Şiir Tutkusu

Menü

Beladan Bozgun Huzurda Hayat

Begeni toplayan dilenciligin üstüne basa basa zimparalanip parlakligi saglanmis hurdalasmalar kotasindan gözetim ve kusatim altindaki ilgi gören ölcülere hal vaziyet ve durum bildirircesine gündeligi sifira gelen dengesi bozuk tartiya girme ahmakliginin sonucudur…eger insan bir türlü aradigi huzuru diledigi sakinligin dinginlikler doluluguyla hep uzak bir özlem olarak yanip tutusan feragat gelmelere teslim eden zavalliligi örtünüp mezarlasiyorsa.
Durmaksizin sabahi olmayan gecelerin kapkranligi neyi anlamsizlastirir ve ifade edemezleri cagristirip cildirirsa, dinmek durmak bilmeyen tekyanliliklarin karsiligi hiclikle dengesini insandan bozan durus, bicim, tavir, sekil, poz ve benzer takintilarla kendi kendini yiyip bitiren bitirimlik camekan meydansizligina fanuslanir bu mezar. Balik olmayip da baliktan bile beter akvaryum aglanmalarinin oltasina düsmüs girgirciligiyla neslini tükenen soysuz soytarilasmakla hic ama hic aradigi huzurun mutlulukla dengelesen karsiligini bulamayacak toplu yalnizlasmalar gömütü sessiz gürültülesmelerle yorulup birbiri üstüne devrilmis dünya capinda bir mezardir böyleceden yosulup yigilan yekun. Mutluluk…..!? Mutluluk pesin ödemeli insanlik külliyatinin veresiyecisinden yaz-boz cizgikareli kesitlerine kime ne büyüklükte dörtköseli ve dayali döseli cok gösterisliliklerin oyalayan oyali boyalisi düsecegi miktarinca yagan hazir yiyim giyim kusam kalp ve kafa yapimi insani modelsin diye en gözde ziyanliliga tayin ve tespit edene kilitlenip kelepcelenmisse, vay gele küflü saksilar topraginda havalanmayi bekleyen cürüyüp cöküntüler cöplügünün yaziklayip eyvahlayan haline..! Mutluluk seklini sematigini yalnizca ham hayal güdücülügünün cok toplumsal olma adina yasam yörüngesini ekvator meridyenlerinden sapip sasirmis ele ve akilda hic olmayan dünyalara yeniden insan yaratma ressamciliginin hadi beni görüntüle de sana siirsel mandallar takip takistirayim savrulmusunun insani kendi gercekliginden iptal eden gidissiz gelissiz istasyona sevkini havale edince, kalici kirlere bürünüp bezendirilen özenti kabus bulanikligina tanikligi denk gelen ara acikligin resmiyetindeki yabanci, egrisinedogru ve bombozuk bir duvardir..Oradaki yok yere bekleyis de beklenen resmin huzuru doguracagi yerde, insani tümüyle azdiran ve bezdiren cilelerden cikarimli matbaalasmis makinasal sürüm serüvenidir. Hani gel sana seker verecegim diyerek bütün bilgisiz, yetkinsiz, yeteneksiz, birikimsiz, tecrübesiz cabucak kandirilmaya oldukca verimli ve yatkin masumiyetini hayattan uzak kuytulara köselere cekerek insanligini rezil malamat eden cocuk dimagliya ellesip bulasan sarkintililiklar gibi, neye, nicin, hangi konuda ne gibi inanc duymasi gereken eksikligini doyurmalar ihtiyacina en kolay ve anlasilir yoluyla kaynagindan okuyup yazdirarak temin etmek varken, araya ezici bozucu büyücü ve bezirganlik yamyamligini devreye matkaplayip sokarsa insan…soyulup cirilciplak sefile cevrilisinin gafilligini mutluluk söyle dursun, cinnet cinayete kurban gitmiscesine aciyan aglasanlariyla ödesecektir. Cami hirsizlayan `deniz fenerciler` capulcu cetesini yahut tüm masum niyetlerin güvenini ardina dayanarak Bop krizli kritik kitlik kiyametinin islam cografyalarini araplayan bahar parolasiyla yerle bir edene canakcilik tutan yerli isbirlikci esbaskanlik karargahini bilmem daha net ifadeyle dile getirmeye gerek var midir ki…?!
Mutluluk…kaynagi kaynagindan tükenmemis olup yasam düzeyli dengeleri zamanlasan mekanlarda hali vaktine yerliyerindeligin eken, bicen, harmanlayan kazanimlardan özgüvenini bulan övüncün teminatiyla yerini yurdunu bulur ögrenir. Bu kaynagin en ilk gözesinde insan yoksa ne yagmurun devri devami vardir ne suyun ne de dalbudak verenlere tutkun ve tutulu topragin. Ucan kuslar, yeseren agaclar, ötüsen börtüböcekler, caglayip durulan sular seller kadar sevincli bir devamliligi kücük kazanimlar ugruna yakip yikarken, en evveli bastan kendini sonlandiran ölümlere felaket tasiyan mikroplulugun en salgin uzman azmani degilse insan, bütün bir hayat cesni cümbüsüyle sazli sözlüdür ve mutludur. Aksi takdirde itibarini ve ihtiyacini ölümden temin eden kendinden kovulmus ve dünyasindan sürgün cehennemini coktan buralarda kurmus kurulmus sefilzabanin tekidir. Cünkü Mutluluk…gezip görmelerin kalp denen binitine binerek dünyadan akli ve vicdaniyla dengesini donanmis olan essiz güzellesmeler düsünde hayatina taniklik eden sevgili yolculuktur..insanin her rast gittigi hayatin getirip götürüsüne yönelik olay ve olusumlara asla nesini, nicinini, nasilini, niyesini sorma yeteneginden harice mahrum ve mahsur birakmadan, yordugu akil ile gönüllestigi vicdanini bakip besleyen duyarliligin siginaginda kollayan korunakligi dirisine dinc tutarak güzrgahi tasarlanmis güvenligin sagladigi kutlu bir yolculuk…Yoksa hiddettir, nefrettir, tedirginliktir, siddettir nerden nezamani belirsizligin heran pususuna düsürecek olma ihtimalleriyle acin zulum yatip kalkan haram kiyimi kiyamettir bu sagi soluna belirsiz kuskuluklu telörgülesmeler ürpertisiyle tiril titrek delikdesiklesmis yolculuk.
Kendi izine dogdugu günden sonra birdaha hic rastlamayan kaybolmalari yürüyüp giderekten alkis tufanina yakalanmak arzulari özendirilmis kabus arasi daralmalar kiskacindaki uyanislarla, gözetimli denetimli özellikle yayginlastirilan hastaliklasmalarin zikkim yiyerek gidalandigi zehirlerine itibar gösteren kirik dökük sahnelere oynasarak eglesme; aslinda hergün öldügü halde kontrollü kiskirtislarin dogum, ölüm, dügün, nisan …günlerini hic elden birakmayan ahmakliklarla defterden dürülüp silinisinin yoklugunu yetinir ve aci zulum gideninden gecinir. Ölüme biranevvel can atan mezarliga durmadan degiserek dönüsüm program ve proje sosyeteligi tüm modalik manyakligini burali anlam ve kavramsizliklardan takipsizlige yiterek kazanir. Insan ölmüsten beter sanci sizlarken, nasil mutluluguna kaynaklik edebilir ki…? Diye sormasam bile anlamissinizdir vahametin kerametini sanirim. Tüm servetini, darlandikca düzgün dengelerini insandan bozan savaslar yokluklar ve sefalet sürgünlüklerinden güvence altina alan Yuro-amerikan dükkanciligini demesem bile anlamis olmalisiniz.
Kim, nerde, nezaman, nicin lazimsa ona o kadar bilgi beceri tarih ve iliski yükleyen toplu cinayet tezgahi bop küresel cinayet sebekeleriyle, masaya yatirilmis iflahi kesik insanligi cerrah cerrah cerahatlenen asla iylesmez ve iyi gün yüzü görmeze sevkini veya tayinini kosullayan vizitelere uzman ekip gurup guraba yahut heyeti temsiliye zorbalanip..hicbirzaman ben kimim, nerdeyim, öncem, sonram, fikrim, niyetim, sonucum, nedenim, nasilim yahut kiminle nicinim nasil nedendir özgüvenliligini bilip bulup edinmesin diye herseyi hazirkaliplasmis yazilmis okunaksizligin anlasilmaz iliskisizligiyle paketleyip ezip büzen küresel talan…insanini birlikte icine depoladigi alisveris defosu cildirislarin bitmek tükenmek bilmeyen birbirini silip süpürenlerine en gözdesi olma ve en revacta zirvelenmekik yerin dibine batisliligini alabildigince serbest ve özgür birakan depolarda evirip cevireren mezarligini…. ben demesem bile siz, icinde zivtlendiginiz carmiha gerilimliliginizden zaten anlmis oacaksiniz coktan.
Hani civi civiyi camur camuru para parayi kirlenip yikama aliskanligini sökün ederek gelistirmisse, doktor, hakim, hekim, teknisyen, mimar, mühendis, ögretmen, üye, aza, baskan, vekil, müfettis, mübasir…herkes, durumu sert agizlarla etrafini kükreyen tespitlere anoslayip acilleyecektir. Vakanin derhalindeki sonuc…inileye sizlaya bir olan vahamettir. Mikrop mikrop sonraki nesillere bulasarak arsiz hirsizlara binaen yerlesim, zaten en basindan berisine kacak yapilasimin haramindandir demesem bile siz, icinde egleserek örselenip cigrindan ciktiginiz hayatinizdan kendinizin konumunun ne oldugunu tayinlige yeterince anlamis olmalisiniz. Hep her halini sifira silen felaket ücretli sizlanis, lisansini ilgi cekmek odakliliginin kim nasil begenirine temelli teslim ederse, felaketin varacagi yer bop carsisinin mezarlik kundagidir. Hep kesik karelerden veresiyelik manzaralar bahsislenerek ölmek faturali köleligin icinde asla kendini göremeyen karanligi sürekli tedirginligince sorgusuz ve sualsiz, yitirilmis bilincin kapisindan hicbir hayat belirtisi islemeyen ayarlanmis ve kibarlastirilmis kayitlar alti calisan sahte gülücükler sackini mahlesizinde insan ve polemik…hat safhada bir yerdir, pazardan pazarasi serbestce ve kalabaligi muhtesem görsel gösterislere nükseden. Süper market molotofu ickin siselesmeler sarhosundan yakmali yikmali bir ören ve polemik bir tiklimtikis, hep icinde piyonladigi insanligi kobay denekleri olarak en dayanikli acilarda en zuluma zalim ölümcül testten gecirerek. ….Bu hali vakti yersizin saglama sag kalaniysa, tabutlasmis sessizliktir. Her tiridine banani sinanmis bir ceset hesabiyla isini bitmise gören tabutlasmis sessizlik.
Maddesi maddesine uyduruklu uygunluga teslim alinan kabala kalaba; ezici; yorucu, bogucu, bunaltici, örseleyici, yipratici nefes kesicilerin yüksek afyonlukla agri sakinlestirene keder bölüsen anahtar cözcüsüdür, ki, icinde ne hayat mevcuttur, ne mutluluktan eser vardir, ne de hali havadisinden sorumlu insan izine rastlanir. Icten ice beyüyen ve büyüdükce görüs, sezis, duyus, bilis mesafeleri koyulasip kapnan sonucu sebebinden ötelesen silinimdir öylesindeki raslanti. Uykuyla düs arasi verandada azan, bezen, cildiran, korkan, ürken, ürperen..düpdüzgün uykuyu dirligi yitirilislere gebe geceleri gündüzleyerek, yabancilasmis uzaklardan nezaman gelesini kizisip yarisan tantanadan medet umunca Mutluluk, gitti gelmezin insan yetimlerini hikayelendigi yarimyamalak okunaksiz bir yazittir. Mezar kitabelerinden hergün kendi ismini okuyarak tesellisini bulan avuntular süsünde sütbembeyazina beniz soldurgunu insanligindan soguyan mermer demesem bile, nasildir bu ecirsabir kabri yasadiginiz dünyadan, hemen hazirini anlamis olmalisiniz..
Desenleri cil cil simsacan yaldiz yumagi körkamasik bunak bulasik, sekil; desen, bicim, tarz ve renk körlesmeleri gibisine hasmane düsmanliklar kodlayan hazin hüzün hezimetlerle günü gecesine kavgalik sövgülük öfkelesmelerinden devamli acik arayan soyutlasmalar soyacekimliliginin genetigini bozulana cogaltilmis kopyaciligi yapilanarak, hemfikirlesen birbirinin aynisi farkindaliksiz ayniyete aslinda huzuruna ve sakinine kendi özgünlügünü de katarak biraraya gelmislerin derleyen toparlayan iradesi yetkin yönetimli gücü degil; aksine bütün yasam haklari elinden alinanlari her bir deger yitimiyle hiclesen kenara cekilmisliginin yola ve hizaya zorla getirildigi kafa yikamali- kalp köhnelemeli icinde oturulmaz eglesilmez fikrinden azat, düsüncesinden feragat, rengarenk hesap cekismelere sanik ve tanik insanlik batakliligidir. Hayat serüveni insanlik hikayesinden özü, sözü, bagi, bahcesi koparilmis örenlerce büyüklükte yüksek derinlere cöküslerin raflanmis fikirsizligine yenik, olaki kendine arayip sorasi geldiginde varip ulasacak ne yol, ne köprü, ne merdiyen, ne ilgi, ne bilgi…tüm kaynaklarini insanligindan car cur etmise haram yedirmis olarak cöpe atacaktir elde yok avucta yoga kalan ölüsünü. Kavramlar kargasasinda inancini suni tenefüslemeler molasina bagimli ofis ve isportacilik sirketciliginden diyaloglasarak sorup ögrenen derin ve büyükce bataktir yanisine; tarihi ve tarifi sonlarin ötelerine varip dehsetlesen saplantili terminal. Birbiriyle bagli ama, kendinden alakasi kesik kapkararik zindan nöbetine hiclesen egitim, ögretim, adalet, inanc, kültürsüzlükler vurgunu piyasasi serbest ve bol miktarda afyonkoliklerle neresi nasilindan bi -haber vurdumduymaza demir atan bitik bir cöl denizini andirir terminal, insan manzarasinda mutlulugu haricten gazelleri okutan…
Aslina kalirsa her gün bitiminde bütün canli cansizlar adina kainati kendinde doldurup bezenen hersey; hatta ve hatta boslugun kendisi dahil hersey, henüz yarisi yasanmamis eksigiyle sessizligi sakin eder. Yarin olup uyanacagi tutan tamamlanmamis yasam eksikligini gidermelere gecesini gündüze avunan cagrilara uyanan davete istiraktir; eger insan kendine yeterlilik gösterebilenlerle huzurda ve afiyetteyse. Bugün her savas sonrasi nasil daha büyük felaketler korkuncunda siddeti dünyayi sarsan kalici kiyametler koparilirin makine, kimya, din, kültür,siyaset ve sanayisini petro-dolar istiflisi parametreginden kirlenen meydanlara Yuro-amerikanlasarak cokbilesenli cikar saglayanlar ortak ve ittifakinin insani kaldirip firlatip attigi yerdir, kesintisiz huzurbozgunculuguna öldüresiye cogalip üreyen ahlaksiz-adaletsiz dilden harap, gönülden yorgun, ilden halden verane terkoluslara suur bozup akil-vican tükenimi. Hani bu nasil köhnedir dememe luzum kalmadan, her hayati konu basligini bosvere gecistiren yagmaciligin kavrayip davranan cark dislilerinden biri olan milleti temsilden yoksun kendi cüzdanindan gayrisina Bop iradesinin buyrugunu memur ve mamur etmekle vazifeli meclis, her toplanti sirasinda salonun yüzde besini bile oturumlayamayan irza namusa yemin icerek neyin pesinde nereyi sürüklediginin en aci ve en acikli ap- aciktan konusmaksizin anlasilir ifadesini tam ve kesin yaptigi zügürtlük degil se ya nedir..? Ilginctir, ikikiki sayfa dokuz maddelik Bop peskesinde Türkiye Yuro-amerikanlastirilmalarina gömlek degistirir gibi kisilik ve kimyasizlasirken, buyrulmus emre amade olmak üzere ulusalciligin, yani Türkün Türk ülkesine sahip cikmasi hususu terör listesine alindigi ve ardindan askerinin basina akla hesaba gelmedik cuval gecirtmeler serisinin hizla derece ve siddet artirilarak ivme kazandirildigina eski bop Kalfa Nurettin`in Fethul Metal ekipmaninca orduyu ve polisi tamamen kadrosuna zimmetledigini de isin icine katarsak…Türküm diyemeyen bir isgalin bugün Türkiyeyi tekyanli güc ve odaklasmalarla Kafatasci etnikciligin özel takviyesi ve destegi diyetince ayakta durmaya özen ve gayret gösterisi …Tipki rengine lastik boyasi katilan zeytin tüccarciliginin hile dubarasi veyahut `Camilerde Deniz Feneriyim`diyerek asil tufanini gizleyen sahtekarlilikla aynidir ve esdegerlilikte hazin hacizidir. Öyledir ki ; padisahlik heveslililigi kabaran köpürmeler degil de ya neresidir Kürt ayrimciligina Türban takanakli kilidin; ekonomiyi, siyaseti, yargiyi, yasamayi, yürütmeyi, medyayi,müzzigi, sinemayi, iletisimi, sosyali, cevreyi, kendini Türküm demelere men eden yasak koyucullugun ülke idareciligini bastan sona topragindan tasina varana kadar delik desiklere car cur ettigi ....? Hani kaderini hüzün, kederini hazin, sukunetini huzurunuzda bulan ve mutluluktan baska herseye benzeyen itibarsizligin ta kendisidir dememe gerek kalmadan, siz tayin oldugunuz veresiyeden neyin itibar kaybi iradesizligine aglaya-güle ve sonra yine aglayana harcandiginizi zaten biliyorsunuz..Hani yani, talanci vurguncular zulmünden acikveren dipsiz batisin dikkatleri baska yönlere yönelten kafa dagitimci maddeselligine türlü türlü renkli ve cizgili romantikli kareli beden ve ruh yirtarak insanligi yaralayip öldüren acilimlari besleyip donanmak icin, toplumu sanal siliniklere degistiren ve dönüstüren bulandirip ikna etme yol ve yöntemine hasilati devreden kapanis…zorbaliginda asil sorunlari eder karsiligini cebe indirmeyi söyle birak, yarasi hicbir zaman kapanmayacak olan toplumsal ayrisma ve bölünmelerin gergin ve gerilimli cephelesmelerine ucurumsal derinlikler kazandirdigi gibi, böylesi hurda bir tesistir kin, nefret, güc, zor, bela damarinda sindirimsiz sistemlerini gezip dolastigi zalim zulumluk. Halinizden haberliyseniz ahvalinizi zaten ben demesem bile bile biliyorsunuz.
Neticede her dünyaya gelen ve gidecek olanin fazlasiyla hakki hukuku olan ihtiyac kaynagi ve ihtiyaca kaynaklik etmesi gereken Mutluluk..ölmedikce adini anmayan yürekteki yoklama defterinden yasamak hassasiyetli hesabini kesmis olan insana sergilenmis fuarlarin tasfirine uyan motifli modeller örüp diken bicen ve makaslayan rehin vakfiyesi konum konuslanani oldukca, hayat denen sey derdi borcu bogazindan askin aglasik sizlasik sefalete makaslanmis kesik kopuk filmvardiyesidir…okkanin altinda mürekkep yalayip zehirleserek eglenip gülenleriyle, talimatini azginbozgunlardan tam almis komut vaizyetli, Bop`a vazifelendirilmis surat ve surette.



Seyfi Karaca………….Mart / 13
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Seyfi Karaca