Şiir Tutkusu

Menü

Kendine İyi Bak

Ulan Allah’sız, tüm kitapları yaktırdın bana,
Ve tüm kutsal emanetleri yıktırdın...
Bir tek kutsalım sen kalmıştın,
Onu da çöpe attırdın,
Helal olsun!
Yok kuzum, yok, bu saatten sonra durulmaz buralarda,
Durulur belki, vakti saatinde geldiğinde kabaran deniz…

Yok canımın içi, yok, bu saatten sonra ne yapayım kendimi,
Atsam atamam, satsam satamam bu bedeni,
En iyisi mi, senden kalan son ateşi yakıp bağrımda,
Bu kokuşmuş, bu sahte, bu kahpe dünyadan gitmeli…

O değil de, son sözlerin hala aklımda,
En olmadık zamanlarda yankılanıyor sabah akşam…
Ve buz kesiyor kelimeler ,
Sonra yüreğimde eriyor son bakışın,
Ah beni yakan asil, vakur bakışın…
O gözlerini nasıl unutayım,
En iyisi bir mezar yeri satın alıp,
Oraya taşınayım...

‘Kendine iyi bak, beni düşünme ‘’ demiştin ya,
Yahu bu kelimeler bir ayrılık senfonisinin finaliymiş,
Yanlışım varsa düzelt, ‘’şaka yaptım ‘’ de,
Hiç böyle şaka mı olur?
Sonradan ayıldım, kafama dank etti,
Meğer durum çok ciddiymiş,
Vay başıma gelenler…
Daha ne olsun, şakayla karışık değil bu kez,
Bunun adı öyle de böyle de ‘’ayrılık ‘’
Hay bu ayrılığın...
Ağız dolusu küfür edeceğim de zor tutuyorum kendimi..

Şarkılarda, türkülerde çok dinlemiştim,
Hatta filmlerde çok da izlemişliğim vardı da,
Hiç dikkate almamıştım bunca zaman…
Kendi içimde seni dinlerken,
İlk kez bu kadar ağır geldi,
Vay anasına, biz bir anda,
Nasıl da iki yabancı olmuşuz…

Yahu düne kadar, ‘’kendine hiç bakmıyorsun ‘’ demiştin,
Piyangodan çıkmadıysa,
Bu ‘’kendine iyi bak ‘’ lafı da nereden çıktı?
Sen en iyisi mi bilme, bilmiyordun ki güzelim,
Sabah akşam sana baktığımı,
Ve kendime hiç zaman ayıramadığımı…

Biliyorum, her şeyin bir sonu var,
Bu da onlardan biri, vakit saat doldu,
Yiyecek ekmeğim bu kadarmış,
Ulan deli, sensiz boğazımdan geçmez ki…
Neyse ben beylik bir söz söyleyeyim de,
Final böylece bitsin…
Hatırlatmana gerek yok,
Çok uzattım biliyorum,
‘’Ruhum bedenimden ayrılacak ama,
Ruhum ruhundan asla ‘’
Bu da çok klasik oldu,
Ama bilirsin, klasikler değerlidir...

Bari bu şiir güzel bitseydi,
Yine beğenmedim sonunu,
Oysa en güzel şiirlerimi sana yazacaktım,
Söylesene kuzum, böyle veda mı olur?
Filmi geriye saralım,
Ve başladığımız yere dönelim, ne dersin?
Dur biraz düşüneyim, nerede kalmıştık?
Tamam şimdi oldu, sen birazdan olacakları seyret,
Haydi ruhum, iyice sokul bana, soğumasın aramız,
Kır dizlerini, bağdaş kurup karşıma otur,
Ver bana sıcacık ellerini ve gözlerime iyice bak,
Bir buse kondur dudağıma, ama veda busesi olmasın…

İç cebimde çakmağım olacaktı, bir zahmet bulayım,
Bir de keyif sigarası yakayım,
Bu an’ın yüzü suyu hürmetine…
Yok, hayır vazgeçtim, aşk ateşini sen yak!
Zil zurna sarhoş oldum, hayali bile ne hoş,
İyice dağılmadan, haydi sarıl bana kuzum,
Dert etme, ister kapı çalınsın, ister zil,
İstersen ayakkabıları içeri al, iç sürgüyü kilitle,
Kimse rahatsız etmesin...

Olmayacak böyle, sen iyisi mi,
Oradan bir viski kap getir,
Oldu olacak,iyice günaha girelim,
Gir koynuma hiç sesini çıkarma,
Kimseler görmesin bizi,
Gidecek başka yerimiz de yok,
Nereye kaçarız ki?
Hangi dağlar kabul eder bizi,
Hangi güneş kucaklar?

En iyisi, biz bize sığınalım,
Sus ve hiç bir şey söyleme,
Kapat şimdi gözlerini,
Haydi sıkıca sarıl bana,
Uykusuzsun biliyorum,
Başka limanımız da yok bizim,
Bizim bizden başka kimsemiz yok,
Haydi uyuyalım...

Vecdi Murat SOYDAN
(Yaşanmamış Aşkların Şairi)
03/07/2015- Isparta
Vecdi Murat SOYDAN474 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı : Vecdi Murat Soydan