Derenin dibinden yüzünkuylusuna bostanliklar baglari sulayip giden pinarlarin akarsulari serpilip dururken eylül ekimlerde, agardigi günü kangaldan kengerden kevenden gezmis yorulmus ikindi yelleriyle ugrelenip irgalanan kavaklar herkesten evvel gelisini gören olurdu daglardan gelen karin, yamaclara yikinen sisin, yagmurlardan yere inecek olan bulutun yahut bekcilerden sonra gelip giden yolcunun…
Taaaa erikler alacalara calarinca örtülüde kolda, en nazik dallari yuvalanmis kuslarin tavanarasi süde yogurda bel baglayan hayat imecesini kavim gardas toplumunun birbirini hic ama hic kendinden uzakta tutmayan evlerinin sirt sirta vererek sokaklarindan ayin yildizin zemherinin ve sonbaharin en az yeryüzü topragi yerlisi anadudu gügümü bakraci cirasi gözeri elegi kalburu kadar yakin bildiklige hayattan ayrilmaz kopmazligin tanikligini ettigi….
IRAD gelirdi….irbiklarinda tertemiz dünya suyuyla kalbini hayata soyunmus yunmus abdestlenmis isanlarin evine köyüne barkina IRAD…
Ekinli tarlalarin sevgi dolu henüz hastaliga dönüsmemis insan yürekli cömert ve cesaret caginda tüm gündeik ziyaretini yüregi hicbirseye haksizlik etmemeye cirpinop titreyen obalar oymaginda ilacsiz dertsiz salkim sürenler baginda emegiyle elini etegini yasadigi topragin berekeine yorup yoguran irmaklardan, köprülerden, tepelerden, safaklardan, alacakaranliklara…IRAD….
Kolay mi dersen….cikimi zorastikca hayata kendi sesini katip türkülestiren bir ve beraber ayni yükün yürekliligiyle serip sofralanmaya emek ve niyetini durdurmus olan dogru dürüstlügün ortak olmanin ugrunda gün, ardinda ay günes gölge ve yildizlar, palasmak denen kutlu bir yurdu hangi zorluk ne kadar kendine inat ederse edeydi, hos gelmis safalar getirmisti cünkü…
Cünkü verilmis bütün ortak yorgunluklara cömertligini esirgemeye cesaretlerle gelen hersey, sundugu zorluk kadar üstesinden gelinen yasama sevincini kollayip kutsayan güzellikteydi…
Biz….
Baspinar bahcelerinden uzanip alarak ortasina cöp batirilmis bektes pinarindan islattigimiz cabutu semsamer saplari arasinda kagni yolagina dogru tozun topragin arasinda yuvarlayip dönderirken ve kafamizin arkasindaki sac kivrimlrina bakarak kac kere evlenecegimizin cocuklugunu ham hayallere yorup körpe sevinclerle süslerken...kizilburundan yukari yadogru, katirlarda bulgur degirmen takimi yüküyle cikagelirdi irmagin kiyisindan daglar yamacini yol tutup Güz yerinde köyü kurulu Mentese`ye Irad..
Hereni kazanlarinda uzuunca kaynayip hespirsli cedeneli kalaylanmis sahanlarda bize ilk sehmini tipki pekmeze banaklanmis buzagilarin payindan sofraya yufkalanan agiz gibi ekinden harmandan sürülüp savrulan emeklerin tadina doyumsuz hedigini kizgin gün sicaginda sercelerin palaziyip pürpervane döndügü damlarda kurutup kavurduktan sonra…günboyu seten carkeden küreklere kosulan dizginde yüklendigi seklemleri taslayip devran dolanirdi merkep katirlar…
Yine güz yellerinde, yine sabah sökümünden aksam seyrine deginalli entsriler gelincikli giysiler icimde tabiatin kizlari elinleri eliyle kepegi denesinden savrulur elenir…
Köyün en harman yerine…
Genelde sitti`nin evinin önüne ve copurun daminin yanina gocümer emminin örtmesinin dibine..
Kagninin yahut at arabalarinin ayak altindan uzak…yamacli meyilde eksik gelen tüm egikligini helük hülükle dogrultup düzelterek, katirdan indirdigi her bir parcasini ulayip ekleyip ve en son ögünmüsü yere serili cullarda toplayan torbasinyla, tepeden ögütecek olan ambarini takip yerlestirdkten sonra Bulgur Degirmeni`ne kiyli köylü IRAD…
Heybesinin bir yerinde ispirto mazut matara…bir yerinde igdeüzüm armut kurusu, halka cirana ekmek..serili cullarda etekleri entrileri tabitin gözde güzelleri gibi serilmis oturmus kizlar kadinlar degirmeni dönecek bulguru son eleyip savurmalarinda el emegi göz nuruna yorup yugurmak icin elek gözer beklesirlerken aksam esintisinde gü dönümü Mentese harmanlarinda, kendir urganindan ince bir ipi ya bismillah ceke ceke dolayip degirmenin boynuna bir ceker…
Iki ceker…
Üc ceker…
Genelde calisip patirdamazdi defalarca denemedikce ilk günerde kiki gibi her hareketini basinda bekleyip hatta ayak altinda dolandigimiz yüzünden azar isittigimiz ve sonra nasil olsa aylarca köyde degirmen cekmeye bizden herhangi birimiz olmanin bulgur bulamaca ortak soframizliga ayrilmaz horantasi, mes ayakkabili, islik göynekli, iri yapili, agarmis sakalli, bulguru degirmenleyecek olan iradin degirmeni..
Tüm bu yitirilmemis dünyalar harmanindan özenle ve israrla dünden kopmayip yarina kilavuzluk ederek; sevginin, sorumlulugun, emegin, hakkin, yurdun, topragin, inancin, kültürün , özün, sözün, özgürlügün ve özgüvenigin kayipsiz yapaysiz yalansiz ve yapmaciksiz insan sadeliginin akliyla arasi sogutulmamis vicdaniyla yekbütün bulgur bulamalar masalinda kendini bilip bulup insan duyarliligina duyurup ileten haysiyetli hassasiyetin simsicak yürekli samimiyetliliyle, simsdiye kadar kutlanmis olan ve bundan sonra da devami dilegimiz olan, MENTESE KÖYÜ PiLAV SENLIGI´ne tüm emegi gecenlere ve de gececek olanlara bitmez tükenmez sevgilerimle…

Seyfi Karaca………….Kasim / 15

2.5/5 Toplam verilen oy :