Şiir Tutkusu

Menü

Ağaçda Tek Şefkat Güneşi Gönlüme Bu Şehirde

Ağaçda Tek Şefkat Güneşi Gönlüme Bu şehirde

Bu şehir yangın yeri tek ağaçta şefkat
Ve bu hayat yangın yeri seccadede şefkat
Bu şehir
Zehir
Kuşlara

Tek ağaçta şefkat güneşi gönlüme
Bu şehir ve bu hayat çöl gönlüme
Kuşlar gibi gönlüm bu şehirde ...
Ağaç sevgisi dolmuş gönlüme
Ağaçlara uçayım kuşlar gibi
Ağaçları da kovuyor bu şehir...

Şehir çöl dünya çöl hayat çöl...
Tek ağaçta şefkat güneşi gönlüme
Ağaçta dik duruş
Ağaçta fedakarlık...
Gözlerim dinlenir yeşil dallarında
Ve meyve verir
Ve neşelidir kuşlar
Ve kuşlar gibi ağaç da şefkat güneşi gönlüme
Bu şehir
Zehir
Gönle

Şehir bir gölgeyi çok görüyor gönlüme
Şehir diyor ki gönlüme ölürsen öl
Şehir kapkara ve taş gönüllü gönlüme
Tek ağaçta şefkat güneşi gönlüme...
Bu şehirde bu hayatta bu asırda...
Bu asır
Kısır
Tek o asırda gönlüme şefkat

Kıymeti bilinmedi bu şehirde şu ağacın
Dalını kestiler gövdesini çizdiler
Gönlüme tek o gülüyor bu şehirde
Gönlüm gibi ağaç da cefada bu şehirde

Ağaçlar çağırır bulutları göklerime
Serinlik düşürür ömrüme
Ağaçları sevdim
Gönlüm gibi saf ve duru oluşunu sevdim

Ey
Ağaç bu şehir kovuyor seni ve beni
Havlıyor köpek gibi...
Şu şehirden gidebilsek

Rahlesinde cilt cilt kitap var ağacın
Kök at nura diyor ağaçlar gönlüme
Dik dur diyor ağaçlar gönlüme...
Baharı selamlayan çiçeklerin olsun diyor...
Şu ağaç şefkat güneşi gönlüme bu şehirde
Bu şehir varsın bilmesin kıymetini
Bu Taif bu şehir bilmez kim altın kim gümüş
O çölde
Onu gölgelediğine
Hiç sevinmediği kadar sevinmişti ağaç

Bir yaz günü
Gölgelerken bir köpeğin yavrularını
Gördüm ne kadar mutluydu ağaç
Mutlu olmanın kuralını sor söylesin ağaç
Bulutlar elleriyle yıkıyor bulutları
Güneş boş çevirmiyor çiçek açan umutları
Ormanlar şu ağaca kucak aç gör içinin güzelliğini
Ona ve bana şefkat

Ağaçta aşk var maviliğe uzar maviliğe
Ağaç da şefkat güneşi gönlüme
Meyve sayısınca yaprak sayısınca
Hecelerim göklerdeki maviliği...
Ne bilsin nankörse şehir
Taif bilmez gül koklamayı
Bu şehirde ağaçlar da gönlüm gibi dertli
Bir hasretle yanıyor ağaç ve gönlüm

Bu şehirden gidebilsek ağaç
Ah bu şehir de bir Taif
Bu şehrin zindanındayız yusufuz bu şehirde ey ağaç
Sen ormana ben köyüme yakup gibi bekliyor bizi açmış kucağını

Koca bir çınar büyüyor göğsümde
Bu şehir Taif gibi yabancı göğsümde ki her güle
Gönlümü ve ağaçları taşlıyor bu şehir
Tek ağaç da şefkat güneşi gönlüme
Bilmez o şehir kıymet bilmez...

Çöl gibi bu şehir kurutuyor gönlümü
Gönlüm ki bir çınara denk büyümek ister
Şu şehirden gidebilsek ağaç
Ah bu şehir de bir Taif
Maviliğe aşk var gönlümde ve ağaçlarda...
Bilmez şehir kıymet bilmez...
Maviliğe koşar adım adım uzayışlarını sevdim ağaçların
Bu şehirde tek ağaçta şefkat güneşi gönlüme
Bu şehir Taif gibi cahil ve nasipsiz

Şehir görmese de
Ağaç şefkat güneşisin gönlüme
İmanlı bir insan gibisin bu şehirde ey ağaç
Dik duruşunu sevdim bu şehirde
Ve ayakta ölüşünü
Bu şehir sevmez dik duranı
Bu şehir Taif gibi haşin
Bu şehir de mısır gibi Zelihalı zindanlı
Andolsun yakub’a döneceğim ...
Şu şehirden gidebilsek ağaç
Bizi de bekleyen bir yakup var

Şu şehirden gidebilsek ağaç
Bu şehir Taif gibi hırsız
Ah dişleri kanlı şehirsin
Bir ağaçlar devrildi bir de gönlüm sende
Şehir ey kirli fikirli şehir
Ağaç imanlıdır yeşil zikirli
Diri ve canlı gönül o
İmanlı bir kişi o altın fikirli...

Bu taif bu şehir bilmese de
Ağaç şefkat güneşisin gönlüm gibisin

Her bahar yaprak yaprak yeşil gülüşünü sevdim
Gönlüm de göklere yeşil yeşil güler
Ağaç şefkat güneşisin gönlüm gibi
Ah şehir dişlerin kanlı

Şehir insafa gelmez de
Gör bu aşikar gizliyi
Haydi gel gidelim artık ağaç
Andolsun yakub’a döneceğim ...

Şu şehirden gidebilsek ağaç
Bu şehir sarhoş bulamaz doğru çizgiyi
Ey ağaç ey şefkat güneşi
Gidelim bu şehirden bu körden kaçalım
Bu bir deli yakanı kurtar
Selleri deli rüzğarı kör...
Andolsun yakub’a döneceğim ...

Şu şehirden gidebilsek ağaç
Yeşil ormanlar bulalım
Yayalalara hicret edelim
Sevgili gibi bakar kayalıklar seyredelim uzaktan
Yeşilliğin serin denizine gidelim
Bu yangından çıkalım gel ağaç
Bu şehir mısır Zelihalı zindanlı
Andolsun yakub’a döneceğim ...

Arkadaş ol gönlüm senin dostun ağaç
Derdiniz aynı sevdanız aynı
Meyve meyve güzelleşirsiniz
Ağaç ey şefkat güneşi

Şu şehirden gidebilsek ağaç
Ah dişleri kanlı bu şehrin
Dikenli elleri zehirli dili var
Bir ağaçlar devrildi bir de gönlüm bu şehirde
Kaldım gitti bu şehirde
Hikmeti ne bilsem Allahım
Bu mısır bu taif gibi bir şehir
Andolsun yakub’a döneceğim ...

Şehir görmese de
Ne güzel yaratmış yaradan seni
Saygım sonsuz elif gibi oluşuna
Ey ağaç ey şefkat güneşi
Gönlüm gibi dal dal duadasın hep
Neden kestiler dallarını...
Kestiler dualarını
Gönlümün sesine nefesine kafes bu şehir
İkimizi de üzdü bu şehir
Andolsun yakub’a döneceğim ...

Şu şehirden gidebilsek ağaç
Bu çöl kurutacak bizi
Anla
Bu şehir kovuyor bizi
Bu şehir kör.anla arkadaş sarıl bana artık
Bu şehrin dişleri kanlı sana ve gönlüme düşmanlığı var
Gidelim gel

Yeşile ve ağaca düşmanlığın ne
Gözün çıksın şehir
Leylanın gözleri yeşil değil mi
Ey mecnun dost sana da ağaç
Ağaç şefkat güneşi

Şehir görmese de
Her ağaç şefkat güneşi
Her ağaç derviş gönüllü
Bu vatanda
Gözün çıksın şehir
Ağaç dost kuşlar dost maviliğe
Neden kovdun ağaçları kuşları
Canavarlaşan şehir

Babadır ağaçlarımız
Bu vatanda
Ağaçlar şefkat güneşi oldu bize bu vatanda
Şehir körsün
Andolsun yakub’a döneceğim ...


Gözün çıksın şehir
Ey şehir dişlerin de kanlı
Andolsun yakub’a döneceğim ...
Şu şehirden gidebilsek ağaç
Bayram bize o gün

Yedin bitirdin ciğerimi
Canavarlaşan şehirsin
Ağaçlar kuşlar dost maviliğe
Sen kestin ağaçların dallarını
Onlardı ağacın duaları
Ya benim dualarım nerede
Andolsun yakub’a döneceğim ...

Ey kör şehir
Canavarlaşan şehir
Ağaç şefkat güneşi
Ağlamaklılar ağaçların benim gibi neden
Canavarlaşan şehirsin
Andolsun yakub’a döneceğim ...

Yüreğim gibi derviş yüreklerine kim salmış ateş
Şu ağacın güzelliğine bak
Maviliğe uzatmış dallarını
Dalları duada
Maviliğe körleşen şehirsin
Daha kurumamış gövdesi ve kökleri
Rahat bırak kucaklasın mavi gökleri
Mavi bir hırsla

Ağaç dost maviliğe
Canavarlaşan şehirsin gönlüme de
Andolsun yakub’a döneceğim ...

Şehir görmese de
Toprak ananın kolları her ağaç
Bu dualı toprakda
Şefkatle sarmış bizi
Ağaçla büyüyen şefkattir
Canavarlaşan şehirsin
Kestin o yeşilliği
Daldal öldürdün ağacı
Gönlümü öldürdüğün gibi
Andolsun yakub’a döneceğim ...
Döneceğim o sıla
O ormanlara o gür akan pınarlara ...

Kim yaratmış ağacı
Ağaç şefkat güneşi
Öperim ayaklarından
Ellerinden ağaçların...
Anladım ey ağaç bu şehir elinde balta kovuyor ikimizi

Ağaç dost maviye
Zaman boğuluyor şehirlerde her yaz
Ağaç dost mavi zamana
Ağaç ve gönlüm maviliğe uzuyor
Andolsun yakub’a döneceğim ...
Yakup bir sıcak kucaktır
Dostudur maviliğin...
Ey şehir sen körsün maviliğe...

Şu şehirden gidebilsek ağaç
Bu şehir beyaz olmaz
Çırpınıyorsun şehirlerde ey ağaç
Gel gidelim artık
Yeşilin denizi gibi ormanların dalgalanışı
Denize düşmüş çocuklar gibisin
Gidelim bu şehirden yüzme bilmeyen
Bu şehir kovuyor bizi
Bu şehir kör
Gel gidelim artık
Dolmadı mı çilen...
Bu şehrin dişleri kanlı

Ağaç sevmiş kuşları
Kuşlar da maviliğe aşık gönlüm gibi
Gönlümde uçardı olsa kanadı
Toprak ananın kollarıdır ağaç
Toprağın mavi duasıdır ağaç
Ağaç seninle büyüyen şefkattir
Demirde kömürde çelikte betonda var mı yeşil şefkat...
Bu şehir kovuyor bizi
Şehir kör gözüne kum kaçmış
Bu şehir lekeli ve kirleniyor betonlarla

Şehir görmese de
Gölgesinde uyuyor bir bebe
Ağaç dost bebelere

Sevilmez misin ey ağaç
Şefkat güneşisin insana

Şu şehirden gidebilsek ağaç
Yakubun dinse yusufuna döktüğü göz yaşları...
Üvey anne kucağındayız ey ağaç
Çöldeyiz ey ağaç kurutur bu çöl bizi...
Hamdi Oruç1429 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Hamdi Oruç