Şiir Tutkusu

Menü

Bir Ağustos Hikayesi

Bir hıçkırık düğümlenirdi boğazıma
Gözlerim, incesi ıslanırdı.
Dudaklarım türküsünü söylerdi Çınar’ın.
Yüreğime acısı yaslanırdı.

Hangi yerde nerede dinlediysem,
Aklıma gelirdi ayrı kaldığım sılam
Söylenirdim, kendimce arada:
“Ey gençliğim uslan! ”

Ağustos sıcağında bir rüzgar eserdi,
Gençliğimi yitirdiğim Diyarbakır’da…
Zamanca katılırdı,
Tozlu akan terim, yaşlarıma…

Ay ışığında kafayı tütsülerdim,
Komşu Recep cümbüşünü çaldıkça…
Dudaklarımda sevdam çıkardı türkümsü
Yahya Kemal’si akşamlar geçerdi muttasıl,
Duvarlarım Çamlıbel’si hanlarla yanardı.
Yanardım içtikçe,
İçtikçe kaybolurdum kendimsi…


Muhip Erdener SOYDAN
05 Ağustos 1966 Saat 16:18 Çınar/DİYARBAKIR





CÜMBÜŞÜN TARİHÇESİ :

Teneke bir tencereye telli bir sap bağlanmış gibi görünen ama bu haline rağmen insanın içine işleyen bir ses çıkarabilen enteresan çalgıdır. 12 teli vardır. Zeynel Abidin Bey isimli kişi tarafından yapılan ilk cümbüş 1930 yılında Atatürk’e dinletilmiştir ve söylendiğine göre ismini de bizzat Atatürk koymuştur.

Zeynel Abidin (Cümbüş) (1881, Üsküp - 1947), Cümbüş adlı müzik aletinin mucididir.İlk mektebi Usküp'te okuduktan sonda Askerî Rüştiyeyi bitirmiştir. Tophane fabrikalarında uzun zaman ustalık yapmış, daha sonra İzmir'de Beyler sokağında dükkân açarak çalgı imalatına başlamıştır. İşini İstanbul'a naklettikten sonra, 1929'da Ud benzeri ve alüminyum gövdeli "Cümbüş" adını verdiği çalgıyı imal etmiştir. Madenî ve gür sesli bu çalgı Türk mûsikîsinin diğer çalgıları ile ses uyumu sağlayamadığından, sanat çevrelerinde tutulmamasına rağmen piyasa mûsikîsinde özellikle sahne ve gazinolarda çok yayılmış ve revaç bulmuştur. İlk yapım Cümbüşlerden birini Atatürk'e, birini de İran Şahı Rıza Pehlevi'ye hediye etmiştir. Cümbüş ile katıldığı Prag ve Kahire sergilerinde ödül kazanmıştır.
Muhip Erdener SOYDAN98 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Muhip Erdener SOYDAN