Şiir Tutkusu

Menü

Veysel Muhammed Aşkı

Veysel bekledi durdu yıllardır mesut günü
Hasretini bitirip artık kavuşma günü

Dağa taşa sığmadı coşkusuyla gezerek
O sevgili RESUL ün kıymetini bilerek

Bir bayram telaşında RABBE şükür senada
Gitmeliydi yanına ermeliydi murada

Annesiyle hasbihal ediyordu durmadan
RESUL u övüyordu tek bir an yorulmadan

Dedi ’anne gıdada bunca bulunan lezzet
RABBİM in ikramı bu aşkına sundu izzet

Sebebini bildinmi şimdi doğdu MUHAMMED
Kainatı doyurdu doğar iken CAN AHMED’

Varıp gitmek istedi annesine yöneldi
Ana bırakta beni HABİBE varam dedi

Gözü görmez anası razı gelmedi lakin
’Yaşlı olan ananı bırakıp gitme sakın’

Çaresiz razı geldi anasını dinledi
Fakat gün geçtikçe O aşk ile inledi

Böyle zaman geçerek veysel kırkını buldu
Nihayeti ananın icazetini aldı

MEDİNE yollarına düştü dağlar aşarak
Ayakları taşlarla kumlarla boğuşarak

Bin bir meşaget ile vardı kutlu haneye
RESULden haber sordu mümin AYŞE ANNE’ye

’PEYGAMBER seferdedir’ deyince çok üzüldü
İçi yanıp tutuştu gözden çok yaş süzüldü

Annesi ’tez dön ’diye tembih ettiği için
Geri dönmek gerekti lazım geldiği için

Nasip olmadı görmek Veysel YEMEN e döndü
Kalan son umududa göremeyince söndü

İşte VEYSEL bu aşkla derin muhabbet yaşar
MUHAMMED ’i sevmekse fedakarlıkla başlar.

RABBİM nasip eylesin bu aşkıda bizlere
Her zaman duacıyım kardeşlerim sizlere.

İKİNCİ BÖLÜM...


Devamında neleri yaşanmış ki kıssanın
Payımıza düşeni alalım bu hissenin

Döndü NEBİ seferden sordu AYŞE anne ’ye
’’Bu rahmani kokunun sahibi nerde’’ diye

Bu kavuşamamanın hikmeti vardı şimdi
Bu ilahi lezzeti bırakıp giden kimdi

Validemize sordu ’sen o zatı gördünmü
O mübarek insanı göz ucunla süzdünmü’?

’’Evet’ dedi ’’EY RESUL sağ göz ucuyla baktım
O zatı muhteremin selamını bıraktım’’


RESUL ’’gören gözünü dur ziyaret edeyim
Görüşün ve gördüğün mübarek olsun deyim’’

Müjde verdi O NEBİ ÜVEYS i gören gözü
sahabeye buyurdu ’’ziyaret’’oldu sözü

’’Bana yemenden beri rahmani koku yetir
Şüphesiz tabii’nin hayırlısı ÜVEYS’’tir

Buyurmuştu HABİBİM ÜVEYS için bunları
ve vasiyet ederek tembih etti şunları;

ÖMER, ALİ, AYŞE ye ’’yanıma gelin’’ dedi
’’Benden sonra hırkamı ÜVEYSe verin’’ dedi

Kıyamette üveysin şefaatı büyüktür
Buna mazhar olanın günahıysa çürüktür

Vefaatından sonra hırka alındı ele
ÖMER ile ALİ’ler sonunda düştü yola

Vardılar YEMEN denen bahsi geçen o İl e
ÜVEYS e anlatınca şaştı kaldı bu hale

Emanetin sahibi ben olamamki dedi
’’Yanlışınız var sizin başkasının bu’’ dedi

Elindeki izinden onu tesbit ettiler
Mübarek o hırkayı ona teslim verdiler

ÜVEYS emanetini alıp iyce kokladı
Yüze göze sürmeylen hasretini yokladı

ÖMER ile ALİ den biraz izin istedi
Yüzünü yere koyup çok şefaat diledi

Tüm ümmetin günahı bağışlanana kadar
Hırkayı giymemeye almıştı büyük karar

Gaipten bir ses geldi ’’hırkayı sen giy’’ dedi
ÜVEYS devam ederek bununla yetinmedi

ÖMER ALİ o anda birden çıkıp geldiler
ÜVEYS in niyazını yarı yolda böldüler

Derin bir ah! çekerek ’’neden geldiniz’’ dedi
’Ümmet-i MUHAMMED-i kurtarma vakti idi

Şayet bağışlanmasa hırkayı giymez idim
RABBİMİN gücüneyse varırmı bilmez idim’’

Diyerek hırkasını malum aldı sırtına
Üzülerek şunları koyu verdi ardına

’’Rebia’yla Mudar’ın koyunun kılları
Anca bu kadar adet bağışladı kulları’’


Veysel çekip giderek terk etti bu diyarı
HAK PEYGAMBER aşkıyla arayıp buldu yari’

Bu kıssadan hissede düşenleri ayıra
RABBİM bir cümlemizi VEYSEL gibi kayıra.




YASEMEN AKYÜREK ANKARA KUTLU DOĞUM GÜNÜNE İTAFEN.


ülker küçük (yasemen akyürek)
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Ülker KÜÇÜK(Yasemen AKYÜREK)