Şiir Tutkusu

Menü

Noktasız

yaşam…


işte öyle iğrenç bir süreçtir yaşam

zaman yıkılır

dili sökük bir kahırla gelir bedenin

kirlenmişsindir, soğumuşsundur

bir iki içkili sözcük alır başını kendinden

hangi mütercim tercümanlık sığınır ki bir zerre olan anlamlığıma

bazı rüyaların tasviri yoktur

küçüğe kirleneceğini müjdeleyerek büyüyen birer sancıdır sadece

bir an kopmuş baş balon olur, uçarda uçar

bir kum tanesi kadar küçülür

ve sonradan dünyayı saran sert ama pütürlü bir hamura bürünür

sevgililik yıkılır indiğiniz tek kavram kendi gerçekliğinizdir

sıkışma anının kurtuluş anında yaşanan rahatlamayı kaç insan anlar sıçmaktan başka

varsayalım işediniz tarihini kurduğunuz topraklara

bu mesaneyi rahatlatmaktan başka bir şey değildir

ikinci el bir dolmuşun içinde pörsümüş mum dokusundan yüzünüze sıçrayan bir boşalmadır

hayır veya evet tüm güvence budur

ya şiirden öte bir şeydir yaşadıkların

ya da kudüs’ten

kaç merhem yeri vardır ki daha bin başlı yılanlara dönük


acı…

bak yüreğimde yine yamalarım açılıyor

bak uzaklaşıyor saçların

ellerini vururcasına bir kırlangıcın kanatlarına

benim için en büyük ceza o zaman kokunu solumamdır


anatomi…

her beynin bir düş(ün)üşü

her elin bir dokunuş manivelası vardır

ve her susuşun bir kusuşu

evet her fırçanın bir anlatışı vardır

kendimizde yaşadığımız her faciayı bir esere dönüşür

bir gün bir gözümüz kör olur diğer gözümüz babamızın ölümünü görmeye koyulur

kurşun döktürecek hiçbir nazarlı göz bulaşmamıştır kimliğimize

o kadar masumane kendi içinde hayatlarımız vardır

ama her gece yatağımıza idamlarımız taşınır



kanser…

bir adam vurulur bin kadın kahrolur

bir kadın vurulur bir ülke yok olur

virgüller kanamalarıyla yazıdan ayrılır

noktalar o zaman hayata konulur

12.01.2009
İstanbul

asefsafak
asef safak1 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
5.00/5 Toplam verilen oy : 1
Ekleyen Kullanıcı : asef safak