Şiir Tutkusu

Menü

Kırmızı Karanfil’in Aşkı (2)

Güzel kız pencereden

Tabiata dalmıştı,

Kalbi hızla çarptıkça

İçerisi yanmıştı.

Bir an olsun maziyi,

Düşünmeye başladı

Gözleri mahzunlaştı...

Gülümsemek istedi.

Hiç gülümseyemedi,

Bir çiçek hatırladı...



Hasret denilen şey,

Ne acı bir kederdi

Her hasret, her kederle

Sızlayan bir kaderdi.

Güzel kız gülemedi,

Bir iç çekti yavaştan

Camları buğu aldı,

Temiz kalpteki aşktan.

Güzel kız sendeledi,

Buğular arasında

Bir karanfil hayali,

Ayırır gibi oldu.



Çiçeğin boynu hala,

Hasretle bükük kalmış,

O kırmızı rengini,

Mat bir kırmızı almış.

Gözyaşı duruyormuş,

Kalbindeki yarayla

Yaprağı arasında.



Güzel kız ümitlendi,

Parmakları buğuya,

Bir hayal gibi değdi.

Karanfil ümitsizce

Çok yavaştan sallandı:

“ Boşuna sevgili kız”

Der gibi hali vardı.



Her sabah kalktığında

Bulurdu karanfili

Camdaki buğusunda.

Böyle günlerce sürdü

Kkaranfilin hayali…

Azap doldu güzel kız

Gördükçe bu hayali…

Araştırdı, düşündü:

“ Bu kırmızı karanfil,

Günlerimi alıyor,

Neden ki ah! Allah’ım,

Gönlüm azap doluyor? ”



Hatırladı güzel kız…

Karanfilini atıp

Hayata daldığını.

Bundan aylarca evvel

Istırap aldığını…

Yabancı kimse vardı,

Karanfili attıran

İşte o yabancıydı,

Sonu gelmez uykuya.

Kederlendi güzel kız,

O günler O’na kanmış

Sevgili çiçeğine

Günlerce hep yanmıştı.

Şimdi yabancı ise,

Terk edip aldatmıştı.

Gözünü yaşa verip,

Gönlünü dağlatmıştı.



Bir iç çekti güzel kız…

Hayat meğer yalanmış

Bin bir türlü hileyle,

İnsanlara dolanmış.

Bir sabah yine kalkıp,

Buğulu cama baktı

Göremedi çiçeği,

Kalbine keder aktı:

“ Karanfilim nerdesin?

Neden beni bıraktın?

Kalbime acı salıp,

Niçin tekrar bıraktın? “

Bir ses duydu, derinden…

“ Güzel kız semaya bak! “



Kararmış mavi sema,

Bulutlar örtü olmuş,

Bir ilkbahar günüyken,

Sema kasvetle dolmuş…

Güzel kız tekrar yine,

Derinden bir ses duymuş:

“ Günlerce hayalimin

Durduğu şu cama bak! “

Birden camın üstüne,

Birkaç damla yaş konmuş…

Selam getirmiş yaşlar

Kırmızı karanfilden.

Demişler: “ Hiç üzülme,

Selam var çiçeğinden.

Şimdi toprağa düştü,

Yeniden yeşermekte

Ve ilahi aşkından

Her an hazza ermekte.”



Güzel kız içlenmiş mi,

Orasını bilmeyiz

Fakat bilinen varsa,

O’nu artık görmeyiz.

Yıllar geçse aradan,

Aşkı silinmeyecek

Kırmızı karanfilin

Kalbinden, dudağından.



Bir masal böyle biter,

İlkbahar akşamında

Sevgi hasretle tüter,

Yaklaşan her yarında…

Şimdi karanfil artık,

Toprağın kucağında,

Yaşlı yapraklarıyla

Hasret var dudağında…

Mavi gökyüzü tekrar

Bulutlarla kaynaşsa,

Hüzünlenir karanfil,

Kapar yapraklarını.

Belki o an için için,

Tekrar ağlamaktadır…

Bağrındaki şebnemi,

Onu dağlamaktadır…


Muhip Erdener SOYDAN

27 Nisan 1963 Saat 21:40
Muhip Erdener SOYDAN98 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Muhip Erdener SOYDAN