Mevsimlerin dışımızda değiştiği zamanlardı
Hep korunarak geçen günler
Kalkık yakalar , düşük omuzlar
Her an belki bir
Erguvanların görülmediği bir Nisandı
Süs kirazlarının bilinmediği
Bugun kim? diye açılan sabahlar
Erguvansız , gri bir Nisandı
Ölmemek
Bir insanın sevdiklerine verebileceği tek armağan.
Server Hocanın resmiyle açıldı gün
On yıl öncesinin bir Nisan sabahı
Ak çarşaflar içindeydi
Papatya tarlasında uyur gibi.
Ne sevinç , vurulup ölmemek!
Yitse de bedenin bir parçası.
Hocam değildi , derslerine girerdim
Shakespeare tragedyasında bir oyuncu
En çok sesi ve elleriyle oynayan.
Ona en yakışan söz :
Ve yükseliyordu proleterya!
O an kürsünün altından çıkıp
Parmak uçlarında yükselen
Koca yumruğu başının yanında bir ikinci yüz
Yeniden doğar gibi söylenen o söz
XVIII. yüzyılın sonları
Aydınlanma. Aydınlandık.
Bahçesinde erguvanlar açmıştı okulun
Bir kızla öpüşmek kadar güzeldi dalında oturmak
Kiraz çiçekleri , rüzgârda dağılıveren ilkgençlik
Sesi kulağımda Server Hocanın
Ve yükseliyordu proleterya!
Bir gün ziyaretine gitmiştim
Yaşayan , yani çalışan ve üretendi
Maddenin en canlısı yürekti
Bu dizemi söyledi bana ve başkalarına.
On Yıl Önce
Turgay FİŞEKÇİ22 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Şiir Adresi : http://siirtutkusu.com/yil-once