Şiir Tutkusu

Menü

Bölükpörcüklesen Parcalamda Birebir Benzesim

Totemleriyle icsellesmis sosyal calkantili hesaplasmaslari bitmeyenler üzerine zamani ve mekani kurulumlu gömütlesmeler, hangi devri hangi söylemler arkasinda ne büyüklük- kücüklük ölceginde kurumsallasirsa kurumsallasin, malzemesi hep ayniyetini veren esasa evveliyatin temmelleyen teskilatciligini sebebine sonuc diye direyip dayatir.
Piyasasi tasinmasi güc agirliklarla yüklü bozuk kara-para kandolasiminin yapip yönettigi hakimiyetin temelinden tavanina bütün yasam alanlarini teslim alip hic kacari yoklardan herseyi kullanim gücünün zorbaligina takintilayip takanakladigi o haliyleki dayatim, hangi istenmeze dokunursa orasi devrilir veran olur, hangi keyfiyete üflenirse orasi hayati söner ören olur, hangi öfke isaret edilir kirbaclanirsa orasi kudurur kabarir lince hinc olur, hangi ayri-gayriliga ates püskürür dibini koyugunu odlar körüklerse, orasi canevinden birbirine tutusur insan denen varliktan bir daha iki yakasi yirtinsa yahut yikilsa biraraya gelemeyene ören verana tozdumanliktan tarumar olur. Bati akilciligi yahut dogu mistizmi kim hangi teknik veya klasik malzemeli tertibattan yararlanirsa yararlansin, hizmet ettigi nedenselligine kaynaklik ahdinin karsiligi olarak bütün dünyayi insan ile cepecevreleyen yasamsal ortakliga ne kadar katilimcilik paydaliyor veya kisitlayip hayatin disinda zindan zifir yalancik odalasmalarina kiskaclayip kenarliyor, isin asal belirleyen özü burasidir. Bugün hem dogu mistizmi hem de bati akilciligi, dünyayi bastanaya zulmünün zorbaligina dize getirmenin en halcaresiz nitelikli dolandiricilik müessesesi olarak Küresel Globalizmi dogusu batisi güneyi kuzeyiyle tüm dünyanin ortaklasa zikkimlamasi gereken genetigi bozuk alasimi olarak ayrimsiz bütün insanliga sefilligin cerahat kusuntusu diyetiyle kolayca ve hele hele de kendi gönüllülügünden yedirip kapis kapis yutturyorsa, oradaki yapi ister kendini gelismis demokrasi modernitesi olarak safsatalasin, ister milli menfaate dayali gayri mesru mesrutiyet saltanati diye hangi isimle nesini ne gibi sahpadisahlanirsa padisahlansin, ortadaki mevcutlu yagmaciligin secilmis konubasligina göre kiskirtilarak kalibi büyütülüp dökülmüs düzen kuklasidir. Bu bakimdan ortada dolasan kirli –kanli carpik yapilasma dolasiminin terbiyeledigi icgüdüselliklerle nasil ki kendi kimyasini genetigi bozulmus delirticilerden duvarlanip cerceveleniyorsa, ona göre yikanmis beyni, bulanmis bilinci, kamcilanmis öfkesi, kudurtulmus hiperaktivitesi, basmakaliplasmis fikri-zikri-duyumu-düsüncesi, gücünün altinda ezildigine giptali-secdeli yolu, izi, itikati, inanci; özele silinmis bilinci; köle kuklacikli kafasi; kifayetsizlik köhnesi kalbi; harikalar yaratan yüksek volümlü kendi icinde kivranmalar sanatina afyonlastirilmis edebi; edebiyati, kültürü, evi, yuvasi, mahlesi ve insan semti….hep yolunu güncel hayattan sapitan üreticilikten yoksun totemlerle vakit oyalayip günbatirmalarin yiye yiye sifiri coktan tüketmis birbirini bogup bogazlayarak gecinmeye depozitelenen sefalet ambarcilaridirlar.
Dallarinda cilvelesen kuslara yaklasildiginda pirpir ucuslara yönelik refleks, gördügün kadar gören hayatin farkina varilanina cogulcul tanikliktir. Fakat ayni havayi soluyan ve ayni baharlar bahcesinde ayni dünyayi arsinlayip hikayesine serüvenleyen kus, kendi tabiyatinca kustur. insansa kendi tabiyatinca insan. Bu denge bozuldugu zaman kadini erkegine karmakarisik tektiplilestiren zorba ve zora dayali takanakli melesizim kendini küreselleyip globalden diktalastirmistir. Birada hal buna varinca insan kendini yapilandigi dogal dünyasindan hucum hucuma ölüme mahmuzlayan bulasik ve boguk badanali sopsoguk soyut bir duvar gibi kendi cebinde alayli kalayliya yarim yaldiz yamalak gümüslendirilip kopcalanmis, cinnet vesikasini tasimaktadir.Suya baktiginda suyu gördügün kadar suya görünürsün ya hani, isterse milyonlarca insan hayat irmaginin akis yönünde özünü özelligini bulandirmadan ne vakitten ne vakite kadar bakip eyleneceginin zamanina suyun tertemiz hayat dolasimi mühleti koymadigi gibi, her insan kendi karakterinde özel, güzel, dogal, biricik ama asla esit degildir…Yeter ki ayni yasam sevinci niyetleriyle, dünyanin calgisini hayati gelis gidis güzargahi üzerinden ifritlik cikarlar ugruna düzenini dirliginden bozan sapak ve sapkinliga gidilmeksizin ortak hayale yurt yuva kurulsun. Ovakit kimin ne dilden, kiliktan, kiyafetten, sekilden, sembolden, tarzdan, usulden, kaideden… kendini ifade ettiginin cok da bir önemi yoktur aslinda.
Yani, herkese birebir esitligi dayatan zulum, aslinda kulaga ve kalbe hosgelen zilli- dagirdakli tini olsa bile, herkesi bir mezarda tektipleyen küresel sömürgecilerin tüm insanligi karsiliksiz ayni esitlikte itaate boyunduruklayan ve birbirinin sefalette aynilastirilmis kof-küf ve kifayetsiz kaliplastirmalaridir. Burada yokluk kumbarasina hayati harcanmis yigin yikimindan yöresel küreselli tebaatlendirilmis kalabaliklar hem birbirinden kopamazcasina totemlerini terbiyelestikleri kalipliliktan sanat, inanc, siyaset, ziyaret, forum, siir, roman, müzzik, makam, merci, nufus, fert, lüks, samatalar zibillenip ziyafetlenirler, hem de yarasi durmaksizin bahanesi bitmeyen husumet ve belalara ancak ayrisip parcalanmakla birbirinden kurtulan esitlesmelerin kardesligini herkese yeter oraninda lime lime linclesirler….
Bop esbaskanlik bankomatiginden sahte evrak düzenbazliginin delikten süprülmeme pahasi bedeline Türkiye Cumhuriyeti`nin bütün yasamsal yönlerini pusulasiza yakip yikan özün gözünü bulantilamis kapalidevre calisan sürecteki konukomsusuzlugunuz pisikotravmasinin kücük kesitine dairdi bu yazi…Umarim paylasmisizdir…!



Seyfi Karaca.............Mart / 13
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca