Servis şoförümüz
Bizim evin bitişiğinde oturuyordu.
Kıvırcık saçları
Kara çalılara dolaşan kuş yuvalarının
İzlerini taşıyordu.
Her sabah güneş doğmadan
Demli çayını alır
Balkona çıkardı
Yaz kış bir saat balkonda
Çayını sigarasını içerdi
Magirus minibüsünü çalıştırır
Camlarını siler ileri geri yapar
Sağdan sokak yoluna çıkar
Ve gözden kaybolurdu
Giderken bana utangaç bir tavırla
Günaydın’ der
Kafasını öne eğerdi.
Şehrin çıkışında
Bir alüminyum fabrikasının işçilerini taşıyormuş
Fabrikanın bacasından çıkan duman kokuları zaman zaman
Bizim evlerimize kadar geliyordu.
Şoförün sabah işe giderkenki hali ile
Akşam evine döndüğündeki hali arasında
Bir tezatlık vardı
Mutluluk ile mutsuzluk gibi
İyiyle kötü gibi.
Sabahları ne kadar temiz giyinse de
Yüzünde ekşiyen bir kirlilik
Asık bir surat
Zoraki gülümseyen
İnce dudakların resmi varken
Akşamları tam tersi oluyor
Kıyafetler kirli buruşuk
Bazen ıslak,
Yüzünde ise yumuşak bir ton
Tatlı bir gülümseme vardı.
Ne de olsa dinlenmek için
Akşam yuvasına dönmüştü..

Haydar Şahinbay

2.5/5 Toplam verilen oy :