Şiir Tutkusu

Menü

Aşkın Gözyaşları

 
Bir zamanlar çok eski zamanlar.Aşk ile sadakat çok iyi
dostlarmış içtikleri su ayrı gitmez hangi kalbe girerlerse birlikte
giderlermiş.Her yaşta insan, aşkı ve sadakati sevinerek karşılar gönül evinin en
güzel odasında konuk ederlermiş.AşK hiç bir kalpte uzun süre durmaz yerini
sevgiye bırakır gidermiş.Sadakat değişik özelliği olan bir duygu olduğu için,
girdiği kalbe hemen bir sarmaşık örer bu sarmaşık birbirine aşık olan insanların
yüreğinde köklenir sürekli çiçekler açar hiç kurumaz solmazmış.İşi bittikten
sonra sadakat köklerini o kalbe bırakır aşkla birlikte yine gönül seyehatlerine
devam ederlermiş.

Sevgi aşktan devraldığı vazifeyi mutlulukla devam ettirir
sadakat kökleri sayesinde kalplerde yıllarca yaşarmış.İşte her şey böyle yolunda
giderken bir gün,ortaya ihanet çıkmış.Bakmış ki aşk ile sadakat mutlu mesut
geziyorlar gittikleri her yer güllük gülistanlık.Bende gezer bende gönülleri
fetih ederim demiş.Ama hangi kalbe girse istenmemiş sevilmemiş çünki sadakat
kökleri buna izin vermiyormuş.
 
Çok kızmış öfkelenmiş hatta kinlenmiş ve demiş ki;Ben de
ne yapıp edip bir çaresini bulucak sadakat köklerini kurutacağım. 
Ama tek başına başaramıyacağını düşünerek kendine bir ortak
aramış.Ve aklına yalan gelmiş. İşte! Diye sevinçle bağırmış.Buldum bende
yalanla ortak olurum bu işin üstesinden ancak onunla geliriz demiş.Düşmüş yola
yalanın evine varmış.Yalan dışı yaldızlı içi kara bir köşkte yaşıyormuş.Dışardan
bakıldığında pırıl pırıl parlayan süslü duvarları ile herkesin ilgisini çeker,
bu pırıltıya kapılanlar yalan evine girdiklerinde içerdeki karanlığın karasına
bulaşır bir daha kurtulamazlarmış..
 
Yalan ihaneti gülerek kabul etmiş baş köşeye oturtup
ikramlarda bulunmuş.Öyle bir şarap sunmuş ki içen lezzetiyle sarhoş olur bir
daha ayılamaz dili hep yalan söylermiş. Neyse oturmuşlar konuşmuşlar. İhanet
fikrini isteğini anlatmış yalana, ve yardım istemiş. Aşk ile sadakat bütün
yürekleri geziyor sevgi bırakıyor sadakat öyle köklü bir sarmaşık örüyor ki o
gittikten sonra da asla kurumuyor solmuyor.
Bende gönüllere girmek orada kendime bir düzen kurmak istiyorum
ama başaramıyorum ne olur bana yardım et.
  
Yalan sinsi sinsi gülmüş aman dostum düşündüğün şeye bak sen o
işi bana bırak. Şimdi yiyelim içelim eğlenelim yarın ilk işimiz seninle seyehate
çıkmak olacak demiş.Ertesi sabah yalan en pırıltılı en süslü kıyafetlerini
giymiş ve ihanete demiş ki sen eteğimin altına gizleneceksin seni kimse
görmeyecek.Ben önce insanların nefsine girerim oraya yerleşirim sonra hızla
yüreğine çıkar ve diline hükmederim benim işim bittiğinde sen gelecek ve ne
yapmak istiyorsan yapacaksın.Ama de bana bakalım çantanda neler var bileyim ki
ona göre hazırlanayım.
 
İhanet çantasını açmış tek tek göstermiş.
Bak şu kırmızı renk olan öfke,şu sarı hırs,mor olansa şehvet demiş.Yalan hayranlıkla söylenmiş
malzemen iyiymiş şimdi bende sana fitne ve kıskançlığı vereceğim.Onlarında
yardımı ile çok kötülükler yapacaksınız.
Şimdi ilk işimizi seçelim.Gel bak şu karşıdaki evi görüyor musun
orada birbirine aşık iki sevgili yaşar epeydir sinir oluyordum haydi onların saadetini bozalım.
Yalan yılan gibi sürünerek önce kızın kalp kapısına bakmış ama sımsıkı kapalı
dönmüş delikanlının kapısına oda kapalı.
 
Bir yolunu bulmalıyım diye düşünmüş ve ihanete senin şu
öfkeden bir miktar ver bakalım.Almış öfkeyi genç kızın rüyasına atmış kız
rüyasında eşinin kendini tokatladığını görmüş öfkeyle uyanmış eşini de
uyandırmış sen beni nasıl tokatlarsın diye bağırmış.Delikanlı şaşırmış kız
söylenmeye devam edince oda öfkelenmiş karşılıklı tartışmaya başlamışlar ikisi
de birbirini kırmış üzmüş.İşte yalan hemen her ikisinin de nefsine o zayıf
anlarında girivermiş.Ve planlarını hızla uygulamaya başlamış.Çok kısa sürede
sevgililerin araları açılmaya delikanlı evine geç gelmeye başlamış.Bu tavrına da
yalanlarla mazeret uyduruyormuş.
  
Ve ihanet girmiş önce delikanlının kalbine tüm kötü
tohumlarını ekmiş hırs,şehvet,art niyet.Yalanda kızın kalbine kıskançlığı atınca
o mutluluk dolu yuva kısa zamanda cehennem olmuş her ikisine de.Yalan ve ihanet
karşıdan keyifle izliyor marifetlerinden büyük bir sevinç duyuyorlarmış.Sonra
bir çocuğun kalbine girmişler.
Çok başarılı ve iyi huylu olan bu çocuğun nefsini de kötü arkadaşla kandırmışlar.
Çocuk okula gitmek yerine sokaklarda avare avare geziyor derslerini ihmal ediyor
anne babasına da okula gittim diyerek yalan söylüyormuş.
 
Derken birbirini çok seven iki dostun arasına girmiş
ihanet.İki dost aralarında paylaşılmış tüm gizli sırları dökmüşler.Öfkeye
kapılıp kavgalar etmişler sonra birbirlerine yalan söyleyip  inkar
etmişler.Yaptıkları kötülükler öyle büyük haz veriyormuş ki ihanetle yalana daha
büyük bir kötülük yapmaya karar vermişler.
  
Ve o ülkenin sultanına musallat olmuşlar.Son derece adil ve
halkını seven sultanın önce yalan girmiş nefsine sonra yardımcısı aç gözlülüğü
salmış sultanın yüreğine.Sultan başlamış hazine kasasından çalmaya yiyor içiyor
keyfince savuruyor muş.Hırs bürümüş içini halkına zalimleşmiş
verebileceklerinden fazla vergiler istiyor alıyor halkına zulüm ediyormuş.Sıra
ihanete gelmiş ve oda sultanın aklına girmiş.Sultan ülkesini satmaya başlamış.En
çok neresi para ediyorsa satıyor hatta ülke sırlarını bile veriyormuş kötü
insanlara.Yavaş yavaş halkını karanlığa sürüklüyormuş.
  
Yalan ve ihanetin girdiği yürekler tüm ülkeyi karıştırmış
sevgiyi atmışlar sadakat köklerini sökmüşler. İşleri bitip amaçlarına
ulaştıklarında bencilliği bırakıp kaçmışlar.Aşk ve sadakat ise bu olup
bitenler karşısında ağlıyorlarmış.Sadakat aşkı hiç yalnız bırakmamış bu zor
günlerinde.Aşk o kadar çok ağlamış ki göz yaşları bulutlar dolusu yağmur olmuş
kırk gün kırk gece o ülkeye yağmış yağmış..
 
Yağmur suları sel olup taşmaya başlayınca işte o zaman bir
mucize olmuş.Aşkın gözyaşları ile akan yağmur suları içine yalan ve ihanetin
girdiği tüm kalpleri yıkamış arındırmış.Aşk büyük bir sevinçle gördükleri
karşısında heyecanlanıp gözyaşlarına demiş ki; Bundan böyle sizin göreviniz
kirlenen kalpleri temizlemektir.
Size nedamet ve vicdan yardım edecek.Sizin
olduğunuz yüreklere kötülük girse bile akacak yıkayacak ve
temizleyeceksiniz.İşte o gün bu gündür gözyaşları insanların imdadına yetişir
vicdan ve nedamet hissi ile onları arındırırmış.
O yağmurlar sel olur sel sularında yalan ve ihanetin bıraktığı,
kötülükler boğulup yok olurmuş.
 
Bu masalın sonunda gökten üç elma düşmemiş ama yağmur suları
elma ağaçlarına meyve ve bereket getirmiş.Aşk ve sadakat tüm kötülüklere
rağmen,iyi insanların yüreğinde yaşamaya hala devam ediyorlarmış.

ŞÜKRAN AYDOĞAN ( GÜLCENAZ )
Paylaşabilirsiniz:
4.80/5 Toplam verilen oy : 5
Ekleyen Kullanıcı : ŞÜkran Aydoğan ( gülcenaz )