Şiir Tutkusu

Menü

Jack Jırrak Dökümanlı Lawrencil Devırdaim

Jack Jirrak..dünya cap genisligi enlem boylam SAYS- PiKO capul cullanislarin enerjiye, savasa, isgale, talana, sömürüye, silaha, yoksulluga, kulluga, kölelige kökten bagimli TEKNO-BILIMSEL insan üretip piyasalastirma bazinda siyasal manevraci yogunluklu pozuyla buralardan ölüp gitmeden evvel ` siz biz hepimiz, istisnasiz BIZANS kültür künye kafasiyla yetistirilip büyütülmüs dil tarih damar olgu aliskanlik bakimindan ortak ve bütünlügün sahibiyiz `…demisti.
Söylemini TÜRKIYE agirlikli bitmek tükenmek bilmeyen nicelerinin herhangi biri niyetlisi yaptirim ve hizaya getirme aliskanligina satirarasi yüklemeler olarak ekleyip ulayan JACK JiRRAK, temsil ettigi söz söylemciligini yalnizca kendi makam merci yahut devlet namina degil, yagmadan tacizden tecavüzden gasptan yikimdan katliamdan soygundan sömürüden yayilmaciligini ve gecimini saglamaya dair siyasi ve ekonomik servet avciligi güdümleyi karakterlesmis bütün yeryüzü asalak ve sülükleri adina tezgaha koyup dile getirdiydi.
Herkesi akil fikir irade özgürlük duygu düsünce sevgi saygi ahlak onur vicdan idrak sorumluluk deger bütünlügü haysiyet ve hassasiyetinden kullanim disi birakan, üstüste yan yana pes pese hiza dizimine yigilip yogunlasmis yalnizligi, zavalliligi, caresizligi,tikanmisligi, tükenmisligi,devamsizligi, iletisimsizligi, yetersizligi, ilgisizligi agirlastirilmis sucluluk duygusuyla kiskirtip örgütleyen korkuya kuskuya eziyete kabusa yenilmislige yozlasmaya cürümüslüge kokusmusluga yalana cinnete siddete bunalima gerilime ayrismaya catismaya kolayca egilim ve yatkinlik göstersin diye kötürümlestirip igdis ettirerek, sorunlu tehlikeli ve arizali maddeye dönüstürüldügü her sartta ve her yerde insan, JACK JIRRAK ve benzer söz söylemciligine kul kurban gitti.
CünküJACK JIRRAK söyleminin soy kök ve sacak ayagi her toplumsal celmeye derin kuyu düsüm tarihli kin ve nefretlerden madde ve malzemesini bilenip beslenen ANTiK YUNAN tertip tarif ve tahrip kalibi vardi. Dünyada ayak basmadik hicbir sosyal siyasal ve tarihsel olusum gelisimi birakmayanTürklerinse bizzat kendi yasayip taniklik ettikleri aklin fikrin vicdanin sevginin kararliligin sorumlulugun paylasimin bilginin sezginin ölcünün cesaretin emegin insan kisilik ve karakteriyle özgürlestigi farkindaliga izleyip irdeleyici deneyim ve gözlemlerle tarih denen sonsuz sürec, bütün özne ve ögeleriye anlam degerini özdesen yasam ortakligini buldu. Insanligi yalnizca icaba uygun manivela kenar kostüm evrak dünya yahut cevrim calkantisiyla kesitle bozup bicimselleyen BIZANS´a `herseyin karsi konulmaz derecede mutlak zaafiyeti; ve cazibesine yenik düsecegi bir fiyati vardir ` siarila ön ayaklik yapan YUNAN antik carsi bazarciligina varana kadar Türkler , acisiyla sevinciyle hayaliyle hasretiyle yediden yetmisine özden yorulup itibardan özümseyerek okudugu yasam kitabindan kavranmis INSANLIK denen yükün bütün vebalini sarsilmaz yikilmaz kisiligiyle karakterlesiyordu. Bu yüzden Türkler`in alt yapisinda antik Yunan basma kalipliligi köpürüp kuduran BIZANS kata-kullesiyle ne tarihsel siyasal cezbeden ilgisi, ne de yakinen alakali kökü yahut ekonomik –kütürel köken bagi vardi.
ANTiK YUNAN`da ölüyü matemi totemi insana cogaltip kücümseyen TEPEDEN BAKISIN yüksek dagi zirvesine cökmüs oturmus OLIMPUS vardir. Görünür seylerle görünmez alemerin dünyasi aslinda sürekli birbirini gözleyerek ortaya dogan sorun tikaniklik zaafiyet yahut kargasalara beraberce ortak karsilikli yansimalarin birbirinden ögrenip dügüm cözdügü KULLAR-TANRILAR oyun sahtekarciligidir. Orada TANRULAR herseyi en cok insanin hayal, korku,umut, beklenti, kaygi, endise, caresizlik, kusku, ihtiras, dilek, arzu, kin, nefret sinirlarinin oldugu ve yetistigi sinirlar kadardir. Insanlar tüm duygu ve düsünme sinirlarinin ihtiyaci oraninda kendilerine TANRI uydurup icat ederler. Sonra da uydurduklari yoklugun kurumsal hurafe destan büyü veya akla hayale gelmedik insani kücülten olaganüstülügünü saglama baglayan kural kaidelerini icat ederler. Icat edilen yalan yanlisa aykirilik göstereniyse ibretlik carmihlarda yahut bir daha isik yüzü görmeyen dünyasizliga zifir zindan ederler. BIZANS, bu kör kütük döngüyü oldugu gibi Yunan`dan insandan yüksekte oturan SULTA cikarina yücelterek , devamliligi yol ve yönünde ` ulasilacak herseyi mübah kilan ` hileci hurdaci gaddar ENRiKALIGIN feristahi olarak ilim iktisadini varligi boyunca saglama bagladi.
Antik Yunan`da Tanrilar Tanrisi Zeus yorulunca is birakan evli barkli hüküm zevk safa hanedan sahibi günlük anlik olaylara degisken durum vaziyeti alma gebesidir. Asagidaki insanlarin yasadigi hayatta karsilastiklari zorluk ve ihtiyaca göre yukardaki ZEUS hanedannin MESLEK ICABI bereket, güc, kasirga, güzellik, zorbalik, siddet, ates, sanat, hüner, ölüm, yeralti..gibi gibi sayisiz sinirsiz KALFA TANRILARI mevcuttur. Kendi aralarinda hic anlasamadiklari gibi, kendi itilaf ve catismalarini asagidaki insanlarin günlük yasantilariyla deneyip sinayan kargasadan yararlanmaya siparis ederek veya bizzat taraf tutup kimi hallerde sahaya inerek birbirlerine haklilik ve üstünlük saglamanin kiil kiyametini yasarlar.
Hera, Athena, Psaydon, Eros, Afrodit, Artemis…ZEUS makam daire baskanliginda yeryüzü isbirlikcisi din ve ahiret TÜCCAR –TACiRI `Delphie Kahinleri `yaz bozculuguyla insanlari kiskirtilip kamcilanmis sorun sarmalindan korkuyu zavalliligi yalnizligi esaret ve sucluluk duygusuyla bileyip sinirsiz sonsuz kulluga terbiyesini veren itaatliligin özel siparis islerinden herhangi biriydi Yunan- Troya kan revan ölüm zulümü. Burada döneminin en agir silah, siper, hucum, talimat, cildirma, saldiri, silah, hile, kin yalan, azginlik, sapkinlik entrika ve taskilatlanmasi insanligi görüldügü yerde katletme ganimetine sahip olmalar icin sahaya sürüldü. Yukardaki tanri makam katinda ZEUS duruma müdahil olamayacak kadar yorgun ihtiyar hissedip asagidaki felakete kendini kaptirarak , hanedanindaki kalfacik tanrilarini tuttuklari tarafta birbirinin gücünü deneyip sinayan kargasanin icine gömen efsaneciligin mülkiyet noterciliginiyse, Olimpus Dagi ceperine kurulu konumunda din tüccari ve insan zavalliligi taciri Delphi Kahinleriydi.
Dogu –Bati veya Avrupa –Asya ayrisiminin ayrim dönüm noktasi diye bilinen yer, hükmünde olan insanligi kosulsuz sinirsiz yönetip kullanabilme hakkini kendinde gören; ve zaafiyetlerinden sürekli yeni acilar ve sorunlar yaratarak mevcut tutsakliga sürekli devamlilik saglayan; ve siparislik catisma, kavga, grilim, bunalim, savaslar adina tüm yasanmis tarihlerin miras miladi olarak Yunan-Turuva kitlik kiyameti; bugünleri günlük yövmiyesinde tutup kesintisiz güncellemelerle BOP planli projeli SAYS-PIKO´culuga ihale etti. Tam da Orada Alev Alat`li icaba vaziyet `Türkler cahildir fakat bagnaz degildir` diyerek `hepimiz Bizans`iz `Jack Jirrak`ligina uygun fikircik fiyakas kesitleyip süsledi.
SAYS Ingiliz ; Piko fransiz; biri bir taraftan digeri öbür taraftan, her ikisi de antik Yunan kökenli Bizans hileci hurdacisi savas silah iletisim teknoloji toprak maden enerji gida eglence ajan pilan proje piyon pazar piyasasindan özenle ve yukardaki PATRONTANRILAR adina SIPARIS SAVASLARI kurup sahaya sürdükleri devriyede `beni maddi manevi destekleyin Türklerin bütün yasam yollarini mayinlayip yikip havaya ucurayim `…LAVRENCE yavsakligina yükleyip programlayarak dagin bostanin ormanin tarlanin sevginin sayginin petrolün cölün tüm sosyal siyasal ve kültürel hayatini bugünlere varan kasip kiyamete sevk ve tayin etti.
Bindokuzyüz altmislarinda filmi cevrilen savas silah isgal zulüm ölüm patrontanrilarinin LAVRENCE, si filimde henüz varolmayan ( devir henüz osmamnliyken ) ay yildizli türk bayrak sembellerini kullanarak gelecegin akil fikir sapmasina yol ve yön veecek olan amansiz bir TÜRK DÜSMANLIGINA hicbirzaman bitmeyecek kin ve nefret tohumlari ekip bicerken, yine filimde yorgun bitkin sürekli kacan teslimiyete hazir gösterdikleri Türkleri cölün issiz ortasinda `kesinlikle esir almak yok, hepsini kana bogun kilictan gecirin ` emrini verirken, cildirmis delirmis ve kendini sapkin bir zaferin firsatina cöken manyakcasina kaybedip haykiran hucumun yakin kare sinemasini sergiliyordu. Filimde Ömer Seriften Antoni Kuin`e kimi el Suud, Kimi Serif Hüseyin, Kimi Kral Faysal kimleer kimler yoktu ki. Bu güne kadar da `Hepimiz kökten Bizan`siz biz ` Cack Jirrak makara bandindan, dünyanin hic bitmeyen isgallerine Türkiye yakini cografyalar ekseninde ve Türk düsmanliklarina kan kusup kin köpürtmenin kiralik piyon ARAPCiLIGINi bugün Kürt kafatasci PEKAKA-Yepege`siyle ISIDLASTIRAN Fethulmetaller kuduz köpekligine Türkleri hedef gösteren film, milyonlarca kez gösterime sunulup bugüne kadar dijital siparis savaslari ve kiralik katillik yolunda yedi kere de OSKAR ödülü almisti.

Seyfi Karaca…………Kasim / 19
Seyfi Karaca4058 şiiri bulunuyor
Paylaşabilirsiniz:
2.5/5 Toplam verilen oy :
Ekleyen Kullanıcı :