Şiir Tutkusu

Menü

Açık Sır

-1-

Şebin siyahında, yanan pervaneyim
Döner derya, suda bir bahaneyim
Sırrımı kimseye, ifşa etmeyen
Acının sırdaşı, benimdir benim

Tutuşur fıtratım, hardır alevim
Çaputun hasına, dokunur kalemim
Doğarken sardım, cefayı gövdeme
Derdim başımda, gülümdür gülüm

Bir ömür doldurmadın, boş küfeyi
Yolun ortasında gördün, okkalı hileyi
Alacaklı olsa da, delinin ermişi
Yolcunun yükünü, bölendir bölen

Yağmurdan kaçtım, suda boğuldum
Şifayı bir bardak, doluda buldum
Yusuf’un ipini, kuyuya atan da
Hüdayı dar’a, çekendir çeken

-2-

Belirsiz bir zulüm, ektiler haneye
Göz koydular, elimdeki taneye
Ayırdılar cihanı, bin parçaya
Lokmada bir pay, senindir senin

Şerrin asaletini, çıkardılar köşeye
Her umudu, ertelediler seneye
Vurdular susmadı, bülbül dillerin
Zatının kerameti, sazının telidir teli

Nefis öne geçerse, överler zalimi
Yanarken gülersin, bilmezler halini
Kendine eş gören, çarıksız hamalı
Çarşıda pazarda, gezendir gezen

Fırsat bulunca, zayıfa çöktün
İçmeden şarabı, ateşe döktün
Tarumar ettin bahçeyi, bırakıp gittin
Ayrılığın sebebi, aşkındır aşkın

Kiminde şöhret, kiminde nam
Köleye sünnet dedin, ağaya han
Kandırdığın millettir, sen onu hak san
İblisin gittiği yer, yolundur yolun

Tenhada kötüye, kol kanat olan
Ahaliyi kıyıda, imansız sayan
Sıratı kendine, mülk sanan
Çok sevdiğin, babandır baban

Kırk asırdır yeri göğü, zindan ettin
Altın makamı ceddine, kıymet bildin
Cenneti önüne, engel koyan da
Nesimi’yi deride, yüzendir yüzen

-3-

Şahlar şahına, giden de ölür
Kitabın batını, okuyan bilir
Kilitli kapıdan, utanıp geçen
Kamil ki haddini, bilendir bilen

Şahikadan alır, turnalar huyunu
Gerçeği gizleyen, yalandaki büyümü
Tabip ne anlar, feleğin çemberinden
Dermanın merhemini, yaradan bilir çeken

Susup lafını, derine gömen
Bozuk cümleyi, tamir eden
Görüp doğruyu, kenara çekilen
Zehrini içime, dökendir döken

Nezaketi zül bilir, derviş kendine
En arsızlar, düşmedi mi iffetine
Çulsuz abdalın, ekmeğine tuz eken
Nefesi ney’den, çalandır çalan

Gündüz doğmaz gökte, ayın haresi
Bir kefeye koydun, haramı helali
Senin heceni, gırtlakta boğmayan
Lafını sarrafta, tartandır tartan

Hürmeti bilene, mıhlama gönlünü
Kıymetsiz paraya, say ömrünü
Destursuz kapıları, hızla açan
Hakikatın tahtına, erendir eren

Pervasız insana, bağlanıp kalma
Aldanıp güzele, mutluyken kanma
Perdeyi çekmeden, çırayı yakma
Doğrunun ezeli, hakkındır hakkın

Vardır toprağın, sarı yaprağın canı
Hesap ettin mi, döktüğün kanı
Kuranı İncil’e, sordun mu hani
Tanrıyı da döven, ölümdür ölüm

Aslan yemez, ölmüş ceylan etini
Tuttun mu börtü, böceğin yasını
Zengine verdin, çöreğin hasını
Küfrümün menşei, soyundur soyun

Bir sabah arzını, hakka söyle
Usunu nimet bil, her dem böyle
İlkyazı zemheri, sanıp üşürsen
Ahir zamanın, kışındandır kışından

Üst üste koyup, günleri sandala
Yetişemezsin aradığın, o limana
Bir solukta, canını alana
Teselli diye yaz, eceldir ecel

Haydar Şahinbay
Haydar Şahinbay127 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Haydar Şahinbay