Sevdasını tükenmeyen özgürlük kavgasıyla yoğuran
Direniş ruhla zulme korku salan
Her an umut besleyen
Uykusuz gözlerinden
Şafak dökülen
Cizre’de
Kazılan hendeklerde
Nöbet bekleyen
Suriçi’ndeki isyana isyanını katan
Kızılyarasına onlarca kurşun saplı
Düşmanlara tokat üstüne tokat çalan çelik yürekli Azad’ım ben

Nusaybin’de vurulduğu yerde firari inlemeleri
Yeri, göğü titreten
Her soluk alış verişinden
Gülümsemeleri kızıl güller veren
Özgürlük yürüyüşünde yoldaşlarıyla düşmanı tarumar eden
Karanlığa kafa tutan, isyan bayrağını yükselten Saniye Yapar’ım ben

Zılgıtlarla soysuzlara, namussuzlara meydan okuyan
Korku nedir bilmeyen
Yüreklerinden
Ellerinden
Doğacak güneş çağlayan
Sömürenlerin, gericililerin
Katillerin yüzüne-yüzüne tüküren
Kürdistanlı yiğit annelerden kuvvet alan
Cizre’de devrim şehidi olan ülkesine sevdalı Murat Ekinciyim ben

Sırtımı Diyarbakır’ın tarihi burçlarına yasladım
Sokakları, caddeleri mekân tutum
Düşmanın geçtiği tüm yollara
Barikatlar kurdum
Hendekler eştim
Yüreğim, sevgim
Silvan kadar büyüktür benim
Bazen çocuk bazen yaşlı bazen gencim
Bazen Miray bebek bazen Ramazan dedeyim
Bazen Tahir Elçi’yim, her zaman kızı-erkeği devrimci Kürdistan’ın hepsiyim

Mehmet Çobanoğlu
26.01.2016
İstanbul

2.5/5 Toplam verilen oy :