Şiir Tutkusu

Menü

Buğday Benizli

Sen,
Kesekli tarlanın buğday benizli kızı
Zifiri düşüncenin en parlak yıldızı
Belki Hatice adın,
Belki Ayşe,
Belki de Menekşe kim bilir..
Yaş kemale erer,
Çöreklenip oturur içine,
Omuz un?a binen geçim tasası..
Kara gözlerdeki ışıltı,
Verdirmez bir su içimi mola,
Kulaklarındaki aşk denilen fısıltı..
Tırpan tırpan biçerler sanki ömrünü
Urgan urgan çekerler günah yükünü..
Saklamış kap-kara kömür karası örgülü saçlarını,
Al yazmalar ardına,
Perçem perçem düşmüş buğday yanığı alnına,
Selamını esirgemez, iletir karayağız yavuklusuna..

Sen,
Kesekli tarlanın buğday benizli kızı,
Zifiri düşüncenin en parlak yıldızı..
Belki Halime adın,
Belki Fatma,
Belki de Gül dür kim bilir..
Bahtına taht kurmuşlar sanki..
Salladığın her tırpan,
Biçtiğin buğday,
Toprak üstünde yorgan..
Terleyen bedenden,
Kupkuru toprağa düşen damla damla emekler?
Toprak kadar güzel kokan kınalı ellerle,
Giyilen ana sütü gibi bembeyaz gelinlikler..

Sen,
Kesekli tarlanın buğday benizli kızı,
Zifiri düşüncenin en parlak yıldızı,
Belki Mehlika adın,
Belki Gülsüm,
Belki de Sümbül dür kimbilir..
Yüzündeki her derin çizgiye saklanmış yıllar,
Buğday çalan beniz?inde solmuş kaç bahar..
Gözünün altında kaderini taşıyan torbalar,
Üstünde benzi solmuş urbalar..
Efil efil bahtına esen,
Yakıcı rüzgarlar..
Her doğumda yavrusuna sıkı sıkı sarılan kollar..
Buğday başakları gibi bağlanan,
Kuruyan,
Ufalanıp un edilen zamanlar?

Sen,
Kesekli tarlanın buğday benizli kızı
Zifiri düşüncenin en parlak yıldızı
Belki Elif Adın,
Belki Cavidan..
Belki de Lale..
Kimler düşürdü bilmem,
Bellerini büküp, bu hale..
Lastik pabuçlar kadar bile değerin yok sanki..
Güneş vurdukça yüzüne,
Hayatını anlatmış çizgi..
Derinden, derine,
Uzun uzun yazılmış,
Kazınsa da çıkmayacak satırlar..
Romanın verilmiş okuyup ibret alınası,
Yaşamın bu kadar yok kolay sanılası,
Ayakaltındaki nasırların çatlağı,
Dışa veriyor giydiğin lastik ayakkabının patlağı..
Zamansız terk etmiş anlaşılan,
Hayatının en büyük ortağı..
Sabahtan akşama tarlada,
Akşamdan sabaha yatmada..
Ne sevdasına zaman kalır,
Ne alamadığı murada..

Sen,
Kesekli tarlanın buğday benizli kızı
Zifiri düşüncenin en parlak yıldızı
Belki Şengül adın,
Belki Gülşen,
Belki de Gülümser..
Bir ömür böylece gelir, geçer..
Yalnızlık halkası her yükü çeken omuza,
Bindikçe biner, çöktükçe çöker..
Bir gün de bakarlar ki boylu boyunca uzanmış
Kıpırdamaya korkuyor yine..
Yüzünde olsa da her zamanki masum tebessüm,
Doğduğunda başucundaki ebe olmasa da,
Yine bir yıkayıp giydiren var..
Tarlada ki gibi yine herkesin en önünde
Yatıyor yüzü görünmese de musalla da..
Dünyaya geldiğinde devam eden yolculuk
Son hızla gidiyor bambaşka bilinmedik alemlere..

Sen,
Kesekli tarlanın buğday benizli kızı
Zifiri düşüncenin en parlak yıldızı
Belki Kezban adın,
Belki Züleyha,
Belki de Zarife kim bilir..
Ardında bıraktığın dör-beş bebe
Bir sürü torun..
Onların yüzünü yaksın rüzgar,
Onlara neşeli şarkılar söylesin rüzgar,
Onları sarsın senin ölümüne yaşayamadığın aşklar..
Bu bahar olmasa da,
Bir dahaki bahar..
Sen,
Kesekli tarlanın buğday benizli kızı..

18.07.2008
Necati ŞİMŞEK
Ankara
Necati ŞİMŞEK157 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Necati Şimşek