Şiir Tutkusu

Menü

Ah Abdullah Elindeki Saz Ağlasın

Ah abdullah elindeki Saz ağlasın

Dünya sana gurbet
Ah abdullah elindeki saz ağlasın
Bir de sıladan ayrıldın...

Ben de düştüm gurbete
Bilirim gurbeti
Haram eder şerbeti
Ah abdullah elindeki saz ağlasın
Gurbettesin

Komşu köyün yiğidi Abdullah
Gurbete düştün
Ah abdullah elindeki saz ağlasın

Duydum ki
Gurbetin ateş oldu
Ağladım haline
Ah abdullah elindeki saz ağlasın
Dilindeki söz ağlasın

Sanma sana mısır olur bu gurbet
Senin gurbetin cimri zindan olur bu gurbet
Ah abdullah elindeki saz ağlasın

Sandın şerbet olur derdine gurbet
Ev verir bark verir bu gurbet dert verir
İnsan bırakıp da gelir mi bu gurbete doğup-büyüdüğü köyünü
Ah abdullah elindeki saz ağlasın

Gurbete düşmüş bir Abdullah
Ateşli söylüyor türküleri Abdullah
Zalim gurbeti
Göz yaşlarında ateş var Abdullahın
Gurbeti ateş
Gurbette akşamlar bilsen ne ateş
Akşam olunca yanar garipler

Gurbeti zalimmiş
Abdullah ağlarmış evin duvarları ağlarmış...
Güneş batınca kapanınca komşuların kapıları

Yardan uzak
Anadan uzak
Kalınır mı be Abdullah
Garip abdullah

Bilmez miyim gurbeti
Ateş yakmaz ibrahimdir gönlü gurbet yakar
Ah abdullah elindeki saz ağlasın
Ateş yakmaz İbrahimi tek hasret yakar
Gönlüm de İbrahim gibi yandı dünya gurbetinde

Duydum ki
Gurbetin ateş oldu
Ağladım haline
Sana gurbetin ateş olduğunu anlatan olmadı mı be Abdullah

Yusuftan ayrılık gör nasıl ağlatır yakub olanı
Bilmez miyim
Mısır yusuf olana gurbet
Firavun olana şerbet
Ah abdullah elindeki saz ağlasın
Bu dünya en deli gurbet İbrahim olana
Bilmez miyim

Düşmüşsün gurbete
Gurbet gizli ateş...
Ah abdullah elindeki saz ağlasın

Yanmış gurbetin ateşinde
Ah abdullah elindeki saz ağlıyor

Ah abdullah gurbettesin
Gurbet eteştir dumansız
Sevgilidir imansız
Ah abdullah elindeki saz ağlasın

Senin ki bereketsiz gurbet
Ah abdullah elindeki saz ağlasın

Her akşam elimde sazım
Gurbet seni ateş seni
Gurbetim senin başına taş düşsün
De
Ah abdullah elindeki saz ağlasın

Gurbet ateş Allahım
Kimseler gurbetlere düşmesin
Ve bir Yusufun gurbeti bereketli...
Her akşam güneş batarken gönlümde bir güneş batıyor...

Gurbetimin ateş gibi yakışı var Allahım
Alnıma kaş çatışı var Allahım
Aşıma zehir katışı var Allahım
Gecesinin karga gibi ötüşü var Allahım
Gönlümü mezara itişi var Allahım
Ben yusuf değilim gurbetim mısır değil
Kurtar beni gurbetimden Allahım
Ah abdullah elindeki saz ağlasın

Neden düştün gurbete
"Ah abdullah elindeki saz ağlasın"
"Gurbet ateştir"

Diyorsun abdullah
Neden düştüm gurbete
Kurtar beni Allahım
De abdullah
Neden düştüm gurbete Allahım
Gurbetim zalim
Akşam olunca dertler hucuma kalkar
Zehir olur içilmez soframdaki şerbet.

Neden düştüm gurbete
"Bende neşe söndü"...
Akşam olunca gözlerini canıma diker gurbet
Gurbet ateş
Kimseler gurbetlere düşmesin...

Neden düştün gurbete
Gurbette bir abdullah
Gurbette neden
Ölsün sılada gurbetlere düşmesin hiç bir Allah kulu
Gurbet ateştir

Gurbette bir abdullah
Gurbette
Neden
Gurbet ateştir
Ah abdullah elindeki saz ağlasın

Neden düştün gurbete
Gurbette bir abdullah
Gurbette
Neden
Gurbet ateştir
Ey abdullah elindeki saz ağlasın

Neden düştüm gurbete
Allahım kurtar beni
Gurbetim çok zalim
Akşam olunca dertler hucuma kalkar
Anlarım burası gurbet
Nerede cennet
Zehir eder içilmez soframdaki şerbet.

Siper ol annemin duaları zalim gurbetteyim
Ayaklarımın altındaki toprak kayıyor gibi
Tut ellerimi köyümün ışıkları
Allahım kurtar beni bu gurbetten
Ay gözler ay sözler girsin rüyalarıma
Gençliğim yıkık bir evdir ne girilir ne oturulur.

Duydum ki
Gurbetin ateş oldu
Ağladım haline
Neden düştün gurbete
Gurbette bir abdullah
Gurbette
Neden

Ey gurbetim
Zelihaların da zalim ey mısır
Kar etmez mi Yusufluğum
Işığım da var benim
Valizim köyümün ışıklarıyla dolu
Ve annemin dualarıyla
Kahramanlığım yusufun kahramanlığı gibidir bir dağdır...

Gurbet ateştir
Neden düştün gurbete
Gurbette bir abdullah
Gurbette
Neden
Gurbette hiç yüzü güleni görmedim
Sıla sıla...
Diyor ve ağlıyor garipler
Bir zilli niyetli gurbettesin ah abdullah
Derdin dağ oldu abdullah haline elindeki saz ağlasın

Gurbetin cimri
Öleceksin köyüne hasret
Yare hasret
İş mi seninkisi..
Güneş batar çöker karanlık
Uzakta yar...
Abdullah haline elindeki saz ağlasın

Gurbettesin ah abdullah
Abdullah bir şiir yaz ağlasın
Abdullah elinde saz ağlasın

Abdullah yolunda kış ağlasın yaz ağlasın
Ana uzakta
Yar uzakta...
Nasıl yaşanır bu dert ile
Güneş bile yabancı gurbette
Sanma güllü niyetli bir gurbettesin ey abdullah
Abdullah elinde saz ağlasın

Neden düştün gurbete
Gurbette bir abdullah
Gurbette
Neden
"Gurbet ateştir"
Sıla yar
Gurbet ağyar
Abdullah günlüğünde gurbet türküleri yansın
Sıla yar
Gurbet ateş
Elinde saz
Sıla için ağlasın gözün
Yüzün gülmesin
Sıla yar
Bir kara kuru ekmek uğruna düştüğün şu gurbete bak abdullah

Gurbet kuru ekmekten başka ne verir
Sıla yar
Sıla dere dere gönlünün kuraklığına akar
Abdullah
Gurbet ateştir yakar
Hiç eksilmesin bu ateşli türküler
Ağlasın hep elinde saz
Kaderine gurbet yazılmış
Kaderine ateş yazılmış
Abdullah

Gurbetim çimdikledi üvey anne gibi
Hey abdullah elindeki saz ağlasın

De abdullah
Gözlerimde bulutlar taşıyorum
Gurbetteyim
Gurbettesin ah abdullah
Ey benim mısırım çok zalimdin çok cimriydin
Bana ateş oldun
Yanmaktayım işte her akşam vakti
Çirkinleştikçe çirkinleştin bana ey mısır
Zindanlarına attın beni

Senin ki insafsız gurbet
Ah abdullah elindeki saz ağlasın

Duydum ki
Gurbetin ateş oldu
Ağladım haline
De abdullah
Gurbetim senin başına taş düşsün
Zehir oldun bana gurbet
Ah abdullah elindeki saz ağlasın

Akşamlar elem veriyor şimdi
Zulmettin bu abdullaha gurbet
Sevmedim gurbet seni
Anadan ayrılık yardan ayrılık ateşti...
Hiç şansım yokmuş gurbetten yana
Bence bereketli tek Yusufun gurbeti

Zulmettin bu abdullaha gurbet...
Allahım kurtar beni bu gurbet zalim
Neden düştüm gurbete Allahım
Gurbetim belki en zalimi gurbetlerin
Çok bereketli Yusufun gurbeti
İnsaflı zelihası ve zindanı cömert Yusufun
Akşam olunca dertler hucuma kalkar anlarım burası gurbet
Zehir olur içilmez soframdaki şerbet.

De abdullah
Gurbetim senin başına taş düşsün
Akşam olunca
"Bende neşe söndü"...hep
Akşam olunca gözlerini canıma diktin gurbet
Zehir oldu güneşin sunduğu renkler ve elimden dökülür şerbet

Senin ki kör gurbet
Ah abdullah elindeki Saz ağlasın

De abdullah
Kimse gurbete düşmesin
Ölsün sılada gurbetlere düşmesin
Gurbetim ateş oldun neden
Gurbettesin
Ah abdullah elindeki saz ağlasın
Şiir şiir ağlasın....

De abdullah
Gurbetim senin başına taş düşsün

Senin ki zor gurbet
Ah abdullah elindeki Saz ağlasın

De abdullah
Ey şehir ey gurbet ey sahtekar köyüm ağlar tek ardımdan
Bekleme inanmamı ağlasan da ardımdan
Bilirim göz yaşın çirkin niyetli

De abdullah
Kurtar gurbetten her abdullahı Allahım

Neden düştün gurbete
Gurbet üvey annedir ah abdullah
Gurbet vefasız sevgili...
Abdullah elindeki saz ağlasın

Neden düştün gurbete
Gurbette bir abdullah
Gurbette
Neden
Gurbet ateştir yakar
Sıla nehirdir akar
Akar gözü yaşlı
Vur şimdi tellerine
Abdullah elinde saz ağlasın

De abdullah
Neden düştüm gurbete
Ak yangınlarıma köyüm
Gurbetteyim
Bir hasretle ölür her yusuf gönül
Gönlüm de gurbette
Ağlarım yakup gibi
Bu dertli abdullahım halime elindeki saz ağlasın

Duydum ki
Gurbetin ateş oldu
Ağladım haline
Neden düştün gurbete
Bitsin artık bu gurbet
Diyor ve ağlıyorsun gurbette
Bir zilli niyetli gurbettesin abdullah
Abdullah elinde saz ağlasın
Kara kuru ekmek sofranda abdullah
Dertli ellerin dertli sazında...
Bırak sazı elinden sazın yandı abdullah
Söylenmez "gurbet" kelimesi dilin yandı abdullah

Gurbet ateşten bir parçadır
Sıla yar
Gurbettesin ağla abdullah
Somurtkandın gurbeti
Dilinde gurbet türküleri
Çekilir şey değildin gurbeti
Garip ettin gurbeti
Dertli ettin gurbeti
Gurbette sazı dertli...
Gurbette ağlıyor bir abdullah
Neden düştü gurbete

Gönlünün de derdi az değil abdullah
Gönlün de zalim gurbette
Gönlün de ateşte
Gönlünün de gurbeti ateş
O ateşte ibrahim olsun gönlü
Yine dünya gurbetinde gönlü
Sanmış kendini kıymetli bir gurbette abdullah
Neden düştü gurbete
O garip kuş
Komşu köyümüzün bülbülü

Ağlasın abdullah elinde saz
Abdullah günlüğünde ateştir gurbet türküleri
Hiç eksilmesin bu ateş bu gurbet türküleri...

Neden düştün gurbete
Gurbette bir abdullah
Gurbette
Neden
"Gurbet ateştir"
Köyüm yıllar sonra geldim sana
Karşıma dikildi yeni beşikler yeni mezarlar
Dedi ve ağladı
Hiç eksilmez bu ateşli türküleri abdullahın

Duydum ki
Gurbetin ateş oldu
Ağladım haline
Gurbetim senin başına taş düşsün
Bence bereketli Yusufun gurbeti
De ve ağla
Bitsin artık bütün gurbetlerin abdullah
Yalvar
Ağlayarak
Gurbet ateştir...
Dedim ve ağladım
Gurbete ben de düştüm Abdullah

Bitmez gurbeti abdullah olanın
Nasıl unutayım sılam seni
Desin ve ağlasın abdullahlar
Hep ağlasın abdullahların elinde saz

Bitmiyor gurbet
Bitmez gurbeti
Ok gibidir bağrını deler gurbeti
Sevincin öldüğü yerdir gurbeti
Gök yüzüne bakmak unutulur...
Sokakta ip atlayan çocukları bile görmemiş
Baharın geldiğini fark etmemiş yıllarca
Ve karıncaların toprakta dolaşmasını seyretmemiş yıllarca...
Ateşti gurbeti yandı
Ateşti gönlünün de gurbeti yandı Allahım gül hasretle bu abdullah..
Bitmez gurbeti Allahım
Hep ağlasın abdullahların elinde saz

Gurbettinde yok ne bal nede şerbet
Bitmez ki gurbeti Allahım bu abdullahın
Dertli eder gurbeti...
Zalimdir gurbeti
Ana uzakta
Yar uzakta

Neden düştün gurbete
Gurbette bir abdullah
Gurbette
Neden
"Gurbet ateştir"
Ağla abdullah
Neden sandın atlı bir gurbettesin abdullah
Abdullah elinde saz ağlasın
Bitmez gurbeti Allahım
Gurbeti tuzak
Ölmüş kaç gönül bülbül kuşu gibi bu tuzakta...
Dünya en zalim gurbeti
Duydu abdullah gül Yusufun hazin hikayesini
Ateştir gurbetler

Neden düştün gurbete
Bitmez gurbetin abdullah
Gurbetin ateş
Ağla derinden
Kan akıt ciğerinden
Hep ağla abdullah elinde saz
Dert bitmez gurbette
Bitmez gurbetin abdullah
Tattığın gurbet mısır değil...

Bitmez bu gurbet
Köyün güzel yıllar sonra geldin
Karşıma dikildi yeni beşikler yeni mezarlar...
Sandın kanatlı bir gurbettesin abdullah
Abdullah elinde saz ağlasın

Gurbette bir abdullah
Gurbette
Neden
"Gurbet ateştir"
Ağla abdullah
Bitmez gurbetin abdullah
Çocuk yaşta gurbeti tattın
Genç yaşında ateşe düştün

Neden düştün gurbete
Bitmez bu gurbet
Gurbetin aratmaz ateşi
Günlüğünde orman olsun yanık türküler
Bitmez gurbetin abdullah
Gülmeyi unutturur gurbet
Zehir olur içtiğin şerbet
Cehennemdir gurbet sıladır cennet...
Ağladın gurbette hiç gülmedin
Hep ağlasın abdullah elinde saz

Neden düştü gurbete
Bitmez gurbeti Allahım
Gönlü de gurbette gönlü de bu abdullahın
Bitmez gurbetleri
Dünya da bir gurbet dünya gönlünün gurbeti...
Gönlü de bir yusuf gibi ağlatıyor bir yakubu
Aslı ateş dünyanın
Dünya aratmaz ateşi
Ateşten öte bir yakışla yakar şu dünya gurbeti...
Sandın bolluklu fırsatlı bir gurbettesin abdullah
Abdullah elinde saz ağlasın

Bitmez gurbeti Allahım
Güneş bile düşman gurbette
Dilinde ateş gibi gurbet türküleri
Bitmez gurbetin dertlisin abdullah
Bilirsin ateş olduğunu gurbetin
Tek derdin köyün...
Hangi gurbet zalim değil ki
Ağlansın haline
Sılaya doyulmuyor
Sanma mısırdasın zalim bir gurbettesin abdullah
Abdullah elinde saz ağlasın

Neden düştün gurbete
Gurbette bir abdullah
Gurbette
Neden
"Gurbet ateştir"
Ağlansın gönlünün haline
Gönlün de zalim bir gurbette
Cehennem gurbetten zalim mi Allahım
Güneş batmıştır senin için çökmüştür karanlık
Hatırlarsın köyünü
Elimde dertli kalemin
Dökülür dilinden dertli türküler
Abdullah elinde saz ağlasın
Hep ağlasın abdullah elinde saz

Neden düştün gurbete
Köyüne doyulmuyor
Köyüne yıllar sonra geldin
Karşına dikildi yeni beşikler yeni mezarlar...
Güneş batmış çökmüştür karanlık
Elinde dertli kalemin
Gözümde yaş
Ağlıyorsun
Bitmez bu gurbet
Abdullah elinde saz ağlasın

Amacın iki dilim ekmek
Çoluk çocuk için öncelikle
Gurbet iki dilim ekmekle yakalamış seni de ey sazan
Kara-kuru ekmekle yetinirdin
Gurbete hiç gönlün yok
Sıla aşığısın
Fakirliğin kurbanısın sen...
Dağ yazılarla dudaklarına köyünü yazmışsın sen
Gurbeti neşe hırsızı bilmişsin hep sen..
Derdin hiç bitmez
Geceler boyu ağlarsın
Hep ağlasın abdullah elinde saz

Duydum ki
Gurbetin ateş oldu
Ağladım haline
Güneş batmış çökmüştür karanlık
Gönlünde sıla
Damarlarına kan sıla
Seni dirilten can sıla
Gurbet bir zalim
Gönlünün gurbeti kadar
Hep ağlasın abdullah elinde saz

Bitmez gurbeti
Dünya da ateşten bir parça güneşten
Hasreti tattı ve yandı
Gurbetlerin en dayanılmazı dünya
Abdullah olan nasıl unutsun cenneti...
Cennet değil ki, dünya
Yalvar Allaha
Yar uzakta
Sanma sütlü gurbetin abdullah
Abdullah elinde saz ağlasın
Gurbet ateştir...
Dedim ve ağladım
Gurbete ben de düştüm Abdullah

Hamdi Oruç
Hamdi Oruç1429 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Hamdi Oruç