Bunun adına “sevda” derler Ayşe'm.
İnsanda öyle bir yara açar ki,
Ne kalınır, ne onulur.
Sen bilmezsin Ayşe'm.
Nasıl desem…
Leyla ile Mecnun’da olduğu gibi…
Günlerce, aylarca ardına düştüm
Ben düştükçe, seni benden kaçırdılar...
Kah bir dost gönderdim ardından,
Ne ettiysem seni benden çaldılar…
Yokluğunu kadehlerde aradım
Gelene gidene hep seni sordum.
Kimi, “bilmiyorum” derdi,
Kimi de bilir, söylemezdi.
Şarap kadehine dökerdim sızımı
O bile ilk zamanlar kandırır,
Sonraları doğruyu söylerdi…
Kaç defa odanın duvarına çarptım.
Hep kırıldı, bir şeycikler demedi.
Zaten şarap dolu kadehin
Doğrusu bile yalandı…
Bir gün evimin penceresinden
Kırcalı’nın Fatma’yla konuşurken,
Lafı sana getirdim…
Dedim, “Ayşe'm nerede, neler oldu? ”
Cevabı çok acıydı: “Gelin oldu! ”
Seni duvağının içinde tahayyül ettim
Sırma saçlarında tacın nasıldı?
Ya yeşil gözlerin hareli miydi?
Senin de yüreciğin, benim gibi,
Benim gibi yaralı mıydı?
Sonra duydum ki, gizli gizli ağlarmışsın
Sorarmışsın bazı, beni sırdaşlarına.
Sen de benim gibi,
Hasreti katarmışsın gözyaşlarına.
Öyle bir meslek seçmişim ki Ayşe'm...
Senin nikahını deftere işlememek için,
Naklimi istedim Ankara’ya…
“Ellerim yazmasın.” dedim.
Ve senin teneffüs ettiğin havayı
Geride bıraktım bir sonbahar günü.
Hasreti kolay unutur sanıp,
Bastım gönüldeki yaraya…
Muhip Erdener SOYDAN
28 Nisan 1969- Ankara
Ayşe’ye Mektup
Muhip Erdener SOYDAN98 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Şiir Adresi : http://siirtutkusu.com/ayseye-mektup
Ekleyen Kullanıcı : Muhip Erdener SOYDAN