Ardan Üryan
İnsanlar görüyorum, yokluk tezgâhta huşu
Çiftliğine çömelmiş eteksiz devekuşu
Sözleri kasığında Marx’ın görünmez yüzü
Kırmızı mahallenin önde giden öküzü
Desem ki biyolojik, izâhatı zor olur
Ve hâin izdivaçlar, kimler kime yâr olur
Kocaman gergedanlar boynuz boynuzu deler
Züleyha’ya lâf eder, ardan üryan kahpeler
Korkunç bir hayâsızlık, çığlık kulelerde caz
Kimler küfrü kusmakta, yaz kalemim kahrım yaz
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Arıza
Benlik varsa ilhâmların tekdüze
Yaşadığın ihânettir gündüze
Yanlış ata oynuyorsun kardeşim
Teslim ol ki konuşalım yüzyüze
Unutmaki basamaktır kış yaza
İşaretle izâh gerek ahraza
Zulmet ve nur ötesi ne kardeşim
Enâniyet alevleri közköze
Liyâkatın eşsiz olsun faraza
Tatbikatta amel yoksa kim rızâ
Tefekkürün yöneliş mi kardeşim
O’nsuz görmek hâkikatte arıza
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Arkadaşım Bedo
Memleketi memleketim
ve cesur gözlü bedo
pasin ovası kale dibinden
erenler diyarından
Haberini dadaşlardan aldım
kayaların tepesinde kale gibi
uçsuz bucaksız pasin ovası ve
balık burcunda bir yiğit bizim bedo
Bazen teyo mizacı alvarlı efe esintisi
hayatını emekliye ve hacca kurgu etmiş
fotokopi odasında soyutluyor zamanı
Bir başka oluyor hac deyince
ufuklara doğru aşkın diğer tarafına
bir mecnun gibi müminliğin doruğunda
Hep yanı başımda fakültede
haksızlığa tahammülü yok
mert adam vesselam
arkadaşım bedo. 25.10.2004
Bedreddin Aygül Bey kardeşime.
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Asabi
Sokaklar çilesiz ruhlar kaygısız
Dilim isyan demez ama asabi
Dede ganyan oynar torun saygısız
Haram yiyor yavru meme asabi
Var mıdır istikbâl bir akıl verin
Benim ki vehimmiş hakikat serin
Keyfiyet zehirli irâde derin
Şu Boğaz Harbinde ‘’Şama’’ asabi
Hayaller ütüpya nifakta birlik
Sefalet payeler haytalık erlik
Kâbuslar tufanlar izm’e askerlik
Meydan okur zındık dine asabi
Lafız can çekişir yalan sisinde
Ve zillet revaçta kirli basında
Vampirler kan içer her defasında
Bir sorun Ömer’e kime asabi
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Asabiyet
Aslımı sormayın geldik cennetten
Havva anam Âdem babam bir de ben
Aynı balçık aynı toprak aynı ten
Ruhlar aynı rengârenktir her beden
Kimi zenci kimi beyaz kisveden
Layık görmüş öyle çizmiş resmeden
Kavim kavim halk etmiştir yaratan
Mayamız ne asâbiyet nereden
Aynı toprak aynı bayrak aynı din
Sonsuzluk takvada takva var eden
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Asfaltta Bulmadık
Sır hikmet gizlemiş şifaya derde
Sürüp koşar gelir yatağa kadar
Kalplerde muhabbet aşk çilelerde
Beşiğe mezara kundağa kadar
Yakıp kavuruyor bu başka rüzgâr
Hesabı çetele toprağa kadar
Unutma toprağın bekleyeni var
Ruhu heder etme durağa kadar
Sulara vuruyor yorgun saatler
Sarıp sarmalıyor kızağa kadar
Kalbim çalkalanır kalbimle yer yer
Tabutumu götür bayrağa kadar
Çok şey bekliyorum dudaklar kısık
Lâftan giydirilen sarığa kadar
Var-yok küllerime şaşkın karışık
Çift çubuk fiyaka çarığa kadar
Asfaltta bulmadık hâşâ bu dini
Keşke döktürmüşüm şafağa kadar
Her akşam zikreyle bildir haddini
Cezbeler ulaştır sokağa kadar
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Asıyorum
Sessizliğin rüzgârında
Yalnızlığa esiyorum
Heyulalar mezarında
Apansızsa susuyorum
Koyun kuzu çakal tilki
Yazı kader her şey gel ki
Edep yâhû tekrar belki
Duvarlara asıyorum
Dilim hâlim ve bedenim
Hayırda ben şer de benim
İç çekişim öfke kinim
Ağzıma sus basıyorum
Gâh konuştuk bâzen sustuk
Mısraları göğe astık
Yatıyoruz döşek yastık
Uykuları kesiyorum
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Asla
yüreğime bıraktığı her bir parçayı
pişmanlık esintilerini
tamamlamaya çalışıyorum
tamamlayamamak
korkusuyla
şiirin tenha yollarında
sükûtu kovalarken
sensizlik gelir
sıyrılırım kendimden
yalnızlığı beslerim
beslemekten öte
hecelerim
sonra çatık bedenimle
nâzik duygulara bürünür
salarım boşluğa
hayalleri
seher virdini izler
kalabalıklara karışırım
hiçbir şey gibi
ruh gelgitleri
sinmiyor içime herşey
hiçbirşey gibi
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşağı Micingirt
Şeremet acı hüzün
Selahattin çayırı gobut şorak adalar hani
Hani Micingirt beni bir gün arayacaktın
Ne Apponun torunları tanır ne de Selim
Çok efkârlıyım Micingirt çok
Soğanlı yaylasında ayran içtin mi arkadaş
Yalınayak karakış Akbaba’da koyun güttün mü
Zigavi, Karaköse’nin karlı dağlarını
Kale’nin üstünden
Ya tarih kokan mağaralarda kümbette
Ceneviz’i Saltuk’luyu Osmanlı’yı
Micingirt suskun Selçuklu’dan beri suskun
Kalesi kümbeti tarihiyle suskun
Mezar olacak mı son demime açıp kucağını
Günbatımı da siz hiç Semih’i Appo’yu
Hacı emmimi düşündünüz mü
Kabristanın soğuk kalbinde
Zigav bir başka akıyormuş Aras’a doğru
Kanni, Haydarkomi Arabayolu sizden ne haber
Cengemağara sen ne dersin kartol haşladığım çaynikle
Şimdi ne Hakkı dayı ne Emihan amca nede tüccar İhsan dayı
Değirmenler yetim Hacı Fikret yok Hacı Hadis yok
Ne Bursa’da ararım artık ne de hayal kurarım
Buluşuruz belki esrarlı melodiyle mezarın öte kıyısında
Yukarı Micingirt’i düşledim kar ortasında milliye dökülüp
Topkaya’yı İslamsor’la beraber Altınbulak
Matem eser yüreğim amcalar yok
Köylüler yok hasret çile yalnızlık
Çermesu karataş keklikler ağlez kurunlar
Hey Micingirt hey koca çınar sen yadigâr
Sen tarihsin tarih kokan yamaçlarınla
Özlediğimsin sevdalımsın
Ve ben başka hasretteyim bambaşka hasret
Bir diyâr-i vatanda ve çok uzaklarda…
Micingirt
Mevsimler başıboş paslı saatler
Umutsuz ıstırap verdi Micingirt
Aklıma temsili geliyor yer yer
Kalemi hasrete sardı Micingirt
Hacı Behzat emmim bahtına küsmüş
Hanımı dert yükü sararmış susmuş
Titriyor elleri yorgunluk basmış
Yürekten bakışıp durdu Micingirt
_________________________________________________________
Haci Hadis amcam özledim seni
Ne değirmen kaldı nede kefeni
Appoyu düşündüm sönsuza fâni
Arayış gurbeti yordu Micingirt
Babam muhtar oldu hizmete koştu
Hizmet nimet deyip yollara düştü
Bursa’ya gelince yandı tutuştu
Hicrandı ayrılık zordu Micingirt
Çatlıyor yüreğim ataş köz nârda
Köylüleri gördüm geçen sahurda
Duygularım harap düşlerim hurda
Hasretlik bir devri vurdu Micingirt
Ömer’in şiiri ozanın sazı
Ne kışı yaşıyor ne sever yazı
Oğlu imam olmuş yok Hacı Gazi
Nerde Hacı Gazi sordu Micingirt
Sarıkamış ilçem Micingirt köyüm
Ovalar akrabam mevsimler dayım
Çok özledim dostlar kınama beyim
Her dağın bir adı vardı Micingirt
Amme Hafız amca efsunlu sesi
Bilal’den yadigâr onun bestesi
Okur büyülerdi bütün herkesi
Kalp gözü açıktı nurdu Micingirt
Bu deli gönlümün son sedasıdır
Hasreti figanı ve sevdasıdır
Micingirt vefanın ifadesidir
Yarama kaplanan kordu Micingirt
Tarihtir Micingirt tarih kalesi
Evelik kuşburnu yemlik lalesi
Bir gece rastladı ayı balası
Yankısı şafağı yardı Micingirt
Soğanlı yaylası meşe çıralı
Şehitler dizili sıra sıralı
Esker emmim geldi bağrı yaralı
Yorgun ayrılıklar ördü Micingirt
Ömer’im anladım bu dünya fâni
Köylüler toplandı herkes yabani
Sokaklar ahbaplar tanımaz beni
Gurbetin gözleri kördü Micingirt
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşık Olmak
Zihnim bulut gibi kalbim gam sarar
Bugünler nedense esmiyor rüzgâr
Düşünmesi ağır sonu belirsiz
Kim kime yâr olur hele söyle yâr
Yoksul yalnızlıklar tuvallerim var
Hissiz iklimlere söz neye yarar
Kederler toplarım yönü belirsiz
Âşık olmak nasip şairlere yâr
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşık Reyhânî
Yılların yükünü almış sırtına
Soluyor dermansız Âşık Reyhanî
Sözü okyanustur sazı fırtına
Mevsimi amansız Âşık Reyhanî
Bakışı depremdir duruşu çile
Besteleri rüya sazı nafile
Özlemiş Zeynel i saz geldi dile
Gülleri çemensiz Âşık Reyhanî
Gözyaşı sürükler şiir seslenir
Hanımı mahsundur üstad hislenir
Sus hanım diyerek saza yaslanır
Yatıyor gümansız Âşık Reyhanî
Ölmek yaman diyor yaban ellerde
Acısı depreşmiş gezer dillerde
Merhamet mevt olmuş zalim ellerde
Yaşıyor harmansız Âşık Reyhanî
Nerede micingirt nerede vefa
Reyhanî dermansız vallah bu defa
Sinemde ızdırap taht kurmuş cefa
Bacası dumansız Âşık Reyhanî
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Âşıklar
Hep hayâl ederim,ümitlenirim
Büyük neticeye kilitlenirim
Yaratılış âşktır imtihân budur
Aşksız tüm kelamlar dedikodudur
Mecazı âşk gaflet kökü gaflettir
İhlâssız ıstırap sonsuza settir
Gerçek âşıkların aşkında mısın
Yusuf’un aşkının farkında mısın
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Âşikâre
Teslim olur isen başın selamet
Terk etmek ihânet nefse bedeni
Kin nefret hiçe say dua selam et
Çile duygu ilham tek’tir nedeni
Pusulamız tek mi hem birdir ilah
Tefekkür yudumlar gerçeği gören
İzaha ne hacet getir bismillah
Başka kapı var mı sonsuz gösteren
Mısralarım kavruk hecelerim kül
Kendimce eserim inceden ince
Arada delalet biraz tevekkül
Belki uyanırım vakti gelince
Bir nefes ufukta duymazlık niye
İçimde ürperti ne deriz yâre
Ölümsüzlüklere yazın methiye
Aşıklara ağla yâr âşikâre
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşinaydın
Tıpkı ağlamak şiir
Mısraları buğulu
Şair aşka can verir
Ziyâ üslûp dopdolu
Şiir şuursa değer
Şuur içinde şuur
Mısra soysuzsa eğer
Ruhumu kemiriyor
Ulvi imgeler varken
Ses gelir gözün aydın
Aşklar aşkı emerken
Cânâna aşinaydın
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Âşk
Beynimi çöziyor gecenin izi
Katiyyen terk etmez sabaha kadar
Gelgitlere alır ifâdemizi
Beklenen gülleri koklatır yer yer
Rahmetin eşiği âşk var daha ne
Hakiki aşklarda aşklar bahane
Nice ağlamıştı Behlül-i Dane
Fecrin kirpiğinden öptün mü şâir
Aşkın rotgeninde bütün ışıklar
Teveccühe durur coşar âşıklar
Zaman irfân ihyâ kırışıklıklar
Belki gökyüzünden müjdeler verir
Ben’in fermanından efkârlar eser
Bâzen benden uzak bazen beraber
Öyle bir hâldir ki hesabı keser
Suretini sarar küle çevirir
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşk Acı Izdırap
Bulut yağmur rüzgâr olup estin de
Hasretle savrulan keşke ne oldu
Sevgime yer ayır gönül testinde
Sükuta boyalı âşka ne oldu
Arada geriye çevrilin bakın
Susun zerre zerre sözü bırakın
Hiçliğin sesiyle kınalar yakın
Tesbihtekii zümrüt köşke ne oldu
Kalbin suskusuyla sürdün mü devran
Sırrın kıvrımında dost gibi davran
Dostluğa boyansın ruhtaki eyvan
Verdiğin ıstırap başka ne oldu
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşk Ateştir
Aşk mecazi dön O’na bak
Sema yıldız ister aya
İşaret var herşey mutlak
Gerek var mı iftiraya
Çokluğu geç hiçlik ile
Düşündün mü büyük çile
Aşk ateştir alma dile
İntihar bu dur nereye
Sap ve saman zihnin ağıl
Kendine gel biraz eğil
İnsansın sen hayvan değil
Giremezsin hem mereğe
İyi kötü bekâ fenâ
Nefs musâllat her insana
Tevazû iç kana kana
Vecd miraçtır er yüreğe
Mal mülk mevki şeytan taşa
İsyan etme tevbe hâşa
Gel nefsinle gir savaşa
Sefil olma yerküreye
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşk Bilmez
Dünü hem yarını düşündüm bir ân
Vâkit bu gün deyip boş ara kaldım
Görenleri gören görür her zaman
Şemsi dert etmeyen beşere kaldım
Fikri bozuklara izâhatı zor
Kula kul olmak mı kuldaki onur
Ötesi bir nefes sâla okunur
Cehli abdallarla şer şere kaldım
Hakk’a hayranlık hây bendeki yara
Hakikat hıfzedip hakikat ara
Kâbe Kudüs Bursa Bosna Buhâra
Galiba âşk bilmez bahara kaldım
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşk Diliyorum
İçimde fırtına yer gök inledi
Naz akşamlarıydı gözlerin tül tül
Yorgunum bu günler gam perçinledi
Çağır kaygıları şiire dökül
Ruhum yıkıldıkça saklanıp sına
Vefasız kentlerin şivesi aksın
Saklanıp uzaklaş koşarcasına
Yoksam da sesimi hep duyacaksın
Bütün yalnızlığım suskunluğum sen
Katıksız tertemiz sözler var amma
Yine dalıp gittim boş ver istersen
Yalan bakışlara asla aldanma
Ne çok yokuş çıktım altında karın
Öksüz çocuk gibi bekledim seni
Peşinden koşturdum ağır kumarın
Yüzyıllar beklerim gitsen gelmeni
Ben senle arındım tasadan kirden
Ne güzel yokuşun sırtını oğmak
Uzattım elleri diledim bir’den
Düşündüm zor değil yeniden doğmak
Gözleri mühürlüm sitemkâr yârim
Taptaze baharım doyumsuz şarkım
Azgın rüzgârlarda senle eserim
Her daim tertemiz dupduru arkım
Sensiz ölüyüm de kucakla yine
Düşleri kamaştır sabahlara dek
Zamanı itekle hemen peşine
Koruman olayım elimde değnek
Açıp kapıları çözsek düğümü
Kalpsizin birisin sus biliyorum
Bilsen gözlerinde hep öldüğümü
Hissettir azıcık aşk diliyorum
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşk Gemisi
Sus şâir olmaz deme
Ufukta yavaş yavaş
Çatlayacak hengâme
Hakikat kalpten savaş
Ağla inle yan döğün
Mateme kat gölgemi
Gâh tevekkül gâh hüzün
Âşk gemisi bu gemi
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşk Gerek
Aşk açmış ellerini eşyadan elenerek
Bir muştu üflüyordu anbean zaman zaman
Aşk büyülü asuman her bahçeye aşk gerek
Aşk ölümsüz taht elbet aşk evlad-ı fatihan
Bir muştu üflüyordu anbean zaman zaman
Aşk açmış ellerini eşyadan elenerek
Aşk leylanın ötesi leyla değil aşk gerek
Yine baykuş sesleri yine kaos buyurdu
Bülbül neymiş gülde kim yolcu kimmiş ey zahit
Çözülüş aşk iç içe üç beş yükseliyordu.
Aşka kement vurulmaz her an iklim müsait
Bülbül neymiş gülde kim yolcu kimmiş ey zahit
Yine baykuş sesleri yine kaos buyurdu.
İçimdeki o mâna müthiş yükseliyordu
Biri tekrar anlatsın perde perde bu aşkı
Gerekirse her gece sessizce ağlayarak
Bahar böcek çiçek taş yer gök ve yıkık köşkü
Bahtsızlara anlatsın tekrar şaha kalkarak
Gerekirse her gece sessizce, ağlayarak
Biri tekrar anlatsın perde perde bu aşkı
El değmemiş besteyle sihirli müthiş köşkü
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşk İle
Zarif bir esinti hem ne kadar vakur
Sanki birçok türkü içime yüklü
Lalezar yüreği bakışları nur
Nazarı ruhumda köklü mü köklü
Tebessüm okşuyor aşk ile tek tek
Vuslat dedikleri bu olsa gerek
Hâl ile hisseder besbelli gerçek
Manzara rengârenk nizam ahenkli
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşk Kaçmış
umutlarım gürül gürül
eskittim kuşkuları
elma şekeri çocukluğum
keşke şerbeti sürdüm dilime
ve hasadım taşlı tarla
aşk kaçmış gözlerime
gecelerin zifrine ne destanlar sakladım
koşuyorum sabır taşlarını dökerek
öfkem cehennem
yeşillerim kar altında mevsim uzun
sözlerim utangaç gözbebeklerim ustura
yüreğim gecekondu
ya yürüyüşüm yürüyüşümü sormayın
çakırkeyf sarhoş yaş gözlerim
gözlerime aşk kaçmış
vuslat sokağına nedamet toprağı sığdırmışım
avuç dolusu acı küfeler boyu hüzün
gam keder fedakârlık zaman bakış
hasret şarkıları söylüyorum
tespite vasıta benim bahçenin
yediverenleri
huzursuzluğum kaç bahardır
mısralarım dargın ve yorgun
ve eskidim
neredesin aşk-ı huzur
aşk mavisi dörtlükler şiirlerim pek artist
cümlelerim sihirli hecelerim tabutluk
sahifeler ayışığı yazdıklarım muâllakta
gözlerime aşk kaçmış
aşk kaçmış gözlerime
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşk Nedir
Kimine bir mızrak kimine oktur
Gerçek târifini bilende yoktur
Hasrette hastadır vuslatta doktor
Göreni görmeden göremezsiniz
Aşk seyir izâhı epeyce çoktur
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşk Sunmak
Israrla koşuyorum ona binmek isterim
Ümit korku hararet tartışılmaz diyorum
Benliğimi çiğneyip aşkı sunmak isterim
O dehşetli diyârı duyunca tekliyorum
Gecenin ışığından gündüzün karasından
Yakarışı düşünür söz veririm anneme
Bana tembihat gerek duânın verâsından
Ölmeyi bilmiyorsan ölüm ötesi deme
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşk Var
Aşk tarifsiz dediler; aşklar hikmet aşklar sır
Gerçek aşklar odur ki, hep O’nu hatırlatır
Aşk var sûkuta evli ve benzersiz balayı
Aşkı aşka söyletmek, âşıkların dileği
Aşk var yüreği vermek, karşılıksız tek cümle
Meşakkati sırtlayıp aşk söyletsem gücümle
Aşk var mevzide Mehmet,secde başında annem
Aşk var zulüm zevk gazap, ihtivası cehennem
Aşk var dünyevî şehvet iffet yok lânet olsun
Aşk var amel-i sâlih, evlilik niyet olsun
Aşk var zikrin nizâmı, erenin eteğinde
Aşk var hikmet yol gayret arının peteğinde
Aşk var öpüştüğünde olâ secdeye cuma
Aşk var yerli arabesk, gelir leylaya kuma
Aşk var gayya gibidir, çok can yakar bunu yaz
Aşk var helâl lokmadır, bozulmaz bayatlamaz
Aşk var kalbin yanışı, ebed doğuş sancısı
Aşk var tevbe gerekir, sevdanın yalancısı
Aşk var çölde adalet, adım Ömer’dir amma
Adildir kavgalarım, vuslat var mı muamma
Aşk var yakar külliyen,gel gõr yüreğim elle
Hayırlara erdirsin, Allah Azze ve Celle
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşk Yaralasın
Huzur sevgi nefret birde tevâzu
Tefekkür gerçeğin sessiz avazı
Bende ki yanışı fark edemedim
Çok şeyi idrâktir belki bu mevzu
Ömrü ziyan ettim say sıralasın
Şöhret varlık riya acz karalasın
Aşkı neden hep ben terk edemedim
Beni leyla değil aşk yaralasın
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşka Koşan
Gerçek aşk nerede özlemim neye
Sen nerelerdesin senin hüznün var
Olmuşum pranga mahpushaneye
Yüreğim virane derin sızın var
Yeşerir kururum söyle neyim ben
Kaybetmiş gülmeyi meşgaleyim ben
Madem aşka koşan divaneyim ben
Hele gel haber ver bana sözün var
Firavun sokaklar kızıl karası
Mavzer gibi tıpkı hasret yarası
Kor ola gözlerim meçhul sonrası
Ne zaman uyansam yokluk izin var
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşkı Helâl
Vuslat bilmez neşvelerdir sensiz aşk
Sevda besler çile tüter sonsuz aşk
Ar kalmadı düğünlerde toylarda
Mecnûn gibi yanar mı hiç donsuz aşk
Vuslat bilmez neşvelerdir sensiz aşk
Leylâ sesi fısıldaşır zânsız aşk
Hiç olur mu hissiyatsız cansız aşk
“Bir” kalmadı en cezbeli aylarda
İstikâmet müstakimdir yansız aşk
Leylâ sesi fısıldaşır zânsız aşk
Tek menzildir aşk-ı helâl “ben”siz aşk
Tutsağıdır her zilletin dinsiz aşk
Sır kalmadı aşk denilen şeylerde
Boş hırıltı O’na rağmen Onsuz aşk
Tek menzildir aşk-ı helâl “ben”siz aşk
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşkım Ağır
Dedemden sevdim derdimi
Beşikten mezara kadar
Nefsim azgın gem vurdumu
Söz düşer bizara kadar.
Aşkım ağır ruhum dalar
Ben mecnunum yâr leylalar
Sihirlidir bu sevdalar
Götürür nazara kadar
Nefis sırtlan dikkat derim
Çalın taşa veren kerim
Tabut gelir ben binerim
Rahat yok huzura kadar
Esiyorum üfül üfül
Allak pullak titrek sefil
Hem acemi hem de ehil
Hızır’dan hızır’a kadar.
Yılan soksun bu dilimi
Zillet etti son halimi
Kimse bilmez melâlimi
Avamdan vezire kadar
Hak Teâla hayreylesin
Ömer aşkla seyreylesin
Hâl söylesin dil dinlesin
Susarım mezara kadar
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşkım Sen
Hıçkırıklarımın sebebi sensin
Bendeki Leyla sen, Aslı’da sensin
Kapıldım poyraza, ne dense densin
Yemyeşil yayla sen, süslü de sensin
Sen hem şefkat suyu dağda türkümsün
İdrakte pervazım, şuûr hırkamsın
Kokun kekik tadı ziynet farkımsın
Ölümsüz sevda sen yaslı da sensin
Seninle her zaman senin hiçinde
Körkütük gibiyim başka biçimde
Kaybetmek tek korkum, azap içimde
Biçilmez paha sen misli de sensin
Bendeki ağrılar sende hep yara
Cennet gölge oldu senli dallara
Uzat ayakların vuslattır yâr’e
Mis kokan oya sen, mislide sensin
Duâ, ötesini kimse bilemez
Senli yazgılarım,sensiz gülemez
Aşkım sen sevgi sen sensiz olamaz
En nezih ana sen faslı da sensin
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşkın İlacı
Hikmet irfan izan yemin var asra
Dolaş sahraları düşündükçe yan
Seni arıyorum gözlerimde kan
Yeşerir yazdıkça seni her mısra
Ölümün deresi sensiz bu cihan
Yer yer netâmetli ama huluslu
Varoşlar bilirim usta duâcı
Sabır taşlarıdır aşkın ilacı
Zihnim berrak gözler bulanık puslu
Kendime hükmedip susmak ne acı
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşkıyla Sarhoşum
Dalga dalga mehtap baktım yüzüne
Bu gün ben bir hoşum değme keyfime
Tılsımlı tebessüm daldım hüznüne
Aşkıyla sarhoşum değme keyfime
Nakış nakış ruhum nazar bitince
Son buldu seherde horoz ötünce
Çorbalar dualı kaşık atınca
İçmişim bir hoşum değme keyfime
Edep büklüm büklüm vefa yerinde
Şeytan esir olmuş yok içlerinde
Çaylarda demlenmiş içtim serinde
Ruhumla doymuşum değme keyfime
Bu nasıl güzellik bu nasıl töre
Sahâbe caddesi ermişler sırra
Yüzün dön usulca koş gel o yâre
Âşıklar bulmuşum değme keyfime
Bu dünya fânidir faniler duyun
Köpükten saltanat sırlı bir oyun
Kadem bastım sırra değişti huyum
Ölmeden ölmüşüm değme keyfime
Mahşer uğultusu gelmez gülmeye
Unuttum ölümü geldim ölmeye
Yeter ki kul hakkı Ömer gelmeye
Helallik almışım değme keyfime
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşklar Vesile
Kaderin ziyneti seçtiğim sensin
Ömrünü ömrüme biçtiğim sensin
Ve çölde su gibi içtiğim sensin
Acıyan hislerim senle tatlanır
Istırap yüklenip kaçtığım sensin
Aşka gider yollar kalk senin ile
Duygular yeşerdi rüyalar bile
Vuslatı ben değil Allah’dan dile
Ölümsüzlük başlar aşk kanatlanır
Gâye O’na gitmek aşklar vesile
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşklarımız
Gürül gürül marifet
Ariftir aşklarımız
Yudum yudum zarafet
Zariftir aşklarımız
Anadolu’m bağrıdır
Kıblesi hep doğrudur
Leylalara çağrıdır
Tariftir aşklarımız
Dünya-ukba kâresi
Sihirlidir yöresi
Milli ruhtur töresi
Ma’riftir aşklarımız
Neşvesi var Ömerde
Lokman olur her derde
Orkestra hoş bu yerde
Girifttir aşklarımız
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aşure
Tövbelerin kabulü
Rahmet mağfiret gülü
Davet edin her kulu
Duyurun tüm beşere
Dostlar bu gün aşure
Davud’un tövbesini
İdris’in rütbesini
Musa’nın su sesini
Duyurun tüm beşere
Dostlar bu gün aşure
Nemrut ateş yığını
Yunusun balığını
Firavun kılığını
Duyurun tüm beşere
Dostlar bu gün aşure
Aşure âşk sanatı
İnfâk ikram kanadı
Süleyman saltanatı
Duyurun tüm beşere
Dostlar bu gün aşure
Pişir dağıt hoş ikram
Bereketi bir yıl tam
Süfyân Sevrî anlatan
Duyurun tüm beşere
Dostlar bu gün aşure
Sadaka ver oruç tut
Yetim doyur ve unut
Bütün sene kefâret
Duyurun tüm beşere
Dostlar bu gün aşure
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Ateist
İzâhatım kısa sebebi çoktur
Şirkte ısrar edip idrâkte yoksun
Oyun çetin oyun tekrarı yoktur
Zıtları görürsün gerçeğe baksan
Empatiyle epey derin düşündüm
Ölümsüzlük yoktur sizin oyunda
Düşününce ezel ebed kuşandım
Düşünmemek kurda koşan koyunda
Sizleri severim yemin yok inan
Sırtını yaklaştır sırtıma yasla
Ve aynı düşünmek ebedi hüsran
Dostluklar eyvallah kardeşlik âsla
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Ateşten Gömlek
Dikenler içinde güller açılır
Makamı serveti terk edeceksin
Vahdetle vatana değer biçilir
Sen bunu gayretle seyredeceksin
Geç öte yakaya suçtur durduğun
Rabbelalemine aşktır vardığın
Gayeyi hilkattir zihin yorduğun
Batılı temelden çürüteceksin
Tahkik-i imandır kur’an bilinci
Ve şirke zapturapt olanlar kinci
Nefsin kahyaları deseler dinci
Sabrı soluklayıp kahredeceksiniz
Verene kulak ver eyle tahammül
Mahzun bir tebessüm yollara dökül
Ateşten gömlektir buyurdu resul
Ömr-ü bakiyede fark edeceksin.
Susuz beldelere yağmur ol yetiş
Yarinin yoluna koşmak ne müthiş
Zalimlere yumruk mazlumlara eş
Sarıp sarmalayıp nakşedeceksin
Kalbin vuruşları lütuftur şâir
Zindana atsalar zulüm ve sâir
Sürseler köy bucak şehir be şehir
Eyyubi sabırla sabredeceksin
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Atlar
Ahşap ev ruhunda şahlanan atlar
Şaşırtan haşyeti görebilirsin
Bir nesli uyuttu bizim haydutlar
Boyasız gözleri yorabilirsin
Beyni müstakime raptetmek zordur
Zihinler kaskatı simsiyah kördür
Ve şafak doğuyor parıltı vardır
Şükür seccadesi sarabilirsin
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Atsız
Sözler okka gibi cürümler hadsiz
Yine de sûs melûn demem adama
İslam’la sorunlu şu bizim Atsız
Hâk dâva İslamsız olmaz kardeşim
Zemzemle gürleyen suyum bu benim
Sabır topluyorum huyum bu benim
“Asım’ın Nesli” kim, buyum bu benim
Atsızlar Asım’ı bilmez kardeşim
Felsefe pervazsız bırak deliyi
Ayete muhâlif müptezeliği
Sattım On’suz olan gevezeliği
Hakikat şakaya gelmez kardeşim
İnsana hürmeten lânet deyip dur
İfâde şirk çürük, şiirde bodur
Atsız şâir değil, bir palyaçodur
Münkir den Türk-İslam olmaz kardeşim
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aveneler
Tükür sokaklara rüsva et gitsin
Zihnim zehir gibi ne deyim işte
Boş ver diyor isen it oğlu itsin
Deyyus adayısın sen bu cümbüşte
Fahişenin zulası esiri etin
İffet yangınıyla geçti seneler
Ve sen kılıfısın her nedâmetin
Şehvetin esvabı ve aveneler
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Avuntu
ıslak bir fısıltı sıkıntılı gözler
uçsuz belirsizliklere
geçit verir
mısralara çarpan umutlar sokağına
âh izleri bırakır
nabzın şakırtısı
ömrü öğütür yekpâre
kalır avuntu
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Ay Gün
Epey salıverdim tahrip ettim dün
Bana acı gerek bünyeme sabır
Hakikat aşkıyla beklerim gün gün
Belki o gün gelir belki bir kabir
Dilim ne söyler ki bilmem ki hâşa
Kutsi sevda gerek engeller âşa
Saat mevsim ay gün düştüm ataşa
Çok şeyler düşündüm getirdim tekbir
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Aylan Bebek
Çocuk çaresizim yaş döksem bile
Ne kadar söz varsa mahşere kaldı
Sen değil vicdanlar vurdu sâhile
Dünya zalimlere, Beşer’e kaldı
Lânetlik ne varsa tekâmül etti
Sessizlik dehşetli yaktı kül etti
Hangi kemal vasfı tahâmmül etti
Esecek kasırga sehere kaldı
Bu tür tahammüller zül mûsibettir
Kelime tükendi uyarı nettir
Dünya İsrail’e tasmalı ittir
Arsızlar arsıza, şer şer’e kaldı
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Ayna Fetva Verince
Elâ göz mahmur bakış
Aynaya baktım sabah
Gönlüm bahar sima kış
Dünden eser kalmamış
Ömür geçmiş ben on beş
Baş aşağı kar yağmış
Çisi çisi su sesi
Bakışırken aynayla
Müthişti ezân sesi
Yıka kirli yüzünü
Dedi seher vaktinde
Anladı içyüzümü
Derken gün ışıklandı
Tekrar ayni hengâme
Mevcudat ayaklandı
Titredi ayaklarım
Ayna fetva verince
Buz oldu yataklarım
Ki silkinip ürperdim
Ayna tufan gibiydi
Ve son defa söz verdim
Hûşu bendimi sardı
Ümit korku muhâbbet
Bir füsunlu bahardı
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Ayrılık
terk etti aniden köhne dünyayı
sessizce bir solukta
ateş çığlık gibi
bambaşka sımsıcak
uzun soluklu
dil ıssız suskun uçsuz
kefen kokulu hatıralar
devşirip terk etti
boğulmuş meğer
acının dokunuşları
umulmayan sızısı
hüznün nameleri
çatlattım gaflet çanağını
recâ bestesiyle
döndüm baktım geriye
bir ben vardım
bir de fatiha
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Ayrılırken
Gerçeğin ıslığı konu pek derin
Dönüş bileti var sanki fakirin
Bir hoş sâda kulun tek zenginliği
İster râhmet deyin ister hep yerin
Çınar altı olsa rahat ve serin
Eli yüzü düzgün selamlar verin
Havf-reca haykırış ruh dinginliği
Ara sıra bir fatiha gönderin
Bir miktarda elbet başımda durun
Ayakta durmayın lütfen oturun
Sessiz sevdalardır âşk enginliği
Ayrılırken selamımı götürün
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Az Evvel
Uyandım sabaha gelmiş akşamım
Ecel şarkısını tattım az evvel
Duyumsatmadığım melun evhamım
Çığlığa çığlığı kattım az evvel
Bir nefes ötesi yoldadır her ân
Bir yanım put dolu bir yanım kurân
Tepemde kahkaha âh süflü zaman
Gamsız kalemleri sattım az evvel
Sus mermisi gibi derine varım
Neyi kaybetmişim neyi ararım
Hesabım karışık karışık kârım
Yokun kucağında bittim az evvel
Yazdım patavatsız yönüm irşada
Ya bir nasuh ölüm veya şüheda
Yer yer çırpınırım dilim ifşâda
Gittim ötelere gittim az evvel
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Azze Ve Celle
Getir salâvatı oku yâsîn-i
Hangi nağme siler kalbin pasını
İki ayrı âlem eşsiz hikmete
Aşk ile gizlemiş haritasını
Boşa mı hemze be elif nun mimler
Renk renk sahifeler nurlu iklimler
Dünya ve kâinat yürü sünnete
Beynine sığar mı onsuz hacimler
Kalp ve dudak yoksa nazar et elle
Izdırap tadarsın yoksa ecelle
Tedbir takdir ile amel niyete
Kimin kelâmı hem “azze ve celle”
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Baba
Seninle yedi iklim sevdalar kuşanırım
Kovalar rüyâları seninle uyanırım
Rüyalarda Micingirt dağları sanki ağlar
Nerede muhkem mâzi ağıt beynimde çağlar
Şiirlere sığmaz ki o günler rüyâ baba
Depreşti kederlerim düştüm hayhuya baba
Sensin benim mehtabım sen ışığım lambamsın
Micingirt’in hafızı yorgun çınar babamsın
Değirmen heybe tarla yetim sensiz kimsesiz
Ne artık Hacı Hedis ne de Semih ne de biz
Çaresizlik bendeki hasret sesi yaz ha yaz
Sen varsın eski toprak sakalların bembeyaz
Ya uğurlayan dostlar mezâr İnkaya baba
Bulutlandı gözlerim döndüm sılâya baba
Seherde âşk duyulur, öptüm şükrettim baba
Aşk serptin fecirlere sen hep zikrettin baba
Ayrılık bana mahşer, senle doluyum yine
Endişeler dokunur vâktimin en yerine
Sen bükülmez sadakat sıdkı hâl ile verdin
Telkin ederdin hakkı Hakkın rızası derdin
Arşa yükselen duam gönlümde hep şadımsın
Lapa lapa bereket sevincim feryadımsın
Şükür burdasın varsın sevinçten ne yapayım
Uzat nasırlı eli, tekrar tekrar öpeyim
Babam H.Coşkun Ekinci’nin ellerinden öper tüm babalara hürmetler sunuyorum.
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Babam Sükûnette
Efem sükûnette kavrulan ocak
Anam bakışların göğü yakacak
Sizi ağlatmaya cüret eden kim
İsmin ne mübarek âh be Mehmet’im
Mehmed şahlanıyor sefahatte sen
Öptüm Yunusların metânetinden
Vatan süngülenmez duymayan duya
Artık uyanmışım yatmam uykuya
Sabrım mert dağ gibi işim haykırmak
Asrın hesabına yaz hınçlarımı
Hakkın izzetidir kalemi kırmak
Tevhitle biledim kılıçlarımı
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Babı Ali Kırıntısı
Her bucağın hazımsızlık nesin sen
Bilir misin ruh halini neyin var
Açmış ağzın uğulduyor cehennem
Korku ektin öfke biçtin canavar
Ne kederden ne sevinçten anlarsın
Zikzakların sürünüyor yerlerde
Yaktı beni dine inat din dersin
Hesap yakın çok yaklaştı ilerde
Sırtımdan in in sırtımdan in artık
Akıl ermez fetvalar ve laklaklar
Köksüz sözler ve âsımı kararttık
Köle kokan kırıntılı şakşaklar
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bağdat
Billurca bakıştık dertliydi anam
Topraktan balçıktan biraz söz ettik
Çağıl çağıl aktı yaşlı yüreği
Dedi ki evladım yine yaz ettik
Her gece arsızlar evlere yürür
Gelini kızanı alır götürür
Müslüman gaflette kâfir kudurur
Vicdanı zillete kattık toz ettik
Ateş var Ömerim ateş Bağdat’ta
Arşa vurdu figan bizler rahatta
Yıldızlar şahittir şahit sıratta
Köprüyü geçmeden yolu buz ettik
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bağır
Bu kirlenen gözyaşıdır
Derdim ağır bu günlerde
Kör ihtiras yoldaşıdır
Vicdan sağır bu günlerde
Kefen bezi yıkar beni
Ve sırtladık nefret kini
Kim mürteci kim medeni
Hesap ağır bu günlerde
Mahzen ettik şehirleri
Zayi ettik hayırları
Dertten yazdık şiirleri
Vezin kahır bu günlerde
Konuş konuş koş nafile
Şiir yalan hece hile
Yazıyoruz bile bile
Yavaş bağır bu günlerde
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bağırtınız
Istırap asrın âhı
Ebed gerçeği arar
Bağırtınız günâhı
Keşke duyana kadar
Yara tuzlamak kime
Varı izlemek kime
Giz’i gizlemek kime
Sır ifşâ neye yarar
Meteryal gerer geni
Ruh parçalar bedeni
Buruştur gör gölgeni
Kime niye neler var
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bahar
Billur billur bahar köpürür her yan
Nakşeder sırrını seyir peş peşe
Semavi orkestra hu senin deryan
Cezbeder muhabbet kardeş kardeşe
İnancın kalemi yazar derince
Vuslata açılır görenin sesi
Zihnen kemalat yok pek yeterince
Endişe terk etmiş hemen herkesi
Yine de ben derim bahar bir sera
Aşkın renkleriyle içimde huzur
Alıp son baharda götürse yâre
O’nun musikisi âlemlere nur
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bahtiyar
İdrâk denge ve sırat
İrfân yoksa ısır at
İnkârın basitliği
Zân ihânet nakarat
Akıl yalana kuyruk
Zaman mekândan ayrık
Rakamları terk edip
Hiçliğe koş der buyruk
Tedbir takdir ne çare
Âyet var âşikâre
Bireysellik zillettir
Benim gibi duçara
Tefekkür ek tâkva sür
Kalpten dudağa üfür
Kaderine râzı ol
Rızasına götürür
Sâmimiyet yâre yâr
Rengârenk diyâr diyâr
Günahkârlar perdeli
Günahsızlar bahtiyar
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bakraçlar Kokuyor
Ellerim pek kirli gözlerim kördür
Zulme sessizliğin ihâneti var
Kanlı taşlıklarda yürümek zordur
Göğsümde hilâl’in harareti var
Neyi yazıyorlar kalemler neyi
Myanmar’da kan kusturan kahpeyi
Yazar mı kızartmış siyon enseyi
Bakraçlar kokuyor insan eti var
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bana Baktı
En keskin mevsimlerde engebe yürüyorum
Uğultunun içinde alev ateş yaş aktı
Zihnim tarla ben sapan durmadan sürüyorum
İçime bir coşkunluk bir suskunluk bıraktı
Yüzüme bir ağartı aslıma varıyorum
Daha gün başlamadan belki bir kuşluk vakti
Her eylemim ölçülü mihenge vuruyorum
Kim şâir hem kim edip kim usta kim çıraktı
Söz dokunur dokunmaz bir şeyler arıyorum
Varoluş yok oluşlar kimler kimleri yaktı
Dağ varsa vardır Ferhat, ak-kara soruyorum
Ara ara oynanan meçhul bir çıngıraktı
Son güz izdüşümleri eylüle vuruyorum
Geçmişi peçeledim yaşanmış bir pıtraktı
Duygularım saltanat zihnimi yoruyorum
Her daim aynı tören yaz kış aynı fraktı
Bir sükût kadar derin saygıyla duruyorum
Az daha büyüleyip aklımı alacaktı
Ki hoşluk yaşıyorum ermeden eriyorum
Tüm varlığı benim ki benim ya bana baktı
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Barbar Gölgeler
Ellerim duâda avuçlarım mor
Her yer ıssız sâkin bulutluydu az
Gözleri gözlerim sulandırıyor
Dilimin ucunda söz var bembeyaz
Kavrayıştan uzak ölümden yakın
Takdir olanlara başımı eğdim
Zincirler koparır hür ulvi akın
Taptuk Emre gibi tapabilseydim
Yorgun bildiklerim susuşlar eler
Yağmur olamadım kirli çoklukta
Mağrurluk savurur barbar gölgeler
Vakit çığlık çığlık gün bataklıkta
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Barış Diyor Matmazel
Miras kalmış adeta zaman hicran zaman dert
Kin ıstırap altında sabır renginde zahmet
Gözlerim ateş gibi yalnızlığı elemiş
Ellerimi bırakıp ruhum kelepçelemiş
Yalancı şövalyeler her bir yere gizlenmiş
Adaletin kılıncı kan ile temizlenmiş
Bir tabut boyu yakın, zulmet başka nur başka
Şehâdete adanmış aşk başka onur başka
Seccadem kefen bezi ölebiliriz beyim
Kimin hâin itleri tek tek geberteceğim
Korkun sessizliğimden bilinmeyen o günde
Ya bir nevruz gecesi ya da uzak sürgünde
Dedik kardeşlik vakti, muhkem ufuklara eş
Yüzüm nere çevirsem kan kin salıyor kalleş
Kanım göğe sıçradı çatlar yüreğe vurur
Tüm renkler toparlanın görün kimler kudurur
Zaman ağu çemberii zaman ağır zaman zor
Kutsallarla oynaşır, yine cuma geliyor
Mevsimle dönüyorum, zaman durulur belki
Saf saf sokak ortası, nasıl Zerdüşt bilmem ki
Ve bütün varlığımla yol yokuş koşuyorum
Puşt kökünü kaybetmiş mihrak kim şaşıyorum
Birkaç aydın havlıyor başka ülkede var mı
Kulağıma fısılda, köksüz ağaç yaşar mı
Haydi gel ver ateşe koş gel maşanın eli
Her yer mayın döşeli şer renginde bedeli
Kan alev ölümleri vampir severmiş meğer
Barış diyor matmazel Firavuna eşdeğer
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Basın
Mümkünü yok etik malum basında
Kesin
Çok şeyi karartır gün ortasında
Basın
Mazluma pek hoyrat sormadan neden
Haber
Çok şeyler resmeder henüz görmeden
Geber
Kimin postundalar renkleri hile
Görün
Aklımdan geçeni getirdim dile
Sorun
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Başhekim
O bir lokman hekim bazen başhekim
Feryatlara şifa eker hekimim
İhsani ilahi amma ve lâkin
Ara ara tespih çeker hekimim
Hastalar dostları ilaçlar süsü
Burcu burcu şifa verir nefesi
Neyzeni bakışla gelir ney sesi
Şefkati nazarla bakar hekimim.
Peygamber mesleği yücedir yüce
Sıhhat lezzet keder şiire hece
Rahmete vesile gündüz ve gece
Mahşerde yüzün ak çıkar hekimim
Kardeşim mehmet’im doktorum canım
Niyet mukadderdir rahat vicdanım
Ve hizmet nimettir derdi sultanım
Reçeten râyiha kokar hekimim
Bilmem ki haddim mi sana nasihat
Abiden uyarı dosttan vasiyet
Belki muhabbettir belki iltifat
Merhamet tacını takar hekimim
Her hâlin tevazu vakar hekimim
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Baştacı
Şiir gibi gözleri mısra mısra sürüyor
Dostluğunun işvesi içime üfürüyor
Yumuyorum heceyi hüzün oldu dudakta
His kokan renkleriyle eşsiz soluk veriyor
Sabır üflüyorum hep şirazesiz bu sızı
Ufuklara dökülse terk etse ikimizi
Ezanlara karışsa nağmeleşen şafakta
Sen hep bende baş tacı seni sevda hırsızı
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bâtın Ve Zâhir
Küfür varlık yokluk evvel ve ahir
Her an ve günbegün esmeye başlar
Nasıl anlatayım bâtın ve zâhir
Çizgiler çizgiyi kesmeye başlar
Doksan dokuz tamam eksik beşaret
Hep aynı ifade bir tek işaret
Yırtmaktır zamanı müthiş cesaret
Perde zan tasavvur susmaya başlar
Nazarı ruhuma eli elime
Vahdet şuur boyut birkaç kelime
Her şey ruha döner ruh da dilime
Gerçekler çok sözü kısmaya başlar
Velhasıl muhabbet aşk vuslat bitmez
İster bâtın ister zâhir fark etmez
Ölüm şeb-i aruz söyle kim gitmez
Hakikat sırrını basmaya başlar
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bayındır
Şaşakaldım duyunca
Kandil yok der Bayındır
Her ramazan boyunca
Başköşede sayındır
Ahkâm keser yüceden
Malum basında çıkar
Zaman çalar geceden
Sonra beynimi yıkar
Teraviye muhalif
Hurafe der der ama
Bu acayip bir herif
Pek meyilli harama
Elitlerle iç içe
Ve Nuri’yle aynı hat
Nankör olmuştur hiçe
Bu bambaşka mücüzat
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bayrak
Rengârenk tüllenir muhteşem rengi
Ölümsüz diyârdan benim bayrağım
Kurcala tarihi var mıdır dengi
Ölçülmez ayardan benim bayrağım
Dalgalan cihânda aşkla sonsuzun
Şeref ver göndere ey nâzlı hüzün
Es deli rüzgâr es gece gündüzün
Güç yetmez değerden benim bayrağım
Rengine gizlidir tarihim şanım
Şerefim şöhretim onur vicdanım
Göklerde hilâlim şehitte kanım
Dokusu ak nurdan benim bayrağım
Ney’im bestem güftem destanım sazım
Sen gönül gözümsün sen alınyazım
Sevgilim göz nurum duâm niyâzım
Efsunlu şiirden benim bayrağım
Ve selam dururum her sabah erken
Dövüşe barışa Hakk’a giderken
Büyüsü mest eder mest, seyrederken
Ahengi O Yâr’dan benin bayrağım
Mecnun’un sevdası, Leyla’nın eli
Zümrütten bir sera bildim bileli
Şan ile dopdolu aşk işlemeli
Mâzisi tekbirden benim bayrağım
Atlastan hilali mâna çok derin
Hüzünle çağlayan şevki gönderin
Bize bahşettiği lütfu kaderin
Pek yükü ağırdan benim bayrağım
Köroğlu’ya destan sen Emrah’a saz
Gönüllere ziyâ aşka düşen söz
Kimsesize kimse tarihe önsöz
Vazgeçilmez serden benim bayrağım
İklime musiki fecire güneş
Bitmeyen bir soluk ebedi yoldaş
Hep onu düşündüm sevinç matem eş
Cepkensiz siperden benim bayrağım
Hep yeri zirveler tarihe sorun
Ölürsem dostlarım sımsıkı sarın
Bezeyin bayrakla huzura verin
Masmavi diyârdan benim bayrağım
Sen kûtsi bir beyân milli rûh ya da
Müjdesi izi var bütün dünyada
_________________________________________________________
Ölür dirilirim çiğnetmem yad’a
Vâdedilen yerden benim bayrağım
O hep gülizardır mefkûre sağar
Onda huzur bulur ürüyen zağar
Vuslatı müjdeler yeniden doğar
Alemi tek “bir”den benim bayrağım
Dibinde uyanmak ne büyük mâna
Edirne’den Kars’a Sinop’tan Van’a
Sonsuzluk türküsü sunar cihâna
Meşâlesi sırdan benim bayrağım
Sen ulvi hatıra dâvam hârımsın
Kardeşim sırdaşım kutlu yârimsin
Çehresi efsûnlu sitemkârımsın
Ulubat’lı surdan benim bayrağım
Al bayrak görürsen dur gölgesinde
Cennete yolculuk var gölgesinde
Micingirt ruhunu ser gölgesinde
Firdevs’i şehirden benim bayrağım
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bayrakta Buluşalım
Ezân vatan millet hem
El-Hak’ta buluşalım
Ay yıldız hilâl kubbem
Bayrakta buluşalım
Secdemiz bir imân bir
El açtığın Rahman bir
Bir ol diyor zaman bir
Bayrakta buluşalım
Tevhit tacını takıp
Küfrün burcunu yıkıp
Ayrılığı bırakıp
Bayrakta buluşalım
Milliyet bir vücut tek
Kıble aynı sücut tek
İmân kur’ân mucit tek
Bayrakta buluşalım
Çok şehitler verdik biz
Çağları çevirdik biz
Kürt Lâz Çerkez birdik biz
Bayrakta buluşalım
Nakışız hem kilime
Birlik kutsi kelime
El uzatın elime
Bayrakta buluşalım
Öpüp selâm duralım
Payitahtı kuralım
Allah için varalım
Bayrakta buluşalım
Uy kardeşim çağrıma
Birlik yazdım bağrıma
Doğru deyin doğruma
Bayrakta buluşalım
Âsımın yiğitlerİ
Ürdürmeyiin itleri
Bırakın gelgitleri
Bayrakta buluşalım
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bayram
Şuur gelir insana
Bu günler yılın tacı
Huşu verir cihana
Kardeşliğin ilacı
Hâl katışır hâline
İnfâk bahçeleri var
Bal bandırır diline
Barış lehçeleri var
Vecde gelip kulak ver
Koş ilâhi ilana
Hakk’a sefer bu sefer
Sırt sırta ve yan yana
Semâvi düğün gibi
Dört mevsim yedi kıta
Kim düğünün sahibi
Koş vuslata vasıta
Yoksulun tattıkları
Bu günler ayrı lezzet
Râbbin yarattıkları
Zeyd bin haris’e benzet
Bayram yoksula düzlük
Torun gözünde nine
Erende ölümsüzlük
Berekettir zengine
Kurban et yemek değil
Mangal olur haliyle
Sevabından ziyâde
Vâh kalır vebaliyle
Bakış fitrelere bak
Aşkın kokusu sarar
Üç al yediyi bırak
Ver de mükemmellik var
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bekle Yar
Hayalimdeydi hem cilve hemde nurlu beden
Nasıl aşktı bu şaştım tatlı uykudan eden
Serapmıydı ne canevime dokunan ten
Nerde hem nurlu hem endam eskimez beden
Hayalimdeydi hem cilve hemde nurlu beden
Ne rüyalar beni tanır nede serap var
Biliyorum göçtü gitti serap şimdi zor
Tefekkür tefekkür neredesin şimdi yar
Bak son demindeyim bekle biraz daha var
Ne rüyalar beni tanır nede serap var
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Beklemek
Sükut sırattan ince
An’a meşakkat verir
Hele sabrı deşince
Azgın çöle çevirir
Beklemek anka kuşu
Mızrak ok gagasıyla
Belkide hûşu ve hûdu
Sekinet nidâsıyla
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bekleye Bekleye
Gel hele can yavaş yavaş
Soldum bekleye bekleye
Bağrım yanar kurudu yaş
Öldüm bekleye bekleye
Ne güz gördüm nede yazı
Kalbim kırık dinmez sızı
Mevlam kavuştursun bizi
Daldım bekleye bekleye
Duygularım çok karışık
Hele söyle yok mu ışık
Bir dargınız bir barışık
Kaldım bekleye bekleye
Düşe kalka yaşıyorum
Kebap oldum pişiyorum
Anlasana üşüyorum
Buldum bekleye bekleye
Bakışların hem göründü
Ruh dinlendi dem göründü
Gözlerim yaş nem göründü
Sildim bekleye bekleye
Gel hele gel yaramı deş
Sen meleksin sen nurlu eş
Yanıyorum alev ateş
Geldim bekleye bekleye
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bekliyor
Yürek künyesi melek
Renk renk kimi bekliyor
O bambaşka kelebek
Başka türlü geliyor
Bakışları pek derin
Saygıdan pek ileri
Markatlı tepelerin
Eriyen huzmeleri
Bir öykünün sesi var
Hatmeledim şiiri
Haykırışlarım sarar
Getiririm tekbiri
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bekliyordum
Seni bekliyordum hemen ilerde
Bu sendeki işve ağulu pıtrak
Sitemi tüttürüp düşürdün derde
Farkında değilsin üslup pek matrak
Yüzün alev alev kirpiklerin ok
Bense hüzün ağı hisler karışık
Böylesi görmedim başka yerde yok
Bakma öyle bana ben deli âşık
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Belki
Her gece bir sokakta
Eyüp sabrı duyulur
O yok ve ben yatakta
Bir acayip şey olur
O benden de elemli
Yansın geceler yansın
Fer yok yüreğim demli
Biri bana dayansın
Tat kalmadı damakta
Duygu nefesim keser
Kapı gıcırdamakta
Belki gelir gülümser
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Belki de
Kavga bölgesidir hicvin avluları
damarlarımı ıslatan küçük kafiyeler
süsler yer yer hınçlarımı
zaman cinnet getirdi
beton evlere
Şiirlerin görkemi
birer şöhret sandığı yada
söz döküntüleri günahkârın
korku kefâreti
belki de
İçim yanık kokar hep
güne vurdukça
saat
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Ben
Ben toprağım mevcudatı taşırım
Güller açar bülbül öter tenimle
Ben dört mevsim yaşatırsam yaşarım
Ölmek varsa feda olsun canımla
Ben azığım ben ekmeğim ben aşım
Ben tevazu ben insanım ben eşim
Ben anayım ben babayım kardeşim
Ben arıyım esrar vardır fenimle
Ben ırmağım aşkla çağlar dereler
Ben çiçeğim şifa bulur yaralar
Ben tevazu benden çirkin huriler
Ben sen varsan dirilirim hilimle
Ben komşuda yara varsa hastayım
Ben güzele ballı dilli besteyim
Ben hicranlı Iraktayım yastayım
Ben yaşadım hoşgörüyle dinimle
Ben şehidim Çanakkale şahittir
Ben faniyim her şey o’na aittir
Ben bir hiçim hiç olanlar yiğittir
Ben insanım oynamayın genimle
Ben yunusu mevlana’yı dinlerim
Ben çeçenim çeçenya’da inlerim
Ben ömer’im filistin’de kinlerim
Ben bir devim elleşmeyin benimle
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Ben Beşer
Beni ben’de arayın
Virân ömür sarayım
Nankörlük kuyu eşer
Ben neyim ki ben beşer
Günâh bende ben de şer
İnsanlıktan inkârım
Kibir gurur kindarım
Susup dinle akıl ver
Ben şeyim ki ben beşer
Günâh bende ben de şer
Ben’im benden büyüktür
Zannım fikrime yüktür
İster dövün ister yer
Ben neyim ki ben beşer
Günâh bende ben de şer
Cürmüm taşımaz dağlar
Fevkinde ağlayanlar
Hodgamlığım benden şer
Ben şeyim ki ben beşer
Günâh bende ben de şer
Çığlık ifşânın sesi
Keşke’nin emâresi
Oku idrâkine var
Ben neyim ki ben beşer
Günâh bende ben de şer
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Ben Dadaşım
Duygularım köpürdü
İyi dinle arkadaş
Nerelere götürdü
Ben dadaşım hem dadaş
Beni benden kıskanır
Pür heyecan bak güneş
Bulut bana yaslanır
Ben dadaşım hem dadaş
Sevdam karlara yağar
Buz kesilir kor ateş
Dadaş sevdalı doğar
Ben dadaşım hem dadaş
Anadolu kapısı
Dizde derman gözde kaş
Alparslan’dan tapusu
Ben dadaşım hem dadaş
Emrâh Âşık Reyhâni
Tespihteki aynı taş
Mevlüt sanki Sümmani
Ben dadaşım hem dadaş
Hançer barı görünce
Yutkunurum gözde yaş
Akar vatan boyunca
Ben dadaşım hem dadaş
Göz nurudur ihramlar
İffet ile örter baş
Cennet kokar ikramlar
Ben dadaşım hem dadaş
Gök mavisi erenler
Ömer yine köz ateş
Can dostlarım yârenler
Ben dadaşım hem dadaş
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Ben Gibi
Büyülü neler neler
Buhur buhur derinden
Yeşeriyor geceler
Mağribin dem yerinden
Var sebebi elbette
Beni hep benden alır
Ruhum sal müebbette
Epey uzakta kalır
Gece benimle ağlar
Aynen benle ben gibi
Varlık hep kara bağlar
Çarpar yokluğun dibi
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Ben Neyim
Ayaktayız ayakta
Bilmem farkında mısın
Uyanış var her parkta
Ulvi şarkında mısın
Terki böğrüne astık
Terkin terkinde misin
Aşkın kırkına bastık
Sende kırkında mısın
Hakikat ve sadakat
O’nun çarkında mısın
Sen var ya sen sen fakat
Hâla şirkinde misin
Yöneliş ne de beyim
Gerçek ırkında mısın
İbrahim kim ben neyim
Soy sop arkında mısın
Hep diyorsun hep amma
Zulmet kürkünde misin
Arayış pek muamma
Vuslat parkında mısın
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Ben Senin
Gözyaşlarım çoktan çokladı hiçi
Gelirim sen gel de gelemezsen sen
Arzuhalim sana canımın içi
Silerim gözyaşım silemezsen sen
Ateşine yansam ruhum yeşerir
Kalırım köz olup kalamazsan sen
Yüreğin dupduru mum gibi erir
Bilirim ben seni bilemezsen sen
Yürüyüşüm sana sen endişesi
Ölürüm yolunda ölemezsen sen
El âlem, yadlara etme itibâr
Olurum ben senin,olamazsan sen
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Ben Şair
Aşka küf bulaşmış derler ki sanat
İffet yangınları ölüm uykusu
Zillet kucağına gülüşür heyhat
Flört gümbürtüsü namus duygusu
Çok şeyler göründü sokağa baktım
Mesafe kastetmiş edep arlıkta
Ben zehir zemberek dışarı çıktım
Şâirlik köhnemiş sanatkârlıkta
Yine celallendim öptü bedenim
Haykırabilirim insanlık hâlı
Katıksız bir adam toprak madenim
Ben şâir değilim behey ahâli
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bengisu
Emanet tarumar azgın sularda
İzzeti ikramı yıktık barlarda
Kisranın nefesi köşk yalıları
Çanak kırılınca döktü ard arda
Nağmeler kar etmez heceler yandı
Kimler mecnun sahi kimler aldandı
Paçavra sokaklar ve belaları
Yer yer çırpınıyor gece uyandı
Kendin bilmezlere bir his bıraksam
Sekinetleşerek su gibi aksam
Rengarenk bengisu ve damlaları
Akıtır içime İnşallah ressam
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Ben’i
Sözlerim taş gibi yüreğim yufka
Basit görmeyiniz olmasam dâhi
Dört yanım yaş olur bakınca ufka
Sokaklar çok şeyi ifşa vallâhi
Bilmem yüzümdeki perde ne demek
İfade istemem başka tarif et
Boynumu titretir yakasız gömlek
İki ayrı yerde olmak mârifet
Dinle seslenişi kalk dedi namaz
Hesabın vasfına yatarken vardım
Her şeye rağmen hâlâ anlamaz
Ancak ve sadece ben "beni"sordum
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Beni Soruyorlar
Beni soruyorlar acep kim gibi
Ateş yakmaz beni aslım İbrahim
Bâzen mermer bâzen yanan mum gibi
Server’e ümmetim daha ne deyim
Mazlum karındaşım zulmeden hasmım
Üç kıtaya kazdım üç hilâl ismim
Hakkın mahkûmuyum cesâret resmim
İsmim adalettir daha ne deyim
Kükrer şahlanırım yazar kızarım
Eğri ağaçları kesen hızarım
Dili kalbe salar hû hû yazarım
Sıddîk’tan öğrendim daha ne deyim
Büyük adamız biz davamız büyük
Tevazudandır hâ başımız eğik
Tarihin erdemi sırtımdaki yük
Kula kul olmadık daha ne deyim
Hak yolun yolcusu geldik cennetten
Bu bir sınav idi dedeme hak’tan
Havva anam Âdem babam birde ben
Kabuldür tövbemiz daha ne deyim
Başımı kesseler bir kaç bin defa
İnsanlık namına zevk verir cefa
Tevhid kuşanmışım eylerim ifâ
İslâm tek kurtuluş daha ne deyim
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Benimlesin
Mahcupken derûnuma sayısız hâl gibisin
Renksiz kesitlerime mor pembe al gibisin
Sendeki çağrışımlar içime gökkuşağı
Mısralarımda imge kovukta bal gibisin
Bir ömür benimlesin elime el gibisin
Bâzen yanı başımda bazen meçhûl gibisin
Bilmem ne demeliyim özlemimin ışığı
Sitemkâr hüzünlere yabancı el gibisin
Dilimde yalan olmaz duvakta tel gibisin
Gem vurdun ki içime bağrımda yel gibisin
Sazıma mızrap oldun canımın son beşiği
Çatlak dudaklarıma can veren sel gibisin
Hırçın eşsiz mûsikim gülünce gül gibisin
Sevdalarla süzülmüş efsunu bol gibisin
Her ardımdan bakarken pencereden aşağı
Ne yalan söyleyeyim tekrardan gel gibisin
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Berzâh
Her hâllerinde hûşu
Sükût tartışma derler
Ölçü tartı kuruşu
Helâl şeylerden yerler
Yedirirler yemezler
Tevazuuyla yürürler
Hakikat gizlemezler
Yoksulları korurlar
Sıdk emanetlerine
Sadakatları büyük
Âşk ibâdetlerine
Yürürken başlar eğik
Lâfı eğip bükerek
Asla kekelemezler
İyilikler ekerek
Bu bir hasat demezler
Kalbinde secde izi
İşte mümin bu derler
İmân tevhidin hazzı
Az uyur hû hû derler
Eksik mısralar astık
İzâhsız bir sahadır
Mertek toprak ve yastık
Kalp titrer berzâhadır
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Betül
Şefkatle kokladım senli baharı
Füsunlu vakitler gösterdin bana
Yuvamın işvesi bağımın bârı
Yüreğim ısıttın edepten yana
Devrin zeynepleri bulunmaz fazla
Ötenin sevdası yeşerir erir
Emanet yolladım seni namazla
Seni anlatamaz yazdığım şiir
Hisleri dirilten İffetle durdun
Sönmeyen gülüşün buğulu tül tül
Tahsile azmetmiş hep koşuyordun
Sadâkat bestesi nur yüzlü betül
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Beyaz Kısrak
Şu karşı tepenin yamacına bak
Dizgine sığmayan bir beyaz kısrak
Mutlaka bu kısrak birini bekler
Zirveye koşacak elinde mızrak
Yıllardır seslenir yankılanır hep
Hikmetten suâl mi vardır bir sebep
Beni de sarmalar bir garip hüzün
Peşinden tırmalar derin ızdırap
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Beyaz Melekler
Her sabah aşk ile şifa bürünüp
Sevgiyi elerler beyaz melekler
Sesleniş rengârenk çare görünüp
Çareyi bulurlar beyaz melekler
Bir tatlı hizmet ki ak alında ter
İnsanlığa hizmet en büyük eser
Sıhhat meltemleri her daim eser
Ümitle gelirler beyaz melekler
Bazen efsun tüter pişer aşımda
Bazen hayalimde bazen düşümde
İşte samimiyet akar yaşımda
Gözyaşım olurlar beyaz melekler
Bembeyaz giyinmiş bir başka ahenk
Bestesi nihavent güftesi renk renk
Huzurun ziyneti insanlığa denk
Tevâzu solurlar beyaz melekler
Kimisi hemşire kimisi ebe
Şifâyı gizlemiş mevla sebebe
Sağlık ihtişamdır sıhhat debdebe
Yâreni bilirler beyaz melekler
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Beyhûde
Eşiğime âh düştükçe şiirlerin üstünden
Çığlık attım beyhûde
Kimse beni anlamadı
…
Hele bir de gün ışığı yokluğuma vurunca
Yaş dökmeyin toprağıma
İki kıvrım yüzükoyun
Yatarken…
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bıraktı
Kimler kime hiç bıraktı
Çok zenginlik aç bıraktı
Fetva sebil yığın yığın
Hilâl deyip haç bıraktı
Burjuvanın iti rafı
Bocalayış itirafı
Önemi yok solun sağın
Siyon soyup piç bıraktı
Ektiğimiz kendi gelen
Utan biraz endişelen
Hakikati söyle sığın
Namerde muhtaç bıraktı
Ömer Ekinci Micingirt
_________________________________________________________
Bigane Kalamazsın
İnanıyorsan şayet
Bigâne kalamazsın
’Tâ’dil ü Takdir’ ayet
Tarafsız olamazsın
Ne ağaçsın ne otsun
Ne yağmur ne bulutsun
Herkes sözünü tutsun
Tekrardan bulamazsın
Sen Zeynep’sin sen Hasan
Bilmem nasıl anlasan
Vicdanını dinle sen
Boş vere salamazsın
Hakkını vermelisin
Mârifet örmelisin
Öteyi görmelisin
Görmezsen bilemezsin
Nereye kim yolculuk
Dinle beni korkuluk
Kir akar oluk oluk
Yıkayıp silemezsin
Ölüp ölüp dirilir
Hesap senden sorulur
Tüm defterin dürülür
Çalım yok çalamazsın
Anlat hayrı ve şerri
O dehşetli mahşeri
Otuz cüzlük eseri
Gün gelir alamazsın
Düşlerde rüyalarda
Adanmış davalarda
Sen varsın sevdalarda
Sevdasız gülemezsin
Ben kendimden utandım
Yutkundum ve tıkan
Ardan Üryan
Ömer Ekinci Micingirt414 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Şiir Adresi : http://siirtutkusu.com/af.siir
Ekleyen Kullanıcı : Ömer Ekinci Micingirt