Bütün dinler, tepeden tirnaga sürdürülemez iliskisizliklerin cor cöp cöplük cöküntüleriyle yozlasip yobazlasan bagnazliklarina insan yüreginin ve aklinin dayanip, katlanilamaz hassasiyetiyle gösterdigi toplumsal duyarliliklar sonucunda yenilenip topragini tazelenir…ki hayatin onuruna yarasir sonsuzluk serüveni Yasamaktir bunun burasi.
Yasamaktan maksat; benden daha daha daha bir güzel görünüyorsun hayata demeksizin kurbaganin kumruya, daha hizli kostuguna aklini vicdanini kandirmaksizin salyangozun dag maralmanina orman ceylanlarina, daha fazla yükseklere tirmanmaya ihtiyac duymaksizin olabildiginden daha yagmura yele olgun meyvelerini toprak hizasinda sacaklanip sürgünleyen bugdaylarin, daha daha havaya suya güne günese aksi nispetlerle gönül sofrasini yalan yanlis perdelerden söz eden sazlara köpürtüp kirletmeden irmaklarca hayati yaniksayip doyuran cagil caglayanlarin, daha cok kül olmadan niye yandigini ismi gibi bildigine, od, ocak, cira, kandil ve kibrit…Yasamaktan maksat; insan olup hickimse hickimseye egilmeden; yilmadan, korkmadan, ürkmeden, dislanmadan, asagilanmadan, incinmeden, bükülmeden, ilhak, helak, nacar, maruz, usak, gipta ve biatlik etmeden, kul köle olmadan, dert deryasinda batak hayati haczedilmis enayi ve kurtulusu mümkünsüz kafeslenmis bazar bezirganligi yurduna defnetmeden hickimse hickimseyi…. Hani herkesin ismi gibi günboyu magazin medya anlatimlarina yuvarlanip giden laf lafi acip kapayan kilitli kalabaliklasmalarindan kendini benzestigi günümüz cürümüs kokusmuslugu misaliyle, bütün hakkaniyetini yitirmis bosalmisliklarin dengesiz dengine tüttürülüp atildiktan sonra kaldirim kenari cöp haline sevkiyati saglanan izmarit misali din ve iceriksiz iman inansizligini koyan, ice zorla sinik cürümeler ertesidir, bütün dinlerin artik ileriki zamanlara katlanmasi ve tasinmasi mümkünsüz eskiyenleri üzerinde yenilerini tazelenip insan akli vicdani ve yüreginden dünyasini yuvalanip hayati bedelini yapilandigi . Ki…Dinler icinde biz ile hali yolunu insanlasip irtibatlasan Islamiyet; bütün diger dinlerde oldugu gibi gaddarlarin, pezevenklerin, hunharlarin, soyguncularin, sömürücülerin, kan emicilerin, talancilarin tefecilerin, ganimetcilerin, zulumlarin, zalimlerin, hukuksuzlarin, hainlerin, hinlerin, kahpelerin, züppelerin, yalakalarin, ihalecilerin, zor ve zorba gücünü kullanarak kendilerini beyinleri yikanmis; kalpleri ölü bir mezarlik haline getirilmis; bastanaya yasami borc boyundurugu altinda irzlarini namuslarini dahi hayati rehinesi koyup kizlari kadinlari konulmus bedellerin genelevi sermayesi olmasin diye ecel nafakasini yegleyen caresizliklere vazgecilmesiz `tanrilar `olarak dayattigi kültürsüzlügün, yobazligin, yozlugun hayati kusatip kundakladigi cürümelerinden dogdu ve insani sarilip kucakladi.
Esasini özünü Hak ve Adalet ana hattina yol diye yapan hayat, bizi kendine il, yol, hal ve hasbihal ile sarilip baglayan Islamiyetin`de asli esasi ve temsil ettigi teskildir. El-Hak…..! El-Hak; hic bitmek tükenmek bilmeyen zamanakisi yönünce utancsiz, ürkmesiz, korkusuz, ihrac ve sürgün olmayan insan Akil karliliginin, kendini özlemleri boyutunda duyumsayan Vicdan topraginda evini barkini yurtlanan birey, aile, toplum, bag, bahce, börtü, böcek ve dünya degerliligiyle dirligini derleyip toparlayan essiz yasam güzelligini birlikteligin bütünüydü cünkü. Bu yönüyle, Yigitlik, Adaletlilik, Mertlik, Cesaretlilik degerleriyle kimligini kisilesmis Türk`lük; Zalimin karsisinda olup, Zuluma karsi hayatini ortaya koyan ve dededen toruna bütün sosyal iliskilerini birbirine karsi hak ve ödevlerle börtüden böcege dünya güzeli yasam bahcsinde hayata baglayip bütünleyen sosyal iliskililigiyle, Islamiyet`in tam gönül erbabiydi ve sevgilisi.
Buralardan ay ciceklerini günese benzeten sari saclarini rüzgarlayan cocuklukla oynadik…camurdan yagmurdan evcilikler yaptik, toztopraklarda doludizginler harmanlarini yorduk yogrulduk, mayhos aliclar topladik gögsümüzü ekin oraklayip hayati bagirlastigimiz degirmenden devrancisi tarlalardan. Buralardan sindik birbirimizin candamarina, aklimiza buradan erdik, kalbimizi buradan eristik, pinarlara buradan kandik, her dereden herdagdan bahardan güzden kardan kistan buradan konduk göctük her süyemden bir irmak toplayan bututlara, buradan salkimlanip sacaklandik diken yükündeki güllere, buralardan cagladik costuk dönüp dolanan akreplere yelkovanlar ballisi aci veya tatlidan ve biz bize buradan konumuzu komsumuzu, urumuzu kökümüzü, sagimizi solumuzu, bildik belledik ask ilesine hem hal olduk..
Kaplumbaganin niye süslü telekleri olduguna imrenip Tavuz kusuna intihar secenegiyle gecip giden zamana gevseyerek koyvermeyip kendini, her bir varlik kendi degerince güzeldi hem Türk ve hem Müslüman olarak bizce. Ve bizce tozun, topragin, igdenin, ekinin, ayciceginin ve gökkusaginin her olayin her nesnenin kendi tadinca bozulmamis dogalligiyla esasina uyan asli vardi. Cem evleriyle Cami`leri bir cukkada denekleyen eneklesmelere aparlayip toparlamak; ve Pekaka usak tasaron kafatasciligiyla dinler arasi teknik teknolojik etnik ayrisimciligina dayanan Sivas Madimak katliamcilik tezgahlariysa, temelden tavana cöküntü cöplüklerinden vaftizlenen Cia merkezli, Yuro-amerikan vahsetlisi dinlerarasi yeni tanrilar kul kölelemelerinin emirkomuta zincirlemeleriydi. Asil niyeti Türk toplumunu tüm degerleriyle ve ülkesiyle birlikte her yollu katliam ve kindarlasmayi öngören ayristirma ve parcalama kitabesinde El-haktan yorgun; ilhaka ve imhaya yorup yozundurup zorlayip zorbalayan …



Seyfi Karaca………..Temmuz / 13

2.5/5 Toplam verilen oy :