Gülen gözlerimi, tatlı tebessümlerimi,
Hüzünlerimi, özlemlerimi, hayallerimi,
Bir de kalbimi buz kalıbında dondurarak,
Geçen yıllarımı bir köşede bırakarak,
Kimliğimi denizin dalgalı ve soğuk sularına atarak,
Sana da son bir kez bakarak,
Ayaklarım beni nereye kadar götürürse,
Bu kahpe, bu belalı, bu fitne, bu fesat,
Bu namussuz şehirden alıp başımı gideceğim…

Yalancı baharsın,
Yüreğimi arsız, beni hasta edersin,
İşin sırrı ne?
Şeytan tüyü mü var sende?
Canım bir kuş misali elindeyken,
Tatlı iltifatlar milletin dilindeyken,
Gözlerini deniz görse kıskanır,
Nasıl bu kadar çok seviliyorsun?
Şaşırdım…

Güller dalında güzeldir,
Kırılma, kal öylece,
Gönül gözüm açık,
Seni uzaklardan da severim,
Salağım…

Başım ağrıyor, uykusuzum,
Keyfim yok, hastayım,
Garibim, tek başımayım,
Aklıma yine gözlerin geldi,
Saçların geldi, sözlerin geldi, hayalin geldi,
Geldi de geldi, amma da çoksun,
Aptalım…

Paranın geçmediği, yalanın olmadığı yerler neresi?
Neresi insanların mutlu olacağı diyarlar?
Nerelerde bulunur dermanlar?
Çok uzaklara, başımı alıp gideceğim,
Beni bana bırak sevgili,
Dokunma yaralarıma, takılma ardıma,
Büyümeyen şımarık bir çocuk ruhu taşıyorum,
Geri zekalıyım…

Sana kanmaktan korkarım,
Ecelim olma,
Yanarım…

Vecdi Murat SOYDAN
(Yaşanmamış Aşkların Şairi)
14 Kasım 2012- Saat: 15.17 Antalya-Lara

"Bir kadınla sevişmek ve bir kadınla uyumak iki ayrı tutkudur, sadece farklı değil aynı zamanda da zıt tutkular. Aşk çiftleşme arzusunda (sonsuz sayıda kadına kadar uzanabilecek bir tutku) duyurmaz kendini, uykuyu paylaşma arzusunda duyurur (tek bir kadınla sınırlı olan bir arzu)."
Milan Kundera

2.5/5 Toplam verilen oy :