Şiir Tutkusu

Menü

Mektup

Seni ilk gördüğüm anda henüz aşk nedir bilmiyordum.
Dişlerimi fırçalamayı bile doğru düzgün bilmezken
Aşkı nasıl bilebilirdim ki…
Ama bir şeyler vardı adını koyamıyordum. Çok küçüktüm…
Sadece detaylı olarak hatırladığım şey, anneme seni erkek arkadaşlarımdan
Önce anlatmıştım. Aslında ben hep seni anlatmıştım anneme, kâğıtlara,
Hayallerime, kalbime… O sıralar şiir yazmıyordum senin için yalan değil.
Ama şiir gibi hayaller besliyordum. Her ne kadar çocukça olsa da her okuduğum
Masalda ya da hikayede ya senin beyaz atlı prensin oluyordum ya da seni
Her şeyden koruyan gizemli bir güç…
Henüz yazmayı yeni söktüğümde defterimin en arka sayfasına adını yazdım
Kimi harfi eksik, kimi harfin ne olduğu belirsiz…
Bir de kimse görmesin diye o sayfayla defterimin kapağını bantladım.
Bazı dizilerde ve filmlerde aşkın ne olduğunu öğrendim ve sana hissettiğim
Duygulara bir isim koydum. Bu ismi çok beğenmiştim “aşk” kısa; ama yakıcı
Bir tarafı vardı bu kelimenin…
İlk olarak, arkadaşlığı onda öğrendiğim bir yakınıma söyledim: “Ben …….’e âşığım.”
O bile alttan alttan alay etti benimle. Ben nasıl olur da sana söylerdim. Ya incinirsen,
106
Ya beni rettetip azarlarsan, ya ikimiz de benim yüzümden diğerleri tarafından rencide
Olursak diye düşündüm…
Teknolojiye ve bilime henüz o yaşlarda bile hayrandım. Kansere çare bulmak
İsterdim. Çok kişi benden bilgisayar oyunu isterdi; ama ben sadece sana getirirdim.
Bundan da büyük zevk alırdım. Cd’lerle o kadar çok vakit geçirirdim ki sana
En iyi oyunları ayarlayabilmek için…
Birlikte müzik dinlemeyi, film izlemeyi, hatta bilgisayar oynamayı hayal ediyordum.
Canımda çok severdim seni, henüz o yaşta öl desen ölecek duruma gelmiştim.
Bir gün bir cd’nin içine bir yazı dosyası attım. Beyaz yazılarla “Seni seviyorum.’’ Yazdım.
Bir kıza nasıl açılır hiçbir fikrim yoktu.
O cd’deki yazı dosyasının arka planını maviye getirmediğin sürece o yazı okunmuyordu.
Çok bekledim; ama anlaşılan sen o yazıyı görmemiştin.
O zamanlar seni sevmekten fazlasının elimden gelmeyeceğini anladım.
Bulunduğum ortamın kurbanı oldum. Altın, çöplükte değerini yitirmez; ama fark edilene
Kadar…
Sana hak ettiğin değeri gösterseydim meyveli ağaç taşlanır olacaktı ve sen de
Yaralanacaktın; ama ben senin incinmeni hiç istemedim hem de hiç…
Yavaş yavaş büyüyorduk. Ben seni herkesten farklı görürdüm. Sınıfta gizlice
Başımı sıraya koyup hayran hayran seni izlerdim…
Çok kez senin için gizli gizli ağlardım. O yaşta da olsam bir erkeğin içini
Çekerek ağlaması nedir bilir misin sen?
Tahsin’den seni çok kıskanırdım. Bir erkek yanına gitse kıskanıp ben de
Giderdim. O sahipsiz değil der gibi…

Bir gün artık benden cd almaz oldun. Cd’lere bakıp bakıp acaba neyi
Yanlış yapmıştım diye düşünüyordum.
Sen annem olmuştun ben de babam; ama duygularımı belli edemiyordum.
Senden daha fazla sevebileceğim tek kız ikimizin kızı olabilirdi ancak.
Evcilik oyunlarından çıkar olduk, filmlerdeki ve kitaplardaki yaşayışlar
Uzaklaştı bize birer birer… Sen kadar sensizdim, senden de benden de
Daha fazlaydı sevgim. Henüz o yaşlarda bile anlamıştım: Ömrümüz bekleyerek
Geçiyordu. Bazen, haklı olmak hiçbir şeyi değiştirmiyordu.
Sen derse gelmeyince ben hep panik olurdum.
Bana verdiğin her ne ise, sırf sen verdin diye severdim ve saklardım onu,
Kim bilir belki de dolabımda senden aldığım kaç gereksiz defter yaprağı
Biriktirmiştim.
Ve birgün sen gittin.
Sen gittin, ben yerine kimseyi koyamadım. Ağaçlara, sıralara, tahtalara
Kazımadım adını çünkü sen adınla birlikte adını kazımam gereken yerdeydin.
Sen gittikten sonra hep bir şeyler eksikti sen gibi, seninle birlikte sevdiklerim gibi…
Sana kızamazdım, kızmak için kıyamazdım da. Sadece minibüsten inenler
Arasından seni arayabilirdim. Sen hangi kararı seçtiysen benim için hep
Haklı yine sen oldun. Aşık olduğum insanın hayaliyle aramızda bir sır olarak kaldı
Umutlar. Ya ne yaptığımı bilmiyordum ya da bildiğimi bilmiyordum.
Sen bir daha geri dönmeyecektin.
Ve birgün birinden duydum, biriyle sevgili olmuştun.
Henüz o an anladım ki, hep en çok sevenin canı yanarmış, hep en çok seven kırılırmış…
Sonra aylar, seneler bir akarsu oluşturdu aktı önümüzden birbirimizden habersiz.
Benliğimden parça parça yerlere döküldü aşk,
O çok sevdiğim kelime artık bana acı verir olmuştu;
Ama yine de ikimiz de sevmekten vazgeçemiyorduk, kaçırmıştık ayarı…
Ben hep seni seviyordum, sen ise hep başkalarını.
Muhammet Bora Candan8 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
5.00/5 Toplam verilen oy : 1
Ekleyen Kullanıcı : muhammet candan