Dünyasina dirilip dogdugu yasam seyri ve serüvenini duyup dokunabildigi bütün edinimleriyle icinde ve etrafinda yasam gerekliligini zorunli kilan herseye bütün hassasiyetiyle duyarlilik göstererek, kendi adina zamani mekanina yapip, akil-vicdan muhasebesini kendi can bedeliyle yorup yönetebilmenin hüner,huy,karakter, beceri,ilgi, bilgi, akil, yordam,düsünce, kurgu, arac, gerec, yol, yöntem,kurum, birim,aliskanlik…. gibi tüm donanimlarini varliga yoran bellek ve bilinc birikimidir HAYAT.
Yasadikca birikip cogalmanin biraktigi izlerden hayatin kesfine cikip, durdugu gölgeden, bulandigi yagmurdan, rencberlendigi iklimden, karda kizak kayan buza ve toprakta yeni dönencelere bulanip belenen cemrelere eylenip gezerek bilip bulup kesfettiklerini gökkusaklandigi yasanacak olanlara yol ve yordam göstermeye gecmisle gelecek arasi sagiltilmis olan tükenmez bitmez dengeli belege hic usanmaksizin ne denli insanca hassasiyetler dolulugunda yasamayi diliyorsa , hic usanip yorulmadan diledigi akil-vicdan sagliginda yasamaklar kadar emeklere yorulup, zahmetlere kendini katlayarak katlanmaktir HAYAT.
Bunun ön ve son kosulu zamana gezgin ve mekana yolcu oldugu hayata kendini tanitip takdim ettigi sinirsiz ve sonsuz yasam esigi ucsuz bucaksiziginda, her nesneye kendi tabiatinca ev sahipligi yapan yasam zengini misafirlikte sunulmus olanlara ve yolculugun bütün mekanlarinda bekleyenlere birebir ilgi uyandirmak; uyandirdigi ilgiye kendi insani hassasiyetini esirgemeksizin ve eksiksiz diledigi yasam yogunluguyla ( Iliski Kurmaktir ) ILISKILENMEK`tir. Ve insanin dugdugu ilgiyi bütün yönleriyle kurmak istedigi ILISKINLIGE bildirip duyurmanin en vazgecilmezleri arasinda gelen sey hic kuskusuz KONUSMA DiLi´dir.
Konusma dili; sefalete, caresizlige, sürgüne, sömürüye, yalnizliga, yapayliliga, dalavereye, kargasaya, kine, nefrete, karanliga, kimsesizlige, ezilmeye, soyulmaya, cürümeye sürükleyip götüren cöküntü hurdasi tükenmisligin kurak kaynakliligini klavuzlanarak INSAN denen varliga bütün algi, ilgi, irade ve aliskanliklariyla zulümü kaniksamis, zorbaigi sindirmis, harami helal saymis, cirkinligi güzellik diye bellemis, kulluk köleligi kurtulusu diye kanip aldanmis yozluk yobazlik talan yollu yolsuzluklardan yolunu ve gecimini bulmayi özümseyip benimsemis sarayvilla saltanatliligina bagini baglantisini kurmusa, konusup yazdiginin bütün insani hükmünü ( dilsiz, sagir, kör, kütük, ceresiz, bitik, bunak, harcanmis, yenilmis, mahkum, madur, mahsur, yikik, ören, ziyan, veran yerde bataryasi tükeninceye kadar makinalasmis hazir kayitliligin lafi-sözüyle tekrarlar bulantisinda kendi kendini ugultulu sizili cigliklarda cevrilip carkeden alete gibi ) kendi karanliginda göcüp ucurumlasan cöllesmenin sessiz suskunlarina hale etmistir.
Umdugundan da kendi kendine bela kesilerek, umdugundan bildiginden ve haddinden fazla hic bekleyip ummadigi belirsizlikleri iradesinin hic hükmü olmayancigirindan cikmis basibozuk tutuklu tutkulari sakinlestirmekle gün kovalayarak, kargasasi bir yerden sonra kendini katlayarak tamamen kusattigi kurtulussuz tükenme isgallerini sakinlestirmek icin sürekli evini, yolunu, ilgisini, topragini, tabiatini, insanligini, dünyasini ve en son kendini dahi UNUTARAK uyusup kalmaya veya tamamen uyarildigi kavga-gürültü kiskirticiligina yikilip yapip kalan anlasmaslik viraneligi; yikintisinda yapisip kaldiginin kin, nefret, bunalim, siddet, dehset, catisma, ören, örselenme, üzülme, aci, keder, dert, salgin, hastalik, cözümsüzlük, bitis, batak, degersizlesme, hiclik, hariclik, veda, terkedis, teslimiyet, suskunluk ve sayisiz tepkisizlikle cevap vermeye bagli ve bagimliligini ölüp ölüp dirilerek karsilamaya calisan besleyici- doyurucu tuhaf tuhafiyecilik sergisinden üreyip cogalir..
Cünkü yasadigi SEKILSEL bulantilarla ve SOYUT akil-vicdan karmasasiyla irletip katleden tecavüzlerin maksatli ESARET YEKUNU EROZYON YIKIM YÖVMIYECiSi YAGMA TETIKCILIGI`ne dalkavukluk etmek beseyiciligini calkalayip ezilip bozulmamissa, her türlü hacizlerden uzak, yalnizca duyarliigina yönelik duydugu ilgin hayatin bütün olumlu ve olumsuzluklarini adiyla anip, icerdigi kavramlara sagilip dirilen seydir anlasma maksadiyla kurulan iliskiye dair KONUSULAN veyazilan yazi. Konsulup yazildiginda hicbir araci caresizlik mahkumiyetinden dolayi klavuz yahut kendini yetersiz saydiran yabanci bünyeli cevirmenligin tercümanligini kullanmaksizin konusup anlasacagi dilin ne körü, ne kötürümü, ne topali, ne sagiri, ne baskaca dumaz görmez bilmez yahut isitmez engellemelerine hic bir kosulda takilmadan anlamak ve bildirmek özgürlügünü gönüldolusu zengiinliklerle karsilayan heran heryerde yasanilan güvenilir, siginilir, inanilir, bilinir, varilir, gelinir hayat dagarciginin tümüdür ve insanin kendine dokunup duymasi kadar da SOMUT HAYATi GERCEKLIGE kaynaklik eder.
Yani yasamdan kopuk olmayan ve bütün kavram dolulugunu mutlaka insanligin gecmis ilzlenim ve kazanimlarindan biriktirip biraktigi esirgenmemis yollari, saglam iradeli halleri ve kararlilikla kavram icerigi hassasiyetinde güdülen zahmetleri terazilenip tartilmis olan bellek ve bilincin hayata dengesi saglanmak istenen dünyayi nerde nasil ilgi kuruluyorsa orada öylesine herseyiyle kendi degerinde anlamlandirmanin yetistigi akil; vicdan, bilgi, bellek, beceri, emek,mantik, idrak, denge, his, ölcü, tarti, bag, aliskanlik ve her cesit sebep ve her türlü sonuclar bütünlügü yasama kararliligindan bütün insani duyarliligina baglayan iyilige; güzellige, cirkine, soguga, suya,hurdaya günese,isiga, yokusa, derine, yüksege, yalniza, kapiya, kelebege,sogana,göle, kuguya, ekine kisacasi olumlu olumsuz herseye giden yillar ve gelecekteki yasanmasi dilenen sürükleyici serüveninde herseyi kendi özelligiyle süzüp sagiltip ( tükenme yüz tutan herseyi kendi deviniminden tazeleyen devamlilikla ) cagiran seslen seydir yasam kurgulu iliskinlige dair konusulup yazilan dil. Eger bu hassasiyetlerde degil de, her hal hal hassasiyetini kiskirtilmis yönlendirmelerin kitlik kanaatliligine sorgusuz sualsiz tabutlasip teslim ederek kimse kimse ile konusup paylasamamanin agiz dolusu bagirti cigliklariyla ve hir küpü yanibasindakini bogazlayarak KAZANMA DERDINE kendini harcatmis kurtulusu zor SALGIN illetiyle kin,linc, nefret, karanlik, zindan, zorba, ölüm, catisma,sevgisizlik, hukuksuzluk, yolsuzluk, küslük, katillik cederesinden evirip ceviren siddet üretici ve dehset sacici servet avcisi yoksunluk ANLASMAZLIKLARINA ören-veran etmisse, bütün YASAM ilgisini kopmus cözülmüs yikintilar yiginlasmasina tutsak edip, kendini ANLASMASIZ kudurmus köpürmüslüge zül-ziyan etmistir.
Zivanadan ciktiginin delilini kanitlarcasina bileti belirli merasimlere kesikligiyle, durumunu uzaktan kendimne baktigi abuk-subukluga düzelterek bilinen ve tekrarlandikca bagimlilik artirip seviyesi daha yükseklere cekilen yozluk yobazlik derin dondurucu algilariyla bu durum; konustukca kendini ifdeden uzak daha da ANLASILMAZLIKLAZ mezarligina evrildigi halini nerde virgül eksik, veya nerde kenar kivrimlari kostak kelimeler noksan olup olmadigina nakislanip süslenmesi gerekirligine özümseyip önem beyan eden ( yüksek lisansli boyali balyalanmalarin kime ne konustugunu, kiminle nicin nasil hangi ilgisiz iliski üzeri ne söylediginden bile haberi olmamanin sadece gösterime sunulmaya hazir bastansavma kovulmuslugunu canlandiran) merasimsel aliskanliklarina aklini yoruduguna, zamanini harcadigina ve halini yolunu dilini bozarak ömrünü tüketmelerine borcludur.
Eger duydugu hayat kadar insaniyla ilgiliyse kendini yasam genisligi kadar zenginlikte duyma, anlama, dinleme, algilama ve kavrama zenginligine sahip Dil, yasamin sesi solugu yakin iliskinligiyle attigi her nabizda kesintisiz ve eksiksiz vardir ve mevcut olmak zorundadir. Güttügü yolu, baktigi ilgiyi, durdugu mekani, göctügü degisimleri, konakladigi yapilanmalari, kurdugu düsü, duyumsadigi özü, duyarlandigi tutumu, sebeplendigi kaynagi, sonuclandirdigi kararliligi kadar, hayatin heryerini sarilip kucaklayan özüyle özdesmis insana taniklik edip tanitimini yapan capcanli bir hayatin yogunlugudur Iletisimi hayata dirilten ve dinc olarak hayatta kalmasini saglayan Dil…
Dil; erbabi oldugu insana yazip konusmaya aracilik ettigi olaylarla, olusumlarla, görülen görülmeyen bütün canli cansizlarla, uzak yakin dayali döseli sonsuz evrensel tanimliligin ucsuz bucaksizliginda her breyi kesintiye ugramamis hayati arayisa ciktigi kendi basinaliktan cikararak yasadikca farkina varilan; farkina vardikca herbir yasam cesitliliginin varligindan haberdar olunan; ve varligindan haberdar oldukca farkina varilan varliklar cogulu yasam zenginligi cesitliligine göre bilinc, bellek ,yakinlik hafiza ve algilar gelistirip gelistirdigi algilar sonrasinda da kendinin ve kendi etrafi disindaki tüm olan, biten, gezen, duran, dönen, dolanan hareketli hareketsiz tüm yasamsal cepecevreliligi duyar, görür,bilir, kaydeder, kabullenir, anlamlandirir ve kavrayip kaydettigi bilinc birikimi anlamliliklara göre kendi özgür irade yeterliliginde duyarlilik gösterdigi sürdürülebilir hassasiyetlerle diledigi hayatini düzenler, iliskilenir, davranir, dile getirir ve tutumlar takidirir. Eger bu ince elenipsüzülmüsler dogal dünyasinda degilse Dil; erbabi oldugu insan duyamadigi ilgi ve kuramadigi iliskisizlikler yüzünden yersiz göksüz dünyadan kovulmusluga kapanip kilitlenerek `dünya benden ibaret , devlet benim, insan dünyasini ben yapar ben bozarim` cildirmisliginin kör ve karanlik dipsiz derinlerinde hayati kendisiyle baslatip kendisiyle bitiren saplanip kalmisligin kusurlu, yanilsamali, kurak, dar, zor,bezgin, bunak, bitik, kisitli, kesat, verimsiz, üretimsiz, sorunlu, silik, sönük ilgi ve iliski özürlüsü yitik ve kayiplar esiridir.
Tipki dogasi bozulmamis iklimlerin kimyasal kiyim kesintilerine ugramayan yaniyla devamli solan ve sararanlarinin yerine günü ve sirasi geldikce yenilerini ekip, bakip, büyütüp harman-degirmen ettigi gibi, ilgisini uyandiran hayati oynayarak yakinlik kurdugu olaylara ve nesnelere adlandirip tanimladigi yasam yabancililigini giderme aliskanlik ve becerileriyle varolan bütün cekingelerinin üstesinden gelir, kuskularini bertaraf eder, ürkekligini sakinlestirir, korkularini yener ve bu sayede edindigi birikimleri güvenirliginden erensel sonsuzlugun uzaklastiran bilinmezerini azaltarak elle dokunur gözle görülür bellek ve bilince eristirir. Oynayarak hayatin kayiplarini, yenilmisliklerini, kazanimlarini, cirkinliklerini en az güzellikleri kadar taniyip bilerek, adiyla andigi olusmus olan algi tanimlamalariyla öncesinde hayalen duydugu ilgileri, sonrasinda somut , kalici,birikimli saglam güzergahli zeminlere yerlestirir.
Duymak ve duyumsamaktir cünkü Dil….


Dipnot : Hic kuskusuz kendi bildigi ve inandigi kutsal yoldan hic durmaksizin bütün gücüyle insanina varmak icin cirpinan bir sevda kusudur Türkce. Kuvveti ve gücü, Türkiye nabizli bir yerden dogup dirilerek, dipsiz derinlere ve ucsuz uzaklara hr an her kosulda kendini hayata baglayip yüregini aklini veyüregini bagladigi hayatta kendini duydukca, Insan; Bir insan daha olacaktir herzaman ve daima, ki…yasamin bütün anlayip dinleyen güclülügüne sahip, kusursuz hak, hürriyet, inanc, güven vesair, her halde her hususuyla Hayat, her yudumladigi kirinti damlasindan katreleserek insan güzelligi dalga deryalarda yasam ve yasamak sevinci bulsun. Toplam alti yazi devamliligiyla yüreklenen bu duyarlilik icerigiyle; Sevgili Ülkemize, Emegi gecenlere ve güzel Türkce`mize sonsuz ve tükenmez sevgilerimle.

Seyfi Karaca ………….Subat / 15

2.5/5 Toplam verilen oy :