtarilmis kazanci saymaktadir küresel bulantilarda devrile döküle sarhos grafiklari cizen afyon ablukalisi boyali bulasikli insan.
Icinden geldigi gibi cagrilmis siddetli sarsintilara koparak, mahsurluk mahkumiyetini baska cikar yolu bulunmayan HARAMI tezgahli hirsizliklarin yolsuzlugundan yolunu bulma umudu ve vaadiyle, korkunun, ürkünün, kuskunun, süphenin, endisenin, kayginin, tasanin, güvensizligin, kederin, issizligin, kitligin, yoklugun, yoksullugun, eksikligin, yetersizligin, cekingenligin üretip kosulladigi her zorluga ve kusatmaya kolayca razi gelen teslimiyet egilimkliligi yetmiyormus gibi; ahlaksizlikla, karamsarlikla, aciyla,eziyetle, baskiyla, takiple, karanlikla, kinle, nefretle, kacakla, kaypaklilikla, itibarsizlikla,idraksizlikle, iradesizlikle, iliskisizlikle, yipranmislikla, yozunmuslukla, bikkinla, bezginle, boyunegmislikle, süsle, sosyeteyle, kavgayla, kargasayla, körlükle, duyarsizlikla, özgüvensizlikle, catismayla, ayrismayla, bölünmeyle, parcalanmayla, horlanmislikla, hirsla, nispetle, entrikayla, hileyle, dalavereyle, itisle, kakisla, celmeyle, sevgisizlikle, sorumsuzlukla, düsüncesizlikle, üretimsizlikle,bilgisizlikle, cinnetle, cinayetle, özentiyle, rezaletle, hayalperestlikle, cürümle calimla….. hayati uyumlu uyusturuculariyla kiskirtarak limitsiz tüketim kölesi konumuna sabitlemenin kullanim müddetliligine dörtkoldan saldirip kusatarak, bütün herseyin karar verme ve yasama hakkini kendi serbest piyasa kontrol keyfiyetine bagimlayan pisipisine bir niyetin kurdugu YAGMA dünenidir, Küresel isgaller yayilmaciligi kelepcesine kilitlenmisligiyle en ilk ve en öncelikli siradaki ölü insanlik manzumesi.
Hep eksik kalan yerinden acik vererek…hep boyasi tamamlanmamis bir resmin veya duvari yarim bir binanin veya yolu menzile varamamis bir niyetin veya elbisesi ölcüye girmemis bir terziligin veya basamaklari merdivenin ilk ayaginda kalmis yokusyukarinin veya hayali kurulup hayata gecirilmemis olan sanatsal eserin veya veya davetine gidilememis olan sözvermisligin veya topraga degmeden buharlanip ucan damlanin veya müjdesi bekleyenine varmamis olan postanin veya anlatmak istedigi icerigin en önemli ve canalip canverici hayatiligini görmezden gelen, yahut cesareti, yahut fikriyati, yahut akli, yahut, düsünce derinligi sözün özüne ve asil iletmek istedigi muhabbetlilige ulasip yetmeyen eksik kalanimizdan…..bütün isgallere ve limitsiz talanlara madur birakip mahsur kalisimiza meydan ve imkan saglayan sebebin sebebi. Cesareti bastan kodlandigi korkulara yenik ve yitikligin mahkumiyetiyle, tuttugu yolun yanlisini söyleyip fakat yolun asil haydutlayan bezirganligini bir türlü diyemedigi gibi, karanliginda kaybolup da yokluga ve yoksulluga issizligin, sefaletin, caresizligin, darligin, itilmisligin, kakilmisligin korkutularak HARAM düzeninden yövmiye kopardigi mahkumiyet sebebiyle HARAMI´yi görmezden gelen duyarsizligin mecburi zindan seyridir, hep ören –veren lere eksik kalan bir cümlenin asil ve esas fiiliyat sahibinin acikyüreklilikle karsisina dikilip gögüsleyememenin sakli, dolayli ve kaypak özneciligi.
Cünkü karakterlebagri bitisik bir olgudur bu halli bir insanda kisiligiyle bulusup kucaklasmak meselesi. Karakterse kibirsiz , kasitsiz , kisitlamasiz, kesintisiz, takintisiz, takanaksizca; kendi irade yertkisine yönelmis iradelesmelerin tipki bir dirhem ciy damlasinin hayata kaynaklik edecek nehir coskularini icinde tasiyan öz ve sastan olarak, düstügü her topragi herseyin kendi tabiatinca sofrasi tükenmez doyumsuz güzellikeri dogurup doyuran ilgi, bilgi, yasanmislik, sorumluluk, paylasim, israr, devamlilik, inanc, direnc, dirayet ve dayanikliligin insaniyla özgürlesip özgünlestigi tükenmez zenginligidir. Eger yoksa, yani kiside ille olmasi gereken bütün bu verimliliklerden dogmus ve doymus kisiligiyle özgünlestigi karakterlilik yoksa, degil topraga düsen damlasi dünya güzeli hayati yesertip bereketlendirmesi söyle dursun, daha dokunur dokunmaz kendi kendini yokeden zehirli bir kimyasala dönüsür ve dokundugu her yeri zirnik vermeyen kurakligin akibetiyle cöllestirir. Cünkü küresel kullugun kundaginda övüncünü kazanarak, boynu dünya yükü katliamlarin, yayilmaciliklarin, siddetlerin, nefretlerin, ayrisimlarin, savaslarin, isgallerin,kiyimlarin, sefaletlerin, caresizliklerin, karanliklarin, yozlasmalarin, teslimiyetlerin, hicligin veballeriyle kurdelelenmis madalyonlu saltanatliliga özentisi özel, talan rahimli yalan bir yerden dogmus ve doyurulmustur.
Haliyle bütün bu yagma düzenini dünyaya sarjürleyip ölüm.-zulüm sürümünde kimi hangi maksatla niye nereye memur, maraba yahut aradüzenekli tasaron ettiklerini cok iyi bilen ( cia-mossad-benede ve diger yedek yahut yedekten asil cellat makinakimya mayin karakolu ) Patrontanrilar, kendilerinin siralayip zincirledigi fosforlu hizmet dalkavukluklarinin hususi ücretlilige tabi yogun mesai sadakatliligi sayesinde ( küresel-global kulluk kölelik serbest piyasasi menfaati adina her türlü kanli kinli kirli ve pis islerini gören olup plan ve projeler dahilinde yazan, cizen, bagiran, kizan kuduran, köpüren, sövücü sayici sanalci siyasetci bütün örgütleyip organize eden tayfa ve tertibat takimlarinin ) elleri hep temiz, yüzleriyse fiyakali HAMIN veya BEYFENDi kalacaktir. Ve kimi, nereye,nezaman, nasil, hangi maksatla kodladigi kuklalarinin olasi hizadan cikan tepkimelerini dakkasinda etkisiz kilan kumbaranin bozuk ve carpik zilleri kendi kafesinde cingildadigindan, hicbir tepkimeyi zerrece ciddiye almayacaktir.
Niyedir ki hayatin her cesit acar-kapayanlarinin temeli olan HAK dengeli timeline ADALETI, ÜRETiMI ve YASAM GÜVENCELI paylasimi önemseyip yerlestiren özden ve esastan mahrumiyete belirsizligin kimsesizlik tanimli adresesini koyarsa insan, önü alinmaz mutsuzluklarin acgözlülügüyle intihara kalkisan düellolara tutusur. Ortaya anasiz babasiz kimsesizligin dogurdugu sevgisiz saygisiz acimasiz batak bitik bencilliklerseviyesizi yitikligin hasar hasilati pörtler ve püskürür. Özel özentilerle mayinli ve zirhli mahsus maksatlara herhangi bir yagma düzeni ürününden farksiz olarak üretilmisligiyle; algisi, ilgisi, becerisi, bagimliligi, kaypakligi, kacakligi, düsüncesizligi, duyarsizligi, dönekligi, firsatciligi, iliskisi, kullugu, köleligi kendini sömürüp soyaarak ölümlere zulümlere taksim ve tayin edisini dogal karsilayan kitligin ve kiyametin esaretinden dogan bir hasattir bu hasar. Pahalilik ve issizlik kirbaciyla her dakkasi en zahmetsiz yolsuzluklardan cepecevrelendiginin tipki tüm yagmaciligini TERÖRIST kalipli ve ortacag karanliginin AGALIK sultasini intiharinda gizleyen mayinliligi PEKAKA celadini yaratarak tüm toplumsal algilari oyalayip avuttugu gibi, bugün ayni issizlik yoksulluk yolsuzluk esaret kirbaciyla herkesi, heryerde her bir diledigi mahkumiyete sartlayan TÜRKIYE CUMHURIYETI YIKIMI plan projelisi parcalanip cözülüslere Türkiye`yi Bop cinayet masasina yatirip,` Terörist` dedigiyle ( görüsen de, görüstü diyen de ahlaksiz serefsizin ta kendisidir bagirtilarini sanki yüzyillar evvelisiymisin kapkaranlik kara kutularinda unutulmaya birakarak ) kafa kafaya veren ülke capinda bir hasar. Ki aynii hasar, soluyla sagiyla, imamiyla kayigiyla, hocaefendisiyle borsasiyla, bankasiyla medyasiyla, marketiyle mafyasiyla, diyaloguyla maniksüpermarketiyle, siyaset sanal mehepe cehepe pekaka nerde ne varsa herbiri heryerden her iki tarafini yikilip gelen FERMUAR`likliginin kurulu düzen soygunlarini, siddetlerini, rüsvalarini, rezilliklerini ülke ve cografya capinda insan hayatina saklayip gömmek icin, cilesi cekildikce üstü örtülen akil-vicdan sapkinliginin en meydan yerine dün sevgili Atatürk`ü bahaneleyerek yaptiklari heykeltraslamalarin yerine, bugün agaclarin kuslarin karincalarin yasam hakkini katledip traslayan SARAY-VILLALAR dikmenin ayni kirli kanallardan kendilerine hak oldugu zihin bulantisini calkalayip BOP destekli SALTANATLILIGI yasal kilma egilimlisi, harfi harfine haramdan hasar bir hasad.
Hani öyle bir din iman inancidir ki heryeri hirsizlarla haramilerle yolsuzlarla siddeti nefreti yagmayi yozlasmayi kendi adina kutsayip yetkilendiren zorbaligin kesintisiz yüzde on barajli, hilesi hurdasi bol ve issizi yoksulu hini- haini saymakla bitmez zaafiyetlerden sizma firsat kollayiciliginin kendi karakterine uygun otoritesine dönüstüren devlet yapilanmasiyla diktalasip…kendi seslerinden baska hic bir cigliga kulak asmayan ve kendi kendilerinden baska hicbir aliskanligin hal ve hareketlerini özümseyemeyen sefalet sürümü servet sahibi müessese gibidir. Kimyasinda talanla tabakalasmis tortularin acimasizlik, vicdansizlik, nefret, siddet, dehset, vahset, uyusma, uzaklasma, haset, fesat ve sogulmalarla küsmüs kovulmus kalabaliklarin yasamdan darliga düsürülüp birbiriyle bogusup bogazlasan saplantilari, bütün haramiligini böylesi batakliga kurmus HARAM hasadindan gecinen vurguncularin tereddütsüz tercihidir.
Tercih ve secki hakkini yalnizca acilardan, acimasizliklardan, yikimdan, itilmislikten, darliktan, yokluktan, ölümden, yoksulluktan, caresizlikten, korkudan, ürküden, kuskudan, cehaletten, egitimsizlikten, imkansizliktan, körlükten, karanliktan, kimsesizlikten, zorluktan, zorbaliktan öte gelen esir alici sebeplerle kullanarak düzen serbest piyasa diktasina yapilmis algi ve ilgilerin katiksiz kulu kölesi olmak, kiblesine kildigi YENI DÜNYA DÜZENI kalibiyla kaleme alinip kitabi uydurulmus din diye, inanip tapinan insanini diyaloglastirir. Böylesi bir temelli tutukluluksa, icinde barindigi her türlü tecavüzü ve ölüsmeyi kendine reva gören küresel yagmalar kayitsizliginin en seckin Pazar ürünü olarak, hicbir kosulda özgürlüge, üretime, egitime, ulasima, feraha, huzura, beslenmeye, barinmaya, sagliga, sosyallesmeye, kültüre, sevgiye, iletisime, güvene, onura, özgüvene,cesarete, duyarliliga, sorumluluga, paylasima, merhamete, yeteneklilige, bilgiye, birikime, beceriye kisiligini yetkilendiren olgunlasmalarin cözümünü saglayamaz. Aksine bütün bunlarin hayat bulmadigi talanin soygunun sömürünün kendini dümdüz devlet yapan kisirlastirici kullayici ve köleleyiciliginin BEYLIKAGALIGINI; yahut tarikattar SALTANAT sultaliligini: yalnizlikla, yitiklikle, figanla, catismayla,karanlikla, kötürümlükle, ahmaklikla, dürtüyle, tacizle, takiple, üzgünle, veranla, yoklukla, örtbas edip ( tarikat mafia pekaka bop esbaskanlik vesaire vesair ) zalimi ve zulümü hayata hükümran kilarlar.
Nasil ki FAKiRLIGi dininin ttemeline oturtan ( yaprak bile olsa koparmadan evvel hesabini ve mughasebesini kendince yap mistizminin gitgide carpitilarak dünya sömürgecileri ve onlarin yerli haram yövmiyeli saltanat sefasi düskünü sosyete dalkavuklugunun uyusturma aracina dönüstürüldügüyle ) tüm zamanlarin vazgecilmez ganimet pazari Hint merkezli ve uzakdogu MistIzm`inde oldugu gibi, yoksullugunun heryerine saplanip kalmis olan cirilciplakligin gelen giden MERAK kirintilarina turistik poz vererek günlük acligini ve gündelikci nefes daralmasini sakinlestirip körelten dayanikli tüketim travmasidir, Van –minit sovmenligiyle nice silah sanayi agirlikli serbest Bop Pazar piyasa sözlesmelerine en cok imza atan cesaret madalyonlu ve yüksek issizlik ve yoksulluk oranli SARAY SALTANATLILIGINA küresel bazdan dinlerarasi diyalogculukla poz kesme. Hani vardir ya… imar yasasi, iskan yasasi, petrol yasasi, orman yasasi,tarim yasasi, bankalar yasasi, holdingler yasasi, maden yasasi, sigorta yasasi, özellestirme yasasi, terör yasasi, taciz yasasi, sahil yasasi, ticaret yasasi, egitim yasasi…torba icinde torbalarla, cekilecek yokluklarin kurrasini hep Türkiye Cumhuriyeti Ihmal ve Yikimi super markerlesmesi ihalesinden Bop markasiyla baskanlar esbaskanlar danismanlar bas danismanlar medyalar mafyalar borsalar bankalar herbibiri herbir taraftan duruma dahil ve müdahil olup…kurduklari küresel tasaronculuk yayilma ve yerlesmeciliginden hissedarliklara kurumlasmis kumpaslari, birinin eksildigi yere birbaska daha heveslisini atayip tayin ederek sevgili ülkemiz Türkiye`yi bütün kargasa ve kavga calkantilayan bunalimlarin, orta yerinde parcalanip cözülüsüne yapip yiginaklastirmaktalar.
Sevgi zengini olgunluga geliserek büyüyen karakterliligin sorumlulugundaki dünya, hayatin sayisiz güzelliklerini insane secki zenginligi olarak sunarken, bu hassasiyetten yoksun pahalilikla issizlikle ve cümle caresizlikle evrilip cevrilen intihar duyarsizliklaindan kendini kilitleyip kaliplastirmis olan karaktersizlikse, hayatin bütün kiymetlerini haramla yahut haydutlukla saglayan bencillige, bunakliga, bagnazliga, acimasizliga, duyarsizliga, vicdansizliga azalip kuraklasmislarin karanliktan ve küslükten baska hic bir sunumu olmamanin kisir döngülülügünü daraltip viranelestirir. Ki bu durumdaki hacizligin en bastaki öznesi, seckiler arasinda kendinden baska hicbirseyi koyamayan esaretliligiyle kul ve köle insaninin bizzat kendisidir. Bu yüzden her kim buradaki hayatinin tümünü teslim etmis tutukluluga kirinti payindan damla degirirse, onun hem kapi kulu hem de katiksiz düzen kölesidir.
Bu kördügümün en vurucu timi, toplumun aklini, fikrini, düsüncesini, duyarliligini, inancini ve güvencini bosa cikarmakla diyalog maskarasi katilligi bilenmis olan- sanki kendileri insanligin tümünü satinalmis ve bütün ilahiyat adina yetkilendirilmis tercümanlari gibiye saydirtan - AYDIN SOSYAL `leri ve HURAFE iblisleridirler. Her iki kanadin da tespitli tayinli ortaya mumyaladigi serbest piyasali mükemmel mefta, insanligindan bikmis bezmis ve tüm yasama sevincini BOP carmihina teslim etmis ezgin büzgünler celsesidir. Eger ki, yasamin olanca doyumsuz verimliligini imar ve iskan etmek yerine haram haksizligi yollu yolsuzluklardan kaynaklanan dengesiz dagilimin hayatin her yerine dokunup veran ettigi durmak bitmek bilmeyen kargasa ve calkantilarla oteritesini ispata kalkisiyorsa bir yerdeki herhangi bir idare, kendini yetkilendiren iradenin güvenini ve inancini bosa cikardigi yetmiyormus gibi kurdugu zorbalikla hakka, hukuka, adalete, sevgiye, sorumluluga, sagliga, birlige, beraberlige, paylasima dair `yurdumu, milletimi özümden cok sevmektir ` fedakarligindan biriken tüm toplumsal ortak degerliligin mayasini bozup, kendi saraysaltanatliligi adina tarumar edip islevsiz hale getirmistir demektir. Cünkü `yurdumu, milletimi özümden cok sevmektir ` özgüvenliligi insani kendine duydugu özlemlerle hayata cirpinan cesaretini, yigitligini, adalet duyguisunu, yasam degerliligini, paylasma sevincini, üretme kivancini, ortak olma dünyaliligini onure eden besleyip büyütücü bütün yürekten baglanmisligi topraklandirir. Tersiyse hepsini berbat eden cürümeyi, cökmeyi, bunalimi, cözümsüzlügü Bop manifaturaciligiyla cellatlanmaya bitirip öldürür.
Kimyasal isgaller küreselliginin topraginda ölüm, zulüm, kin nefret ekip bicerek ve kitlik kiyametleyenlerden baska hic bir verimlilik üretmeyen tacizleri tecavüzleyen depremsel dipsizligin, ruhu ve bedeni sürekli yeni aliskanliklara cildiran delik desiklilige talimini terbiye etmekle mecburi tutuldugunun karar merciinde, mercekalti iltihap irisi yenilmis yipranmis bozukluga gebedir, kendikendini alikoyuldugu küresel ambar ablukasinin zifir zemberegini muazzam forslu lambalarla huzurlu dünyalara vardigini sandigi. Halbu ki üretimsiz, haksiz hissedarlasmalarin tümü; kalibini basarak insanligini catisma, kavga, kargasa, kuraklik ve tüm saglikli yasam dengelerinden kaybedip bozulan kabizliklari gürültülenip guruldanir.
El ucuyla degil akil diliyle ; gücenmesiz, erinmesiz, kucak dolusu sevginin sorumlulugundan suallenip, yasamin bütün ac ve susuzluklarini doyuran israra,yola, yordama, inanca, itibara, bilgiye, yakinliga, samimiyete, kisilige, karaktere erisip yetismekle, neye nasil inaniyorsa kendini öyle davranip ve yasamalidir insan. Hali böyleden bir karakterliligi ömrüne mahal etmisse, verimliligi hic bitmeyen onurun, itibarin, iklimin, yagmurun, günesin, topragin, hasretin, özlemin, sevincin, umudun, müjdenin, bilginin, ilginin sahibi olur kisi. Olamadiysa, yagmurlari günesleri akasrsulari iklimleri birbirinin icinde karmakarisikliga eriyip giderek tipki karakterinden bozulan insan gibi, tatsiz tuzsuzlugun kayiplarina karisir dünya.

Lenin, ` Her türlü sömürge kapitalist yayilmaciligina karsi gögüs geren direnisleri desteklemeliyiz` derken siyaset geregi dünyaya ve bize yardim etmisti. Lenin Ilic Vilademir´in Elektirik, Su, Atom, Gasprom diyerek bati tavirli karadeniz kirimlasma kavgalisi Putin Vilademir, ayni faturali siyaseten dünyaya davranmanin ikinci yarisidir. Bu bagintida Nazim Hikmet sairlesmesi `akdenizden bir kisrak boyu gibi uzanan bu memleket bizim, yasayalim varalim bir agac gibi hür ve bir orman gibi kardescesine ` dedigini götürüp Vilademir Putin´in birinci kismi olan Lenin hayranligina putlastirmasi Hikmet Nazim´in birinci haftayimi, ikincisiyse ugradigi bütün HAYALPEREST düskirikligina ilaveten ekledigi hastalik surubu niyetli sifa dilekcesi`cooook yorgunum kaptan, beni o limana götüremezsin ` agri kesici avuntusuydu. Ayni sey Fazil Necip `kaldirimlarin öksüz cocugu´nu kendine meyleden birinci kapak kismi, ikinci yarisini halden hale vaziyet calkalayip savrulan Büyük Dogu adiyla lakaplanip cisimlendi.
Ve Atatürk heykelleriyle sevgili Atatürk`ün bütün cirpinislarini yavaslatip küresel isgaller pazarina cikarmanin bütün gizli kapakli oyunculugu birincisiydi Bop esbaskanli küresel karanliga kapanip büründüren kilidin. Ikincisiyse yine ayni kalip, yine ayni karakter, yine ayni ruh ve kisiliklerle kiligini kiyafetini TARIKATTAN posetlenip PEKAKA´dan tüfeklenen gündem gündelikcileriinin siyaseten ikinciye maskelesmis poz ve polemikleridir ki…..
Kimi sagdan kimi soldan kimi ortadan saldirip isleyen Bop planli projelisi Türkiye Cumhuriyeti Yikiciligiyla, Cehepe -Mehepe ve diger gardorap Atatürkcülügünün Tarikatlar dolusu Din Diyalogcusu ekipmanligini ayni karakter kalipliligindan Bop cark cevrimine ahbaplik ve ortaklik eden PEKAKA cinnet cinayet makinasiyla birlikte, dün terörist diye ilan ettigini bugün SARAY-VILLA saltanat soygunculuguna paravanalayan paslasmalarla örtüldükce haydutunu haramisini hirsizini karanligini hukuksuzlugunu haksizligini ve ugradigi tüm isgalleri icinde saklayan bir fermuar gbi...Harami helal, sefaleti refah, kitligi bolluk, ulasimsizligi iliski, kulluk köleligi kurtulus, diyalog dangirtiyi din-iman, yikilani yaparmis gibi göstererek, gidenin yerine daha sivri silahsörünü bagittirip tayin ediyorlar ki, Bop kiblegahinda mürid ve müsteri olarak kayda mühim derecede gecip muhtesemlikte ismi cismi ünlüler ünvanindan sayilsin sölensin hesabi.

Dipnot : Lenin, ` Her türlü sömürge kapitalist yayilmaciligina karsi gögüs geren direnisleri desteklemeliyiz` derken siyaset geregi dünyaya ve bize yardim etmisti. Lenin Ilic Vilademir´in Elektirik, Su, Atom, Gasprom diyerek bati tavirli karadeniz kirimlasma kavgalisi Putin Vilademir, ayni faturali siyaseten dünyaya davranmanin ikinci yarisidir. Bu bagintida Nazim Hikmet sairlesmesi `akdenizden bir kisrak boyu gibi uzanan bu memleket bizim, yasayalim varalim bir agac gibi hür ve bir orman gibi kardescesine ` dedigini götürüp Vilademir Putin´in birinci kismi olan Lenin hayranligina putlastirmasi Hikmet Nazim´in birinci haftayimi, ikincisiyse ugradigi bütün HAYALPEREST düskirikligina ilaveten ekledigi hastalik surubu niyetli sifa dilekcesi`cooook yorgunum kaptan, beni o limana götüremezsin ` agri kesici avuntusuydu. Ayni sey Fazil Necip `kaldirimlarin öksüz cocugu´nu kendine meyleden birinci kapak kismi, ikinci yarisini halden hale vaziyet calkalayip savrulan Büyük Dogu adiyla lakaplanip cisimlendi.
Ve Atatürk heykelleriyle sevgili Atatürk`ün bütün cirpinislarini yavaslatip küresel isgaller pazarina cikarmanin bütün gizli kapakli oyunculugu birincisiydi Bop esbaskanli küresel karanliga kapanip büründüren kilidin. Ikincisiyse yine ayni kalip, yine ayni karakter, yine ayni ruh ve kisiliklerle kiligini kiyafetini TARIKATTAN posetlenip PEKAKA´dan tüfeklenen gündem gündelikcileriinin siyaseten ikinciye maskelesmis poz ve polemikleridir ki….. Yazi bu icerikten yüreklendi. Sevgiyle



Seyfi Karaca……………Kasim / 14

2.5/5 Toplam verilen oy :